/yıllardır tenime su değmiyor/
çocukluğumun kafatasında kırıldı
annemin maşrapası
hiç kimse koymadı bak gelir öcüyü
kulağımın kıyısına
o yüzden karanlık geceleri
hep korkusuz ve diş gıcırdatarak geçtim ben
daha kundaktan sıyrılır sıyrılmaz
hemen oracıkta anladım
her kucağın bir sığıntı olduğunu
anamın rahmini ayaküstü döllemesiyle
babamın
tüm memelerin ortak olduğunu da
/bundandır ömrüme hep yarısı boş bardaklarla süt vermem /
paylaşmak ve sabır sosyolojimin ilk ilkesi
için kan dökse bile bir mensturation yalanı
bulundurmalıydın daima arka cebinde
bütün çıbanların için bir tampon
düşmesin diye anlarımızın yüzü
sürülmesin diye kılıç kalkan ekibi gibi
köy ahvali
alo zar hattına
ben o yıllarda da sevmezdim hiç jimnastiği
kuşkusuz vücud esnekliğim
Allah vergisiydi
el becerilerim ise sosyolojimin eseri
bütün bunlardan okumaya ve yazmaya
pek zaman olmazdı
buna rağmen annelerimiz gibi
başardık bizler de
bir adamın dörte bir karısı olmayı
kuyu oymayı dilimizin altına
kara sevda diye içine gömmeyi kendimizi
yani o bol manili ciklet aşklarına
ve köy sokaklarında ergenliğimizin
o mastürbasyon korkularını
bol bol bisiklete binerek yenmeyi
/o yüzden hep bir yanım saz mahalleye dayalıydı benim/
erkekdaşlarımız toplu ikmandaydı
kadındaşlarımız uzmandılar
ağır siklet spor dalında
haydi bakalım hangimiz daha çok
meyve vereceğiz bu dalda
bu da çocukluğumun
uzun eşşek atlama oyununa benziyordu biraz da
annem
yüzündeki kederi nasıl saklardı
bir gül bahçesi arkasına hep
annem çok namuslu,
az mastürbasyonlu,
oysa bir diğer adı annemin beklemekti
uzun cam kıyılarını
annemin karnı hep sabırdan şişer
annem tüm radyo kanallarında bir arkası yarın
ölü haberleri okuyan spikerin ağzında ise
toptan ve perakende satılırdı naaşı
bir bulut avcısıydı annem
kendi içine hiç şemsiye açmadan yürürdü
babamın pul kolleksiyon defterinde
ise hep bir cimbızlık canı vardı
işte ben taaaa o zamanlar
o boyumu aşan ağır buz kalıplarını
taa basmahaneden eve taşırken
topladım kaderolojiyi
yani ön tekerlek nereye çekerse
arka tekerleğin oraya gittiğini
işte o günlerden kalmadır
avuçlarımda bu
/buz yanığı /
Deniz Ercivan
Kayıt Tarihi : 26.7.2016 16:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
=otobiyografi=

Aman allahım neler yazdım dururken.
Şair !!!
Sizi alkışlıyorum
Sizi Kutluyorum.
Müthişti
Destek gibi sindirerek okudum
Okuyucunuzu düşünmeye teşvik ettiğiniz için de, çok başarılı bir siir olmuş.
Kaleminizin devamlı olmasını diliyor ve sizi içtenlikle kutluyorum...
Saygılarımla!
Ama... Ara ara da bakmalı gökyüzüne... O kadar yıldız neden her gece gökyüzünde... Peki, güneş varken neden olmuyorlar onlar...
Muamma değil mi...
Ya da diyorsanız hala...
Yazgıyı değiştirmek imkansızsa,
O zaman yazgım gerçeğim olsun...
Asın beni gerçeklere...
Sevgilerimle...
Şiir okudum... Seni okumak hep güzel Deniz...
Sevgilerimle..
Doğumla başlayan 'kucak kavgası..' Büyüdükçe sığışamama.. Masum yalanların gerçeklerle boğuşması..
'faydacı/pragmatist' kavgalardan sonra 'pullanıp, zarflanıp' kendine postalanışı insanın.. Adı hayat olan 'gecekonduda' mukim......
Oldukça cesur, bir o kadar da 'realitenin' şiiri..
Kutlarım Deniz Hanım..
TÜM YORUMLAR (5)