Toplum sevgi ile kaynaşır, adaletle yaşar, dürüst çalışmakla ayakta kalır. Farabi
Hayat denen şey pamuk ipliğine asılı
Yaşanacak günlerse oldukça sayılı
Planladığın gibi gitmiyor ömrün
Yüzleşme vakti gelecek bir gün
Bir yıldız daha kaymış olacak
Bir kütüphane daha son bulacak
Bir eylül sabahıydı, ayrıldın aramızdan
Öğrenim görmen için, gel dediler Fırat'tan
Anne baba amca, yol alırken yavaştan
Öğretmen olmak için, kanatlandın vatandan
Buruk bir sevinçle, hayallerle susarken
Güçlü olan yargı kararını tanımaz olmuş
Zengine, soyluya yargıç dokunmaz olmuş
Yoksul olan garibansa mahpusta solmuş
Vicdan merhamet kalmadı bitti tükendi adalet
Terazi, bant kalmadı, gömüldü mezara adalet
Ölüm her an, yanı başımızda
Gideceğiz elbet, çağrıldığında
O gün yürekler, bir başka dağlanır
Sevenler sevdiğine, gözyaşı akıtır
Toplanır eş dost, cem-i cümle
Öğrenmeyi, sev çocuğum…
Okumayı, dinlemeyi, düşünmeyi
Merak edip, soru sorup, dönüşmeyi
Oynamayı, sev çocuğum…
Tableti, telefonu
İster Püren'den, ister Geben'den
İster Taşoluk, Fındıklı, Bahçe'den
İsterse Göksun, Gölpınar, Kireç'ten
Geçer yolunuz, Değirmendere'den
Yanyurt, Alıklıkaya, Çinçin, Öşüngele
Bir pazar sabahında uyansam
Damla damla yağan bir yağmur olsa dışarıda
Yüreğimde sevgi, umut, aşk
Karşımda sevdiğim o kadın
Bu sonbahar serinliğinde
Bir fincan kahve eşliğinde
İnsan vardır konuşur, ağzı bal akar
Bakar haline şeytan, hayretle şaşar
Gökkubbe altındaki bu insi varlık
Olsun bir menfaati bak neler yapar
Zor günler geldi mi, satar adamı
Her doğan bir bir, ölüme koşarken
Ölmeyi de, öğrenebilmeli insan
Diz çöküp, el etek, ayak öpmeden,
Onurlu bir ömür, sürmeli insan
Gelmedik dünyaya, sürekli yaşamaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!