O yüksek sesli ısırgan yalnızlığın
Kanlı patikalarından geçiyorum
Yüreğimde eskimiş aşk kesikleri
Gönlümde hüzzam ayrılık türküleri
Sesler çoğalıyor sona ilerledikçe
Gün kısalıyor ansızın kendi içinde
Aşk asi bir tabu gibi bileklerimi sıkıyor
Ruhumun kelepçelerinde gecenin ıssızlığı
Hiddetli sözlerinde kıyamet bildirileri
Ne çok çoğalmadır oysa aşkı düşünmek
O rüzgâr koylarında kendimle sevişmek
Kurumuş ağaçlar gölgesiz vakitler ayininde
Yalnızlık hengâmesini fısıldıyor deli rüzgâr
İliklerimi titreten üşümüş elli gecelerde
Ne çok yaşamaktı senli uykulara dalmak
Döngüyle evrimler geçirirken şu yaşlı kâinat
Ben asil yansımalı apoletler takıyorum aşka
Ruhların sevişmesi geçiyor birden perdeden
Yaşamın kaygan nehirlerinde huysuz çağıltı
Merhabanın gülümseyişi masum bir yakarı
Gülüşlerini asıyorlar katran karası gecelerde
Senden arta kalanları toplasın şimdi sakiler
Hıncının yastıklarına göm inatçı ruhunu
Ateşlerle seviştir bedeninin gök sevilerini
Eskimiş dünlerle avut o serkeş gönlünü
Bakir kâbusların tufanı başlasın yüreğinde
Kafesine dar gelen azaplar boğulsun içinde
Gül bahçelerimi de sökerim bir gün ellerimle
Kayıt Tarihi : 1.10.2013 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ahan da benim ruh halim...
TÜM YORUMLAR (4)