Ben geldim Perçemlerim!
İnciden daha beyaz, zarif ve hoşsun hala kalbimde. Seni, anlatmaya gelmedim ki!..
Suretin, gözümün önüne geldiğinde, gözümün kalbime söylediğini, kalbimin gözüme cevabını idrak bile edemezsin yokluğunda!..
Yağmur damlasından daha duru, o mavi gözlerin aklıma düştüğünde, içim de bir huysuzluk, inat, kahrolsun.
Yüreğime verilmiş, som altından, ayarını hiç bir sarrafın ölçebilecek yeteneği olmadığı, madalyonsun.
Yine uyku tutmadı, sıkıntılı içim,
Bir boşluktayım, sanki bir hiçim,
Bu nasıl acıdır, hayat ne biçim,
ağlamaktan yoruldum, gözlerim yaş..!
Sevgi gemisi, yanaşmıyor limana,
Dertler sarmış bedeni , yapışmış yakama,
Hayat onca yükünü, yüklemişken arkama,
Belki hiç kurtuluşum, kurtuluşum yok ama,
Seni hep sevdim, bir tek bunu bil istedim..!
Ne gece unutmuşum, ne de gündüz ismini,
Ne seviliriz, ne özleniriz.. küçük bir anı olarak adanmış ruhların, bayatlamış sözlerinden geçip gideriz..
Aniden ve yavaşça...
Boğazımızda düğümlenen, yutkunamadığımız canımızın yandığı ne varsa sirayet ederler..
Acı ve aşkla..
Biz sevenleriz, ruhsuzlarız.. nefessiz kalıp tenimizin buz kestiği, bir ruh için her şeyi yeğleriz lakin korkarlar, fazla sevgiden...
Fazla sevgi, harcı fazla koyulmuş tuğla çimentosu gibi temeli sarsarmış çünkü kimse hak etmezmiş. her şey, yaşanan her şey,derin mazilerin ruhlarında imar-ı virana dönüşsün...
Sana çok şey söylemek isterdim, ama o kadar yorgunum ki anlatmaya gücüm yok...
Bu yorgunluk uyumakla geçmeyecek...
Bekleyeceğim seni , gelmeyeceğini adım kadar iyi bilsem de...
Bugünü son dakikalarım da bile unutmam...
O kadar canım yandı ki...
Geriye bu şarkı ve ağlamaktan şişmiş gözler kaldı...
Çırpınır avuçlarımda, hala seni sevişim,
Ömrüme sinmiş, ardına bakmadan gidişin,
Zamana sığar sandım, sığmadı bende bitişin,
Gel artık yüreği yalan korkuyla harlanan sevgilim..!
Umut uyur koynumda, beni uyku tutmazken,
Evvelkilere de lazımmış "Aşk", bize de,
Değerini bilmeyene de, ona buna size de,
Şairce anlatmaya çalıştım, her bir dizede,
"Sevgi" olmadan aşk olmaz, anlamadın mı?
Elbet vardı aşkın, temel ana yasası,
Ardına bakmadan gittin ya, düştün gönl-ü hasretime,
Öfkesinden koca bir şehir, yıkılıyor üstüme,
Geceler ile beraber, siyaha büründüm de,
Yine de acımı gömemedim uzandığımız parka..!
Sana rastlarım diye, kimseye bakamıyorum,
Neresinden bakarsan bak güvercin yüreği gibi kalbim....
Aşkının peşine taktığım duygularım durgun,
Ümitlerim yorgun...
ve...ölmek üzere dipsiz sitemkar çığlıklar da! ..
Kılcal damarlarıma mevzilenmiş “başıboş bir hücre! ..
Anıtını dikseler, “göğsüne” tüm mülkün,
Tercümanı olur mu, sendeki ihanetin,
Dilin ''özre'' dönmez ki, yaptığını bilesin,
Zerresi düşmemiş bahtına, zerresi aşkın..!
Bu gönle girdi ya sevgin, vallahide üzülür,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!