Yüreğimdeki toprak Şiiri - Mehmet Sani Özel

İlahi ya Rabb.,
İçimde hurafeler ve
Aczimi kollar külliyatım
Meşgul irademin, korkulu rüyası
Göz gözü görmez, kapkaranlık bir batın
Hayali gözüme geldikçe sevindiklerimin
Kurşun gibi erir eşkali, Sureti Hakkın

Kafa göz kan revan, tagutlara çarparak
Her nefesin yeline, eğrilip doğrulan başın
Olsa bahar sayarım, dallarımda bir yaprak
Nisyan çıkar altından, kaldırdığım her taşın
İşgal edilmiş vatan, yüreğimdeki toprak
Sancısıyla.. Hayattan yediğim kırbaçın
Harp kaçkınıyım, sanki kaçak korkak!
Alamadıysam gönlünü, şu alemde
Öksüzün, yetimin, açığın açın

Geldikçe gözleri gözlerime, sevindiklerimin
Bir küçücük yalandan ötürü belki, kim bilir?
Kurşun gibi erir eşkali, Sureti Hakkın

Muhtacım kabul olacak duaya
İstifade kapmaya dört bir yanımda cenk
Öyle çok muhtacım ki, adaletli dünyaya
Ne zaman müsait ne söz muhabbete denk
Kurulmuş mahremime, havadis sultanları
Aralarında üleşir, berrak tanları
Ve tamda kıyamet arifesinde
Aldatırken insanlar insanları

Gözüme geldikçe hayali, dil döktüklerimin
Haksızlığa duyarsız kalandan ötürü, belki de
Kurşun gibi erir eşkali, Sureti Hakkın

Hile katmışlar rengine
“Yad-i Beyza diye beyazın akın
Encamını günahlara bezemişler merakın
Ezcümle üzerimize gelen hayasız bir akın
Ve mümine münkerden edepsiz talkın”
Şeytan sofrasında küfrü tatmışlar
Sanırsın tersine akıyor!
Suları, Fırat’ın

Geldikçe, sözleri sözlerime
İlham almaya, diz çöktüklerimin
Sözün samimiyetsizliğinden mi, ya Rabb?
Kurşun gibi erir eşkali, Sureti Hakkın

23.10.2008