Yüksel ÖNAÇAN
Eğitimci- Gazeteci-Yazar
İlköğrenimini Emirdağ'da, ortaöğrenimini Bolvadin, Eskişehir, Afyon'da, Hamidiye Öğretmen Lisesi'ni dışarıdan tamamladı. Yüksek öğrenimini Eskişehir I.T.I. Akademisi, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde sürdürdü.
30 yıl Afyon, Ağrı, Almanya ve Eskişehir'de öğretmen, okul müdürü, infaz okulu müdürü olarak çalıştı. Başbakanlık, çeşitli bakanlıklar, Afyon ve Eskişehir valiliklerinden, İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden takdir, taltif, beraat, teşekkür bel ...
A be Fatma,
dimiştirim saa donsuz yatma
nedir büüle dürt senede bej kızancık,
el kancıkları duuramaz tek kızan
sen duurmaktasın ikiz çucuk
bana acıyasın be accık...
Zaman, yüreğimin nadasında tükenirken,
Katı gözyaşlarım, yanağımda erirken,
Doğdum doğalı birini bekliyorum,
Bekleyeceğim, ölüm için vakit çok erken.
Yüreğim sevgiler için bir sergen,
Sen,
Yüreğimde filiz, ufkumda bir umutsun.
Aç dünyani bana,
Ellerim seni tutsun.
Gurbet elde prangalı mahkumum,
Herkesin hayal ettiği aşkı çok güzel tarif etmişsin. Ne var ki hayalden öteye geçen bir aşkı ne yaşadım, ne de yaşayabileni gördüm.
Şu yazılan şiirler. Çoğu bir bilinmeyene, beklenene ama gelmeyene yazılan şiirler. Yazılanlar, hayal edilen aşkın gölge kahramanına.
Özlemler mi? Terkedillmişlik üzerine yazılan yazılar, şiirler mi? Tatmin edilmemiş bedenlerin yaşayamadıkları fantezilerin, doyumsuz tutkuların isyankâr dışavurumu.
Bir birliktelikte, hele hele evlilikte, bir taraf diğerini doyuramıyorsa, doyumsuz tarafın negatif ya da pozitif tarafı açığa çıkar.
Paranoyak, şizofren, kumarbaz, alkolik, madde bağımlısı, insan avcısı...
Şair/e, yazar, bestekâr, ressam, heykeltıraş, araştırmacı, vb.
İlki (ki; çoğu kez terk edilen taraftır,) ya bela olur, ya bela bulur.
İkinciler, içlerindeki duygusallığın suyuyla yaratıcı yanlarını sularlar ve dışarıdan duygularını sulayacak birisinin de gelmesini beklerler.
çılgınca günâh işlemenin sonucu
döktü terlerini
gri çarşaf açmış denize
dingin bulutlar…
karıma söz vermiştim
-Emirdağ’da yaşanmış gerçek bir öykü/Yöre Ağzıyla-
Yüksel ÖNAÇAN
.
Okulun bahçesinde çocuklar, çaput bir topun arkasından koşturuyordu. Sığırtmaç, Eğitmen’in evinin arkasına kadar sığırları getirmişti. Az sonra sığırlar, kendiliklerinden köye dağılacaktı. Günlük işini bitirmenin rahatlığıyla sığırtmaç, bir türkü söylüyordu. Kelimelerin hepsi duyulmuyordu ama, Sıdıka türkünün tamamını biliyordu. Kollarını göğsüne kavuşturup, balkon demirine yaslandı.
Ana-baba- eşine, kapıbir komşusuna güveni olmayan kişilerin bir parti, bir spor kulübü lider ve başkanına kayıtsız-şartsız güvenmeleri, her sözlerini doğru kabul etmeleri akılcı düşünceden mahrum olduklarını gösterir.
Konu siyaset ya da futbol oldu mu, ‘aşkın olduğu yerde mantık olmaz’ anlayışıyla “ACABA? ”ya beyinlerinden çıkarmış kişiler, tek bir sinyal aldıklarında aşını-işini-eşini terk edip meydanlara, sokaklara dökülürler.
Bu şartlanmış beyinlerde doğru ve yanlış, parti liderinin, spor kulübü başkanının doğru ve yanlışlarıyla anında örtüşür. Böyleleri, bu iki kuruluşun liderlerinin yanlışlarını onların liderlik koltuğunu bir başkasına kaptırdıktan sonra görürler. “Kılıç kimdeyse Süleyman odur” mantığı öne çıkarılır ve dün alkışladığını bugün yuhalar. “Acaba? ”dan yoksun beyinlerin hükmettiği vücutlar, siyasetten ya da spor kulübünden nemalananların organizasyonlarında figüran olduklarının farkına varmadan yerlerini almışlardır, alacaklardır.
Eylül Gözlüm,
Bu saatler öldürecek beni,
Hani gözlerine benzettiğim,
Şu grup vakti
Ve
Yüzüme yüzüme rüzgârın çarpması yok mu?
Kimden : komarçiçeği (Bayan, 46)
Kime : YÜKSEL ÖNAÇAN-Deli Velîler Şeyhi
Tarih : 24.11.2008 15:34 (GMT +2:00)
“ACABA? ” dan Yoksun Beyinler
Ana-baba- eşine, kapıbir komşusuna güveni olmayan kişilerin bir parti, bir spor kulübü lider ve başkanına kayıtsız-şartsız güvenmeleri, her sözlerini doğru kabul etmeleri akılcı düşünceden mahrum olduklarını gösterir.
Konu siyaset ya da futbol oldu mu, ‘aşk ...
“ACABA? ” dan Yoksun Beyinler
Ana-baba- eşine, kapıbir komşusuna güveni olmayan kişilerin bir parti, bir spor kulübü lider ve başkanına kayıtsız-şartsız güvenmeleri, her sözlerini doğru kabul etmeleri akılcı düşünceden mahrum olduklarını gösterir.
Konu siyaset ya da futbol oldu mu, ‘aşk ...
MERHABA! CANIM DOST,SİZ FARKINDA OLMADAN BEN NE ZAMAN ÜZGÜN YAHUT BİRAZ DURGUN OLSAM BANA GÜLÜMSETEN MESAJLAR ATARSINIZ! GÜLDÜRÜRKEN DÜŞÜNDÜREN O GÜZEL İFADELERİNİZE NASIL CEVAP VERMELİ Kİ,SİZİ SONSUZ SEVGİMLE SIMSIKI KUCAKLIYORUM! LANETŞEY