İHTİYARLIK.
Hani nerde, benim gençlik yıllarım?
Çürüdü ağzımda dişim kalmadı.
Bir zamanlar nice hayal kurardık
KÖYÜMDE.
Köyümün bağları hep viran olmuş
Üzümü pekmezi şıra kalmamış.
Ağaçlar kurumuş gülleri solmuş
Bahçeyi bostanı eken kalmamış.
KIŞIMI GÖRDÜM
Bilmem ki ömrümün hangi çağında
Başımda ağaran saçımı gördüm
Kurudu güllerim gönül bağında
Yaz bahar gelmeden kışımı gördüm
KORONA VİRÜS
Pandemi Kovitmi acep sen nesin
Bilinmez dert misin korona virüs
Türünden betersin nasıl illetsin
Salgınsın yaygınsın korona virüs
MAZİSİNDE VAR
Gittin ya gurbeti attın içime
Ayrılık alnımın yazısında var
Yükledin Vuslatı kattın göçüne
Hasretin gönlümün sızısında var
MEĞER
Giderken yüzüme bakmadı bile
Bilmeden kalbini kırmışım meğer
Yenildim aşkına etmiştir hile
Aldandım ne yazık kanmışım meğer
MEZAR TAŞLARI
Bir sükûtun sessiz fırtınasıdır
Ukba’dan fısıldar mezar taşları
Faniyle Bakinin fasılasıdır
İbreti âlemdir mezar taşları
MEZAR YOLLARI
Sağ yanımdan gelir iğde kokusu
Sol yanıma düşer ölüm korkusu
Hüzünlü gönlümde vuslat arzusu
Acı bir öyküdür mezar yolları
O ESKİ GÜNLER
Köyüm geldi hatırıma birden
Bu acı an neden bilmem
Kaç kez tökezleyip düştüğüm
Taşlı, çamurlu, tozlu yolları
Bağları, bostanları
Gurbet eller oldu sanki vatanım
Neylersin kaderim bu imiş oğul.
Bayramlar burada buruk geçiyor
Sıladan ayrılmak zor imiş oğul.
Yaşım on beş idi çıktım gurbete




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!