Aşk bir derya-ı ateş
Bense kayıklı bir mum
Geçmeyi bekleyen bir çilekeş
Ümidimi yitirir oldum
Ey ömrümüzden çalıp bize uğramayan bekleyiş
Uğra artık bize de bitsin bu serzeniş
Ne olacaksa olsun , sonunda ölüm yahut kalış
Geçer ömür o hissetmeden , sen buna alış
Çiçek bile kavuşur bahara , yaza , sıcağa
Geçenlerde düşündüm birkaç dize
Dedim şair olmak benim ne haddime
Elimde var kar tanesi kadar düşünce
Düşmüşüm şairlik peşine
Gerçi pek de kimse kalmadı
Ne unuttum ne ağladım
Beklemekle geçti ânım
Sorsalar sözde rahatım
Hasretin ile yanarım
Aylar su misali geçti
Bir gün çay içelim buralardan kaçıp
Sana içimdekileri anlatayım
Sonra o alevli gözlerine bakıp
Bildiğim her şeyi unutayım
Hep demli içermişim meğer
Suların yandığı
Çiçeklerin solduğu
Bulutların karardığı
Umutların yok olduğu
Dolunayın küstüğü
Aşkın öldüğü
Birkaç damla yaş geldi gözümden
Hayal-i çehrene uzun uzun dalarken
Dolunay fısıldadı habersizce
Sensiz geçen günleri sayarken
Gülmez oldu yıldızlar bana artık
Yetmiyor artık sözcükler
Ağlıyorlar birer birer
Bu acıya ne şiir yeter
Ne de mürekkepler
İsterdim hep gelmeni
Öyle güzel gülmeni
Kırık kanadım çalıştı çırpınmaya yine
Bekleyişimiz sürecek belki ay , belki sene
Ben hep burdaydım , meftunum gözlerine
Zaten ölmüşüm , gelsen de aynıyım gelmesen de
Bir gülüşüne muhtacım , olsa küçücük de
Derdi , acıyı , elemi , çileyi
Hissettirmiştin bana , helal olsun
Hasret rüzgârlarında , şiirleri
Ezberletmiştin bana , helal olsun
Bekleyişlerin mânâsızlığında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!