Tanrı insanların çoğuna doğuştan hastalık, acı, keder, yoksulluk ve ölüm verdi.
Genç yaşta, sevdiklerine ve kendine dair,
Yine de sorgulamadan mutlu olmayı öğrenebildiler böyleleri.
Kimilerine de sağlık, güç para verdi yine de huzur vermedi, başka bir hastalık verdi ve doğuştan verilmeyen bir şey icat ettirdi kendilerine; her şeye sahip olunmasına karşı mutsuzluk hastalığı:
Hayatın anlamını sorgulama has/talığı.
Dudakların sözcüklerinde saklıydı,
Buzdan aynalar, gözlerinde.
Kalışın tanrı misafiri gibi kısa,
Gidişin, umuttan kaplı bir hayalet gibiydi.
Eldivenlerin diken kaplıydı,
Saçlarımı son kez okşadığında.
Hangi güzelliği önüme koyarsa tanrı,
Uzaktan bakar ve
Bir müddet ellerimi bile sürmeden seyrederim,
Hayalini kurduğumuz şeylerin
Aniden önümüze konması,
Ona hazır olduğumuz anlamına gelmez.
Fazla dert dinlemek
Pasif sigara içiciliği gibidir,
Derdin sahibinden önce,
Dinleyende çürümeye yol açar.
İnsan dost olmak ister,bazen
Sadece anlatamayacaklarıyla,
Sadık kalabilmek için,.
Sırf anlatılmazlıklarına
Bedenim yaşamasa da olur,
Yoktur senden saklım.
izin ver ölmesin,ne olur,
Seni tanımadan aklım.
Değil günler hatta haftalar, aylar
Daha hızlı geçer oldu dünlerden.
Zamanın ardına gizliyse umutlar,,
Varsın daha hızlı geçsin yıllar, bugünlerden.
Fikirlerin derinliğidir, insanı dibe batıran.
Hafifliği ise her daim yüzeyde tutan.
Kimi saadetle döner bir tutam yosunla,
Kimi incilerle döner bir yanı vurgunla.
Birbirlerini ilk kez görmelerine rağmen
sonlarının iyimi kötü mü biteceğini tahmin edebileceğini sanan insanlar vardır. oysa herkesin sonu, bir başkasının yaşanmadan sona ermiş başlangıcıdır aslında.
İnsanın vazgeçtikleriyle,
Kendisinden vazgeçenlerin
Ortalarında bir yerlerde,
Kendisinin ya da başkalarının tercihlerinin
Gönüllü tutsağı olmasına yaşam denir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!