Yürekler arasında tuluat

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Yürekler arasında tuluat

/direk sağır olunca, her direğe bin kulak taksan ne olur,
tuluat; direkler arasında laf, yürekler arasında aşk olur/

* * *

önce canımın içi, öyle bir deli rüzgar düşün ki..,
masalın en masalsı yerinde, çatlatsın sardığı suskun direkleri
deniz mavisi gibi dolsun içeri, yüreğini tutayım, nasıl da sıcak…
/…..karanlığın gözyaşları o an dışarda, akmaya başlasın sel misali
biz, unutulmuş zaferlere umut olalım, bir aşk gibi yeniden doğarak.
bütün suskun direklerin yüzüne,
çığlık-çığlık bakarak…

..,

(burada araya giriyorum, kusura bakma)

sevgilim bu, yüreğimin çevirmesidir zaman çarkını..,
ancak o zaman böyle yaşanabilir, düşlerimizdeki şiir baharları
deli rüzgarlar yelesinde sıyrılarak, sağır taassup karanlığından…
/….. emek ya da memleket ama illaki sen olmalısın yeni baharın adı
çünkü ancak seninle, bir iyot kokusu dolar içime yürek kapılarımdan.
anlarım ki denizlere çok yakınım,
işte o zaman, evet o zaman…

(şimdi devam edelim, kaldığımız yerden)

..,

sonra, bu deniz bizim diyeceksin ya gülümserken..,
o an nasıl öpeceğim bir bilsen, tam da gülen gözlerinin içinden
uzak vapur sesleri vuracak, dağ yollarının en keskin virajlarına…
/…..el sallayacak çiçekler kadar güzel çocuklar, ışıklı güvertelerden
biz türkü söyler gibi aynı yürek ve ağızla, ineceğiz sahile dalga-dalga.
açık denizlere doğru bir türkü gibi,
heyamola-heyamola…

Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 24.6.2013 08:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Engin Demirci
    Engin Demirci

    Acele ediyorlar birileri uykuya.
    Hiç kuşkusuz açlık vardı insanda.
    Gitmek için, uzaklaşmak için sevgiden.
    Acele ediyorlar suretperest yaşamı seçenler.
    Kendisiyle dış dünyayla iletişim kurmasını yasaklamış yalnızlık.
    Hiç kuşkusuz açlık vardı.
    Çarşı meydanında çorbalarına kemik alabilmek için itişip kakışan yaşlı kadın siz bekliyor.
    Sokak köşelerinde mülteci yalnızlıklar kol geziyor.
    Ancak umut ve açlıktan doğan dürtü de vardı.
    Savaş makulleri ve mezarsız cesetler işitebilir bir sesi.
    Kırkta bir ekmekleri yoğurmanız için şems vakti dua bekliyor.
    Yokluğunun farkında olmak için.
    Artık aç olmadıklarını anlamak için rahmetine çağırır aşk.
    Açık unutulmuş bütün gecede, istemeni istiyor.
    İnsan olmanı bir sesi vardır o zaman uykudan uyanana.
    Varmak için(nereye) bilmiyorum.
    Yer değiştiriyor (nereden) ruhlar.
    Konuşabildin mi?.. (iyi uyudun mu?) aklından geçenlerle.
    Davetleri kabul etmesi engellenmiş(gitmek için) pencereden b/alabildin mi?..

    Nasiplendik elhamdülillah.
    Aşkınız daim olsun.
    Yüreğinize sağlık.
    Allaha emanet olun.
    Selam ve dualarımla.



    Cevap Yaz
  • Muharrem Soyek
    Muharrem Soyek

    Uzak ta olsalar, 'bu deniz bizim' diyen kalpler seslerini duyar ve ruhlarıyla temaşa ederler.

    Cevap Yaz
  • Hatice Ak
    Hatice Ak

    Yaşımın yarısına beş altı yıl daha eklersem o kadar süredir, hemen her gün sekiz saat çalıştığım ofisime girerken bu güne kadar ne bezginliğim, ne de can sıkıntım olmadı, yani önemsenecek bir durum olmadı ama bu sabah değişik geldi, çiçekler aynı yerlerinde, masam cuma günü nasıl bırakmışsam aynı, kısacası her şey yerli yerindeydi. Masamın üstündeki adını bilmediğim çiçek de. İşyerimin önünden geçen seyyar bir çiçekçiden almıştım, koltuğumun sırtında kalan konsola yerleştirmiştim ilk olarak, bir iki gün bir şey olmadı, oysa onca tomurcuklar varken çiçek açmalıydı ama açmadı, bu da yetmezmiş gibi bütün tomurcukları birer ikişer açmadan kurudu.....?  

    Belli ki bir şeyleri noksandı ama ne....?  

    Üzülmüştüm çiçeğin haline ama ne yapacağımı, onu nasıl canlandıracağımı bilmiyordum. 

    Sonra alıp masamın ışık alan bir köşesine, yani gözümün önüne yerleştirdim, her gün biraz daha canlanıyor ve tekrar tomurcuklanıyordu ama çiçeğinin mini minnacık şeyler olduğu gibi bir şekil vardı hafızamda yer eden... 


    Bu sabah geldiğimdeyse gözlerime inanamadım..... 
    Minicik dalın ucunda kocaman bir çiçek, çan gibi sallanıyordu..... 

    Renkleri birbirine öylesine uyumluydu ki bakmaya kıyamadım desem yeridir. 'Dış yaprakları Pembe, İçtekiler Mor' nasıl mutlu oldum anlatamam, ne umdum ne buldum diyeceğim ama bulduğum, umduğumdan kat kat güzeldi.... 

    Sonra bir düşüncedir aldı beni, ne bileyim işte ışık mıydı acaba bu çiçeğe iyi gelen benim gecikmiş ilgim miydi...?  

    Sanırım her ikisi de...... 

    Bir kez daha anladım ki; 'İnsan yüreğinde sevgi olması' çözümsüz gibi görünen bir çok şeyin çözümünün bir numaralı anahtarı…. 

    Ve sermayesi olmayan tek varlık.... 

    Ve biz buna 'İnsan olmak' diyoruz.... 

    Sayın ÇEŞTEPE'nin bütün şiirlerinde mutlaka bir sevilene seslendiğini, aslında o sevilenin ete kemiğe bürünmüş sevginin somut olarak sunumundan başka bir şey olmadığının sanat diliyle şık bir sunumu olduğu, kısacası 'İnsan Olmak' olduğunu anlıyorum... 

    Okunası, okunması gereken eserlerinin bu günümüze düşen kısmı için ne kadar teşekkür etsem azdır adıma... 

    Teşekkürler sayın Şair.... 

    İçtenlikle, saygıyla kutluyorum emeğinizi.... 

    Cevap Yaz
  • Zülfikar Karakoç
    Zülfikar Karakoç

    Yürekleri yüreklerle buluşturan ve kabul gördüren içtenliğin ve samimiyetin adresini, yolunu, olması gerekeni ni çok hoş bir dille anlatan şiiri yürekten kutluyorum. Çok anlamlı çok değerli bir şiir di. Saygılar sevgiler +10 tam puan

    Cevap Yaz
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe

    kaldığı yerden devam ediyor sevdan
    üstü-başı çocuk sevinci
    elele,
    gözgöze
    'bir bahar akşamı' esiyor saçlarından
    melodisi sen..

    tebrik ve teşekkürlerimle üstat..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (87)

Cevat Çeştepe