Yürek Ve Zihin Şiiri - Ahmet Yıldırım 3

Uslanmaz bir yürek benimkisi
Her diyarda bir parçasını bırakır
Deli Arap tayları gibi coşkun ve heyecanlı
Bir annenin gölgesinde huzura kavuşur.

Zihnimin kıvrımlarına çılgın kelimeler düşer
Doğumu yaklaşmış anneler gibi sancılı ve ağır
Mesela Kudüs der, devrim türküleri söyler
Tenhalığımda göz pınarlarıma gözlerinin izi düşer
Hüzün, yalnızlık, özlem ve hasret bu pınarlarda boy atar.

Uslanmaz bir yürek benimkisi
Atar damarlarından umut ve iman akıtır
Dizlerime derman olan, gözlerime fer
Avuçlardaki bir kumru yavrusu gibidir.

Zihnimin çeperine hücum edince heceler
Kelimeler bomba olur, dil neyler
Sükut, tahammül, durgunluk başı eğik;
Esas duruşta, yol verir isyan cümlelerine.

Uslanmaz bir yürek benimkisi
Bazen mazlum bir Suriyeli, bazen Mısırlı;
Ötelere uçarda bir Bosnalıyla birlikte çarpar
Sınır tanımaz bir yürek benimkisi

Zihnimin kıvrımlarından ağır kelimeler geçer
Baştan ayağa ağır, kalın kelimeler
Bir zalim, vahşet, kan ve çığlık
Feryatlar bomba olup düşünce canıma
Kanla çizilen bir coğrafya olur bedenim.

Uslanmaz bir yürek benimkisi
Bir mazlum görse diz çöker önünde
Öyle naif, öyle narin, öyle kırılgan
Yetimin ayakucuna oturup talihine ağlar.

Sonra zihnimin tenhalarında sevgi cümleleri
Öylesine yetim, boynu bükük
Ama geçmemeli kıvrımlarından,
Acımız bitmeden, dinmeden gözyaşımız;
Yol vermemeliyim; aşkım, sevdam, yalnızlığım

Uslanmaz bir yürek benimkisi
Kah ovaları dolaşır, kah vadilerde soluklanır
Bombalara, şarapnellere, füzelere inat
Kuşatır tüm yeryüzünü, siyahı, beyazı, sarıyı
Sınır tanımaz bir yürek benimkisi

07/05/2014
08:00 – 09:15