Yüreğimdeki Yozgat Şiiri - Serap Demirtürk

Serap Demirtürk
845

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Yüreğimdeki Yozgat

Dağında taşında izi var yiğitlerimin,
Doru atı sürer gider şahanlar…
Yukarı Nohutlu’dan bayır yukarı
Sürmeliyle inletirler avluyu…
Çatal kapıdan girince eri,
Koşuverir evin has hanımları.
İbrikle su döküp yıkatınca eli,
Havluyu uzanır iki eliyle.
Odadan odaya geçerken bazı
Oymalı kapıya takılır gözü,
Sanki yazmasındaki nakış gizlenmiş,
Yivlerinden süzülüp zemine doğru.
Ne hamamlıktaki sabun kokusu,
Ne sandık odasındaki naftalin…
Hepsi unutulsa da unutulmaz
Sofada yapılan kına gecesi…
Sessizce mutfağa giderken bazı
Küplerin ihtişamı bir giz sanki…
Kilerin o çözülmez lezzet kokusu,
Sinmişti yılların dolaplarına…
Ne oda aralarındaki pencereler,
Ne nakış nakış perdeler,
Ne sedirlerdeki ince halılar…
Unutturur mu ki çocuk gönlüm
Yer minderindeki huzurlu uykuyu?
Cuma vaktine bırakılmadan
Temizlenip hazırlanan odalar,
İnce belli bardaklarda çay ile,
Su böreğinin buğusunu saklar.
Aynalı komodinin çekmeceleri,
Hüviyet cüzdanlarını saklarken kendince,
Hatıralar saklanır ahşap pencere oymalarına.
Yer tahtalarını temizlerken kızlar,
Sokağın karşı evlerinden duyulur tahta gıcırtıları
Ve bahçedeki dut ağaçları,
Çağlalarla bademlere seslenir:
Kuyunun yanındaki ağaçla yarışılmaz, diye.
Komşu çocuklarının meyvelere attığı taşlar,
Bahçede birikirken düşen meyvelerle,
Bahçedeki büyük havuzdan gelen su sesleri,
Suda oynayan çocuk seslerine karışır.
Merdiven altındaki pencereden
Horozla tavukların sesleri gelir
Ve dorunun bağlandığı ahırın gizli penceresinden,
Bir çocuk mutfağın taş oluğuna atlar…
Siniye koyup da arabaşıyı,
Hüp deyip de yutar genci yaşlısı…
Kışın soğuğunda yanar içleri de
Neşeyle bir olurlar Yozgat’ımızda…
Madımak toplar gelinlik kızlar,
Yorulunca çöker de toprağa
Asker yolu bekleyen Sıdıka’ının
Günleri nasıl saydığını bilmeden
Dinlerler yanık türküsünü…
Zeliha ana yün iğirir
Kınalı saçlarını saran yemeniyle terini silip.
Kuzinedeki patatesleri tuzlayıp yerlerken
Çamlığa doğru bakıp derin derin
Bir uzun hava söyler Fadiş Hatun
Dert ortayı Naciye ile:
“Çamlığın başında tüter bir tütün
Acı çekmeyenin yüreği bütün”
Ve evlatsızlıktan dağlanan yüreklerini
Bir bakraç ayranla ferahlatmaya çalışırlar.
Toprağa sırtını verenler
Mutlanırlarken bir dua ile
Toprağımda konuklar var diye sevinirler
“Hoşluklar getirdiniz” derken
Her vakitki hâlleriyle…

3.7.2011
SERAP DEMİRTÜRK

Serap Demirtürk
Kayıt Tarihi : 14.11.2011 08:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serap Demirtürk