Sebebi yok bu bakışların
Her şey yüreğimde gizli
Saçlarımda yıldızlar
Gökyüzüm sisli
Kirlenmemiş çocukluğu
Avuçlarımda taşıyorum
27 mayıs günüydü gecenin karanlığında
Saat üçü on geçiyordu ay ışığında
Kapıda arkadaşımı gördüm durdu karşımda
Yüzündeki ifadeyi unutmam anne
Baskın dedi birden ateş ediyorlar
Aşkta Öyle bir duvar bulmalısın ki, hem yaslanacak hem de yaşlanacak olmalı...
Üç kuruşluk değerin kalmadı artık bende,
Tedavülden kaldırdım para gibi seni de..
Kızıl bir akşamın koynunda beslersin hayallerini
Saplı bir ok gibi bende sessiz duruşun
Elini tutunca, göğsünde ağlamak istiyorum
Sıcacık bir ekmekten yayılan buğu gibi
Sana özlemimi o güzel kokunla doyuyorum
Parmak izlerinin resmi yüzümde
Şaha kalkmış gibi durur benim şehrim
Kır saçlı kadınları içine alarak
Her şeyin toz değil pembe olduğu
Çocukları etrafında toplayarak
Salkım söğüttür yer, yer
Bir gece ansızın girdin koynuma
Oğlun oldu dediler sarıl boynuna
Aylarca beklediğim geldin yanıma
Şimdi, bir anda gidemezsin oğul
Günlerce kokun içimde saklıydı
Yaprak, yaprak döküldüler sonbahar gelmeden
Uğruna öldükleri vatan için her biri
Kimisi göçtü, ana karnında ki çocuğu sevmeden
Çocukta görmeyecek artık babası Mehmet’i
Haberi yok, koş dediler hasta var bacı
Onlarca yılı harmanlaştırıp
Bir uçurtmaya takılı bıraktın yüreğini
Rrüzgar savururken tüm acılarını
Sen kalkan oldun çiçeklerine
Su verdin bahçene bir ömür
İkinci bir güneştin tanrının verdiği
Gömdüm sevdamı derinliğine kalbimin
Kilit vurdum seninle paylaştığım dakikalara
Anlamı yok artık gözümde biriktirdiğimin
Karıştı gözyaşım sonunda sonbahar yapraklarına
Uçu verdi elimden tuttuğum o elin
İki kelimeyi sakladım yıllarca
Kime olduğunu bilmeden
Ama ben hep eksiktim bu şehirde
Gündüzdüm sanki saklandım çoğu zaman gecelerden
Hâla ellerim bir çocuğun elleri
Biri gel dese koşacak gibiyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!