Bu vatan fedakârlıkla yaşatıldı, beddua, fetvalarla değil
Her karış toprağında şehit kanı emanet, dikkatle eğil
Türkün doğuşudur düşünmek, hep yine doğmayı bil
Bir giderken bin doğan Türk kıymetleri ile sevgi bu evin
Yanıyor yüreğim, hür milli ruhumun inanç yaşı akıyor
Yanıyor yüreğim, evim eşkıyalar doldurulu, parçalatılıyor
Yanıyor yüreğim, hukuk kan revan boğdurulu, acıyor
Bu vatan medeniyete aşk çağladı, aşk kurulu köprüdür varlığı
Vatan yüreğimi sevgi donatan ruhumun emanet kaldığı sağlığı
Ne mutlu Türküm deiyene öz söz varlığım, ki ulus uygarlığı
Vatan sağ olsun, ordum peygamber ocağı nuru, bu hür saygı
Yanıyor yüreğim, insanlığı göz ucumdan kir akıttı canıma
Yanıyor yüreğim, aşağılandırılı hukuk dokundu kanıma
Yanıyor yüreğim, dik tut başını sırası bu an, duruş sabrıma
Aşk ol yüreğim, aşk dol ecdadımın nuruna hür yeminin var
Hür ol yüreğim, hür milli ruhun Allah emaneti diye inancın var
Yol al yüreğim, savaşa alnı açık eğitili, barış asaletin var
Mücadele bedel sırtlanmaz, düşün etiği olmalı, fedakârlıklar
Yanıyor yüreğim, yarınlara akacak hizmetin ben bugün sesiyim
Yanıyor yüreğim, birliğe güç coşacak, gün doğumu izcisiyim
Yanıyor yüreğim, tek kalınacak an için hür adım güveniyim
1 Ocak 2008
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 12.1.2008 01:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanın tek ırkı vardır: insanlık İnsanlık, birliklerini bütünlüğe ulus yücelmektir: uygarlık Uygarlık topraklarındır, göç etmez insan gibi Göç, ruhumuzun emanet varlığıdır, vatan olmaya. Hür ruhumuzun milli varlığı vatan koklatılarak ve misafir olacak bedenimize sevgi hediyesiyle dolan huzurdur. Vatanımız bu yüzden emanet korunur, ruhumuz gibi. Vatan, hür milli ruhlu, bağımsızlık karakteri olgunluğu: donanmak Olgunluk, disiplinli bir terbiye olan sevgi hediyemizin saygı büyümesidir. Çocuk, sevgiyi saygı büyüyor diyedir emek. Bebek de emekler bu yüzden. Donanmak, bağımsızlık özverisiyle kazanılacak karakter bütünlüğü, vatan varlığı ve bütünlüğüne emek olmaya taşınan vicdandır. Vicdan, düşünce hürriyetini düşüncede olgunluğa organlaşmak. Organ, bedenimiz gibi bir vücut olmaya himaye eden teşkilat. İlim, bilim bu gerekliliktir, birey olarak cemiyetin kolu, bacağı, ciğeri, yüreği gibi organları olmaktır. Hangi organımız eşit haklarla eşit görev yapıyor? Hepsi hür birer görev disiplinine terbiye edilmiş birlikler kümeleriyle bütünlüğe vücut olgularıdır. Aile, en küçük cemiyet birimidir, en küçük birlik. Vatan ol ki, yuva olabilesin duyarlığını hayat kazancıyla değerlenmek. Değer, Türkün doğuşudur düşünmek anlamı olan, sorunlara hep yeniden doğmak, düşünmek anlamına açıklık kazandırmaya bir örnek olarak konu içeriğine eş değerde, çözümlere hep yineden doğuşun, kendini de doğmaya yeteneğinin hakkını bilinçlenmektir. Anadan doğmak yetmiyor insan olgunluğuna yücelmek. İnsanlığa kendini de doğmaya yetenek hakkını vermektir, değer. Değer, kazanılandır ve kazanmaya, kazanılmaya açık duruşu, ya istiklal ya ölüm kararlılığı… ya istiklal ya ölüm kararlılığı bu insani ödevde ilim ve bilimle, insanlığı uygarlığa taşımayı hür üstlenmek. Tarihte, materiyalist yaşamın soysuzca tatbiki, yeryüzünde hiç yaşatılmamış çirkefliği bu çağımızda yaşatılıyor sınırsızca. Savaşın en çirkin yüzüdür bu. Hükümetin, adalet bakanlığı manzarası olarak hukuk keyfiyetçiliğini amansızca dadanmış, atamaların yoğunlaştığı bölgelerimizin yüzde yetmişe varan noter satışlı maliklerini sahiplenme yanında tapulu olan arsalarını dahi birlikte haciz keyfiyetine sokup, aralarında oldu bittiye getirip ele geçirmesi utanç verici boyutlarıyla, milleti usandırıyor, korkutuyor, sindirmeye sınır bilmiyorlar artık. Bu vatan fedakârlıklarla yaşatıldı, beddualar, fetvalarla değil. Milleti soymaya hükümet olunmaz, olmayacak… Milleti ezmeye, yormaya değil, hizmet için görevde oldukları söylenecek hiç endişesizce… Siyasetçilerimizin basiretsizliğidir, egemenlik milletindir hakimiyetimizi zedelemek için zil çalan etekleriyle oynak ayaklılığın bu seyrinde bağımsızlık karakterimizdir özelliğini eşkıyalıkların eline teslim ettikleriyle köşe bucaklarda değil, makamlarda cirit atıyorlar... memuriyet şebekesi tarihin en karalı haline geldiğinden bu güvenlerine karşı, millet olarak vatandaş bilinci yetiyor onları sarsmaya ve yetecek… Pencereyi, merdiveni silmeye çağırdığımız hizmetler bize emredenlerimiz olmadı daha, padişahım ol diye çağırılmadılar, emirle çalıştırılanlar da değiller, öyleyse memurlar olarak hükümetin atadığı hakim, savcı, emniyet bilmeliler ki, bu vatan halkının adı Yüce Türk Milletidir, köylüler efendisidir. Başka efendi tanımamıştır Türk milleti, tanımayacak. Hizmet veren memurlara padişahlar olmadıkları anlatılacaktır. Er veya geç… Memuriyet şebekesi dehşeti şans bulamayacaktır Türkiye Cumhuriyetinde... Daha o adalet makamı Türkiye Cumhuriyeti adliyesidir. Orada keyfiyetine hizmete gelenler kendi tüzükleriyle adliye makamı kurdularsa, tüzüklerini de okutacaklardır öyleyse Türkiye Cumhuriyetimin adliyesinde, Türkiye Cumhuriyeti hukukuna hesap vereceklerdir. Er veya geç... Türküm, Ne mutlu bana!
![Sevinç Kavuk](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/12/yuregim-yaniyor-8.jpg)
Şimdi yüreğimiz yanmıyor, kanıyor.
Biz kanımızda boğduk yedi düveli...
Kutluyorum sayın Sevinç Kavuk ....
TÜM YORUMLAR (4)