Hal bilmezle yola çıkma
Rezil rüsva eder seni
Hayasıza gönül verme
Otsuz yerde güder seni
Mayası bozuksa eğer
Gözlerden düşme dizdende düşme
Ne arayan olur ne soran olur
Sözünüde bil dillere düşme
Ne arayanın olur nede soranın
Gençliğin giderde gücün biterse
Bir fincan kahvenin kırkyıl hatırı
Kırkyıllık yastığın yokmu hatırı
Olmazki herkesin tuzuda kuru
Olanlarla yetin haline şükret
Yirmili yaşlarda kurdun hayali
Şenlendi küçük hanemiz
Mutlu geçiyor günümüz
Yeğenlerim gelinimiz
Hanemize hoş geldiniz
Paylaşırız soframızı
Çöpe atılan çocuklar
Çöpten toplanan rızıklar
Çöplerde artık azıklar
Bilmem hangi asırdayız
Öldürülüyor kadınlar
Haram lokma yiyenlere
Hakkım varsa haram olsun
Yetim hakkı yiyenlere
Ebediyen haram olsun
Tatlı tatlı yersin amma
Hayalin gözümden gitmiyor
Dilek diledim tutmuyor
Sensiz günlerim bitmiyor
Hasretin yaralar beni
Yanar ciğerim tütmüyor
Balkondayım yaz akşamları,
İzliyorum geçen arabaları,
Hüzünleniyorum gördükçe plakaları,
Otuz dörtler, sıfır altılar ve dahaları,
Gene gurbet, gene hasret kokuyor.
Taşı toprağına kurban
Hastasıyım ben köyümün
Güzel insanına kurban
Hastasıyım ben köyümün
Dağı taşı bana ova
Kirletmişiz bu güzelim dünyayı
Öğrenmedik dürüst insanlar olmayı
Melek doğduk,melek gibi kalmayı
Hata bizim,günah bizim, suç bizim
Şükretmedik halimize emrine



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!