/direk sağır olunca, her direğe bin kulak taksan ne olur,
tuluat; direkler arasında laf, yürekler arasında aşk olur/
* * *
önce canımın içi, öyle bir deli rüzgar düşün ki..,
masalın en masalsı yerinde, çatlatsın sardığı suskun direkleri
deniz mavisi gibi dolsun içeri, yüreğini tutayım, nasıl da sıcak…
/…..karanlığın gözyaşları o an dışarda, akmaya başlasın sel misali
biz, unutulmuş zaferlere umut olalım, bir aşk gibi yeniden doğarak.
bütün suskun direklerin yüzüne,
çığlık-çığlık bakarak…
..,
(burada araya giriyorum, kusura bakma)
sevgilim bu, yüreğimin çevirmesidir zaman çarkını..,
ancak o zaman böyle yaşanabilir, düşlerimizdeki şiir baharları
deli rüzgarlar yelesinde sıyrılarak, sağır taassup karanlığından…
/….. emek ya da memleket ama illaki sen olmalısın yeni baharın adı
çünkü ancak seninle, bir iyot kokusu dolar içime yürek kapılarımdan.
anlarım ki denizlere çok yakınım,
işte o zaman, evet o zaman…
(şimdi devam edelim, kaldığımız yerden)
..,
sonra, bu deniz bizim diyeceksin ya gülümserken..,
o an nasıl öpeceğim bir bilsen, tam da gülen gözlerinin içinden
uzak vapur sesleri vuracak, dağ yollarının en keskin virajlarına…
/…..el sallayacak çiçekler kadar güzel çocuklar, ışıklı güvertelerden
biz türkü söyler gibi aynı yürek ve ağızla, ineceğiz sahile dalga-dalga.
açık denizlere doğru bir türkü gibi,
heyamola-heyamola…
Kayıt Tarihi : 24.6.2013 08:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hiç kuşkusuz açlık vardı insanda.
Gitmek için, uzaklaşmak için sevgiden.
Acele ediyorlar suretperest yaşamı seçenler.
Kendisiyle dış dünyayla iletişim kurmasını yasaklamış yalnızlık.
Hiç kuşkusuz açlık vardı.
Çarşı meydanında çorbalarına kemik alabilmek için itişip kakışan yaşlı kadın siz bekliyor.
Sokak köşelerinde mülteci yalnızlıklar kol geziyor.
Ancak umut ve açlıktan doğan dürtü de vardı.
Savaş makulleri ve mezarsız cesetler işitebilir bir sesi.
Kırkta bir ekmekleri yoğurmanız için şems vakti dua bekliyor.
Yokluğunun farkında olmak için.
Artık aç olmadıklarını anlamak için rahmetine çağırır aşk.
Açık unutulmuş bütün gecede, istemeni istiyor.
İnsan olmanı bir sesi vardır o zaman uykudan uyanana.
Varmak için(nereye) bilmiyorum.
Yer değiştiriyor (nereden) ruhlar.
Konuşabildin mi?.. (iyi uyudun mu?) aklından geçenlerle.
Davetleri kabul etmesi engellenmiş(gitmek için) pencereden b/alabildin mi?..
Nasiplendik elhamdülillah.
Aşkınız daim olsun.
Yüreğinize sağlık.
Allaha emanet olun.
Selam ve dualarımla.
Belli ki bir şeyleri noksandı ama ne....?
Üzülmüştüm çiçeğin haline ama ne yapacağımı, onu nasıl canlandıracağımı bilmiyordum.
Sonra alıp masamın ışık alan bir köşesine, yani gözümün önüne yerleştirdim, her gün biraz daha canlanıyor ve tekrar tomurcuklanıyordu ama çiçeğinin mini minnacık şeyler olduğu gibi bir şekil vardı hafızamda yer eden...
Bu sabah geldiğimdeyse gözlerime inanamadım.....
Minicik dalın ucunda kocaman bir çiçek, çan gibi sallanıyordu.....
Renkleri birbirine öylesine uyumluydu ki bakmaya kıyamadım desem yeridir. 'Dış yaprakları Pembe, İçtekiler Mor' nasıl mutlu oldum anlatamam, ne umdum ne buldum diyeceğim ama bulduğum, umduğumdan kat kat güzeldi....
Sonra bir düşüncedir aldı beni, ne bileyim işte ışık mıydı acaba bu çiçeğe iyi gelen benim gecikmiş ilgim miydi...?
Sanırım her ikisi de......
Bir kez daha anladım ki; 'İnsan yüreğinde sevgi olması' çözümsüz gibi görünen bir çok şeyin çözümünün bir numaralı anahtarı….
Ve sermayesi olmayan tek varlık....
Ve biz buna 'İnsan olmak' diyoruz....
Sayın ÇEŞTEPE'nin bütün şiirlerinde mutlaka bir sevilene seslendiğini, aslında o sevilenin ete kemiğe bürünmüş sevginin somut olarak sunumundan başka bir şey olmadığının sanat diliyle şık bir sunumu olduğu, kısacası 'İnsan Olmak' olduğunu anlıyorum...
Okunası, okunması gereken eserlerinin bu günümüze düşen kısmı için ne kadar teşekkür etsem azdır adıma...
Teşekkürler sayın Şair....
İçtenlikle, saygıyla kutluyorum emeğinizi....
üstü-başı çocuk sevinci
elele,
gözgöze
'bir bahar akşamı' esiyor saçlarından
melodisi sen..
tebrik ve teşekkürlerimle üstat..
TÜM YORUMLAR (87)