İşten yorulsak da çile çeksek de
Ekinler biçip deste büksek de
Terli terli soğuk sular içsek de
Köylerde yaşasak eskisi gibi
Tezek yakıp da gübre koksak da
Zalim gurbet senden bıktım
Evimi barkımı yıktım
Yıllardır hasretlik çektim
Beni köyüme Götürün
Taş üstünde taş kalmadı
Burada huzur kalmadı
Gelen mutlu olamadı
Kimsenin yüüzü gülmedi
Köyüm sana kurban olam
Tozu çamuru olsa da
Bahçesinde çiçek açar
Dallarında böcek uçar
Taştan şelaleler akar
Köyüm seni çok özledim
Kapıda beştaş oynardık
Zalim kader yollarımı bağladı
Bu bayramda gidemedim köyüme
Eşi dostu bayramları özledim
Bayram geldi gidemedim köyüme
Yıllar oldu burnumuzda tütüyor
Issız yaylalardan uçan kuşundan
Hasret kokan toprağından taşından
Deli esen boranından kışından
Gurbette dostlara selam getirdim
Tarlasından bahçesinden bağından
Harşit boyunda gezerler
Gelip geçeni süzerler
Oturur köme dizerler
Bizim Elin güzelleri
Elma yanaklı kızları
Kurudu yaprağım sarardım soldum
Yel vurdu bir yandan hazana döndüm
Bütün dertlerimi sineme gömdüm
Yanar ciğerlerim köz oldu bu gün
Kader vurdu divaneye döndürdü
Vatan bizim yurt bizim
Tasa bizim dert bizim
Arkamızdan havlıyor
O kudurmuş it bizim
Isıran it havlamaz
Bizi bizden ayrı koyan
Yollar utansın utansın
Bize sevgiyi çok görev
Kullar utansın utansın
Sevmeyi bir yana attık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!