Yüreğimin Başkenti Lena

Sessizliğin bir kıyamet gibi çöktü yüreğime
Üflendi Sur ve düştü ihtimallerin dairemden
Mağlup bir kumandanın ülkesine son seferiyim
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Sarıldım yokluğun binbir odalı duvarlarına
Ve bir nefes daha çektim, hatırımda kalan kokundan
Bulmuşken kaybetmenin tecelli eden korkusu var
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Masumiyet yokuşlarında nefeslerim kesildi
Şahidinim lütfeyle,tebessümlerinden bırakma mahrum
Hazin bir sonda saklı sırrım, beni kendimle başbaşa
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Çektiğin dikenli telleri, tırmanırken kanadım
Kırıldı kanadım, gökyüzüne düşerken ağladım
Merhametinin limanlarında bütün gemilerimi batırdım
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Titreyen gecenin, üşüyen yangınlarına
Gözünün karası bulaşmış, gölgemin kuytularına
Sabrım seni sabrederken çocuksu heyecanlarda
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Derme çatma dünyamın en düzenli ordusu
Ne olur yık surlarımı, hatta tarumar et burçlarımı
Ama yıkma gönül şehrimin senle dolu sokaklarını
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Keşfine yoktu mecalim, sevda kapılarını kilitledim
Mecnuna kızdım, Ferhata sövdüm bilemedim
Kayboldum çölünde yönümü yolumu adımı bilemedim
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

İcat olmayan dertlerin bir garip mucidiyim
Zamanı avuçlarımda sıkıp kafeslerimde saklasam
Hürmetine kanat çırpan kelebeklerimin ömrü uzasa
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Alışkın terk eylemeye bu garibi şan,şöhret,para
İstemem dünyalık, kefensiz ceplerimde hakikatler taşırım
Hayal mezarlığımda yer kalmadı,doldum artık taşarım
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena

Her kavgamda amansız bir hatip iken,karşında oldum lâl
Maddenin en yalın haliyle, fizik kurallarının canı cehenneme
Bir direniş gibi seviyorum, bombaların altında tebessümle
Kalbimi şehrinde bıraktım, elini bırakma lena