“Yaralı kalmak” bir deyim, içkiye doymamış anlamında kullanılıyor, özellikle de İstanbul’un Aksaray semtinde, meyhanelerde. Anlatıcımız, anılarını yazıyor; bunlar 12 Eylül sonrasında bir birahanede odaklanıyor; ama yıllar sonra yazıyor. Kanla yazılmış bir metin; çünkü yazanın zaman zaman parmak uçları kanıyor!
Yaralı Kalmak İbrahim Yıldırım’ın “Eylül’den Sonra” adlı üçlemesinin ikincisi (Sel yay. 2001) . Yıldırım gerek bu üçlemede gerekse ondan sonraki romanlarında 12 Eylül sonrası travmasını ele alır. Yaralı Kalmak’ı okuduğumdan beri hep “gerçek” 12 Eylül romanı olarak düşünmüşümdür; şayet öyle bir “akım” varsa.
Öteki romanlarında da rastladığımız gibi birinin yazdığı metin romancı İbrahim Yıldırım’a ulaştırılır; bu romancının hiç tanımadığı biridir bazen; burada bir arkadaşım, diye söz ediyor. Arkadaşının genel başlığı “Ruhu Kanayan Birinin Aşk, Şiddet ve Yazı Üzerine Notları” olan defterlerini, Yıldırım yeniden düzenleyerek ve yazarak “roman”laştırıyor. Bu “oyun” romancının özelliklerinden. “Oyun” içeriğin yanı sıra biçim’de de görülür: yazar görsel kullanır, terim-deyim ortaya atar ve açıklamasını koyar (bazen uydurur) , bazı sözcükleri-satırları farklı yazar, dizilişlerini bozar vb.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta