Binlerce insan gördüm; yüzlercesini tanıdım.
Kimini dostum bildim; kimini arkadaş sandım.
Aranmadım, aradım; unutuldum, hatırladım.
Dönüp ardıma baktım; çok yalnızmışım, anladım.
Yalnızların sahibi yüce Mevla’m duy sesimi.
Kabul eyle duamı, Sana açtım ellerimi:
Sen Rahamansın, Sen Rahım, Sen görensin her halimi;
Yalvarıyorum Sana, muhtaç etme, ele beni.
Bu canı sen yarattın; istediğin an alırsın.
Dünyanın hesabını ya Rab, katında sorarsın.
İmanımdan şüphem yok; Sana isyanda etmedim.
Kulluğum eksik belki, lakin ümitsiz değilim.
Yusuf der Yunus gibi: “Bana seni gerek seni”
İstemem dünya malı; isteyene ver cenneti,
Ebubekr(r.a) , Ömer(r.a) , Osman(r.a) , Ali(r.a) gibi olamam ki;
Ya Rab, Ahmed (S.A.V) aşkına, göster n’olur Cemalini.
20.12.2005
Yusuf AkkayaKayıt Tarihi : 26.2.2012 01:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Akkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/26/yunus-gibi-43.jpg)
değerli dost,
sizi ve değerli çalışmanızı yürekten kutlarım....emeğine, yüreğine sağlık....
başarınızın devamını......kaleminizin tükenmez olmasını diliyorum....nice başarılara....
selam saygı sizedir...
Kimini dostum bildim; kimini arkadaş sandım.
Aranmadım, aradım; unutuldum, hatırladım.
Dönüp ardıma baktım; çok yalnızmışım, anladım.
----- Çok güzel bir şiir okudum gerçekten Yunus gibi içtenlikle kutlarım saygılar sunarım .
Sayın Akkaya,
Siz zaten bulmuşsunuz hakikati... O'na sığındığımız-da; hiçbir şeye ihtiyacımız kalmaz, sıkıntılar önemini yitirir.
Belki şiirinize cevap olmayabilir fakat sözlerinizi teyit' anlamında;
'Kimyamız Mı Bozulmuş' isimli şiirimden bir bölüm bırakıyorum, sayfanıza:
...
'Ne çekilmez azaptır,
Çöllerde pusulasız…
Sarar hicran lâvları,
Ruhun yağmura mecnun…
Dinmez gözünde hasret;
Kavurur muhtaçlığı,
Düşürür yollara, deli/divane...
Koşarsın! Koşarsın erişemezsin!
Öylesine sahici ki, gördüğün;
Nereden bilirsin? Uzayıp giden nehirler, serap!
Haykırır-sın dehşetle: 'Ben de mi? SERAP? !
Öyle bir sarsar ki seni, hakikat;
Ufalanır-sın...
Erir zerrelerin; sınırsız boşluğun cenderesinde…
Bir kavislik şahap; ömür denen tek nefeslik rüya…
Kalmaz “sen”den eser, silinir iz’in!
Çözülür şifresi bilinmezin!
Hiçliğinde erişirsin manâya...
Derin karanlıklarda patlayan ışık...
Çiy taneciğinde, kâinat…
Hiçlikte varlık
En Hakikat!
Tek Hakikat.../ Metanet Yazıcı
*
TÜM YORUMLAR (4)