Yürek Dedikleri Şiiri - Özlem Çay

Özlem Çay
258

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Yürek Dedikleri

~ ~
çok katlıydı yürek dedikleri
___yedi! tam yedinci burası..
daha ne kadar çıkılır bilmiyorum.
her katı kat'i katliam mahalli
buz gibi soğuk;
cam gibi berrak ama.
ziyafete hazır ziyaretçi barınağı,
açlığın utanç sığınağı,
parçalanmış anı mezarlığı,
yutulmuş habisli çıban yatağı.
kan! çok kan..
çok kırmızı, çok dağınık buralar.
her noktaya bırakılmış,
pimi çekili, zihin tesirli el bombası,
ikiyle çarpılanların
bine kanlı bölümü.
dağılıyor,
rüsva ayakların bastığı çiçekler.
kazınıyor,
akıl çemberinin
zehirli sarmaşıkları,
yırtılıyor, yaban otları.
puslu eller geçmiş
katlar arası, ağrı yumağı..

dışarısı kargaşa,
bıçak ağzı sotelerde ölüm var.
çıktıkça basamakları
inesim kaburgama geçiyor.
izin kağıdı almamış
kaçak sözcük tarlası,
içe takılanın içeriye tıkılası
___üçüncü kat!
koğuşların yatarı vacip
hücreleri müebbet.
katlar arası susan kelime yığınağı.
baskın yemiş baba yiğit dillerin
güneşsiz öbekleri.

çıt çıksa yanacak
___beşinci kat!
yayılmacı istila bu.
odalar arası siperler kazılı,
basamaklar mayınlı.
çıtırtılar çatırdayarak bir diğerini
sonra sırada kaç fitili yanık varsa hepsini yok edecek,
biliyorum.
bu uzun cümlelerin laneti,
kısaltmalara mahkûm
uzatmalara tahammülsüzlüğe
nefsi müdafaa,
düzlükler arası tepetaklak inip
çivileri sökmek bu..

üstüne kırk kilit astığım
duygular hurdalığı
___ikinci kat..
anahtarı attığım kuyuya
sıska bir çatlak bulup
sızarak girdiğim..
karga tulumba sarılı
lakin nizami dizili,
örselenmiş anlardan yamalı anılar.
kayıp bir mezarlık yine burası,
bulunmayı istememiş,
ağlara sarmış
hiç sarılmayan kollarını..
eti kokusuz
hatıra çürüğü..

yorgun yüzlerin gayrıresmi geçidi
___dördüncü kat,
bedenler,
illegal bir ayaklanmanın mühürlü tabutları.
kırgın trabzanları tutup,
dile saplanan sözleri yutup,
dargın heveslerini bedensiz sûretlere gömüp gidiyorlar.
zamanın gölgesini
umut dağlarına demirleyen,
zaptedemedikleri kalplerini
suskularda kutsayarak,
solgun yüzlerle geçiyor,
adlarını artlarında silerek gidiyorlar...

yaprak döken sızılı çığlıkların ufuk çizgisi
___altıncı kat,
gün batımlarında sevda kızılına aldanıp
vebalı ağrılar giyenlerın,
ruha esen yelin
uzak soğuklar getirdiğini unutanların,
ufukta tutuşan alaza aldanıp kanan
kanarak yanan,
koca bir yürek kentini
duymayanların katı..
ruhuna kök salan;
o, aralıklarla umut diye zerk edilip,
içini saran
zehirli sarmaşıkları hissetmiyor burası...
boşluk güncesi,
kursak hücresi!

yitip giden an'ların
eyvahlara kurban edilmediği
___birinci kat işte burası..
büyütüp bakılacak
umut yüklü çiçekler ekip,
gönül bağına serilen
düş sığınağı..
günün ten de bıriktirdiği telaşlı tuzları
ellerin sıcak kumlara bıraktığı,
deniz usulca bağrına basacak diye
umulan yer..
kopası muhtemel kıyametlerin uyuduğu,
sorguların, köhne ihtimaller doğurmadığı,
ilk ışığı karşılamak üzere
kozasını yırtan hayatın
döş yatağı..
ipek satenli hevesleri yırtan
ana rahmi...

çok katlı yürek dedikleri..
her adımda;
umursamadan,
bilmeden,
tanışmak için tüketirken ömrü,
katlar arası inip çıktığımız...⚘
.....özlem

aralık/on iki

Özlem Çay
Kayıt Tarihi : 13.12.2024 16:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Dengi Naz
    Dengi Naz


    Hoş geldin'e geldim şair..."Kalp" yapısının yedinci katına gelen sendin demek..Safa geldin, Kim bilir nasıl canın acımıştır sesini yutarak can kırığı dolu merdivenleri cıkarken...
    Olsun tekamül sokağında bütün yapılar böyledir.

    Bir ihtiyacın olursa cekinme, söyle..Ben de hemen yandaki "Özlem" yapısının yedinci katından geldim...
    :)
    Keyifli bir çalışmaydı, yüreğine kat kat sevgiler...

    Cevap Yaz
    Özlem Çay

    ne zarif bir karşılama oldu, hos söküntüleri dike dike geldik kıymetli şairem..
    izlenimii biraz zor olsa da g/özlemlerimin kat izlerini ütülemeden aşmaya yeltendim döke saça :)
    yan komşular can yoncasıdır, var olasın..
    yüreğine kalbimden yüzlerce nergis bıraktım...

TÜM YORUMLAR (1)