Gönlümün dalında işleyen gonca,
Açmayıp yazımı kışa çevirdin.
Leylâ’ya muadil bilirken aşkı,
Tüm gerçeklerimi düşe çevirdin.
Kuşanıp sevdamı çıksam dağlara,
Boynunu dayayıp yaprak beline
Aşkın uykusuna dalmış gibisin.
Rüyanda mutlaka dağları görüp,
Dağlardan yadigâr kalmış gibisin.
İşve ile nazdan bir tek sen kaldın,
Seçiliş hikmetimi düşündüm gündüz gece,
Tek sebep bulamadım seni fetihten yüce.
Üç-beş damla sağarak tarihin memesinden,
İçine iman kattım şahadetin sesinden.
Yedi devri ram edip yedi tepeli şehre,
Gönlümü sende sundum yedi başlı ejdere.
Bir mektup yollayıp harbi sormuşsun,
Her şeyimiz tam da, aş üşür anne.
Kaç mevsim olduğu bilinmez burda,
Dört mevsim içinde kış üşür anne.
Can dayanmaz zemherinin kışına,
Bin ceylanın izi var gözlerinin renginde,
Şaşırdı avcı gönlüm hangisi süreyim.
Adının geçmediği vuslatın ahenginde;
Ne sevgiyi göreyim, ne aşka görüneyim,
Ellerinle dirilt ki gözlerinde öleyim.
Bir sabah rüzgârla kokunu gönder,
Gonca yansın bağban yansın bağ yansın.
Bülbülün canına düşsün de ateş,
Zaman yansın devran yansın çağ yansın.
Kanatsın baharı goncanın harı,
Kabul et Yunus’um beni yoluna,
Ham idim yanında olmaya geldim.
İnsan-ı kâmilin tarifi sende,
İnsanı insanda bulmaya geldim.
Seninle başlardı gönül seferi,
Ayağında halhal,burnunda hızma,
Bir gece habersiz yatağıma gel.
Yağmurlar adını yazarken cama,
Bir gece habersiz yatağıma gel.
Düşünme boşver görüp duyanı,
Ben seni sevdiğimde erguvanlar beyazdı
Ve İsa’nın eliydi seni gönlüme yazan.
Ya çarmıh oldun bana ya da alnımda çivi,
Avcı olup bekledi her dağ başında sevdan.
Dediler ceylan olmuş mecnun gezer çöllerde,
Bir sabah dur diyerek Hoşap’ta doğan güne,
Süphan’dan sormak belki Tamara Masalı’nı.
Şebnemlerden taç yapıp takarak Van gölüne,
Geleceğe yüzdürmek bu hülyanın salını.
sevgili Yunus. gölge gönüller, harika bir çalışma umarım bu şiir varacğı yere ulaşır. bende senin yorumlarını bekliyorum şiirden anlayan birisi olarak, sevgiyle kal.