aşk böyle de biter
ezgisine saklanmış, sözlerin dağlar kadar
taşıyabilir elbet gülümsemeyi
o zaman nedendir tüm pencerelerde ki buğu
bulutların kırılganlığı gözlerimde kurulmuştur
zor soruların cevabımı yolculukların
kanıksa
aynındır, dudaklarımdan iç beni
karanlıktan saklarım yüzümü
meylim sensin
gece bozan tenin
künyem kazınmıştır yeryüzüne
azalan bir çoğalmaydı
sabaha az kala
uyudukça bahar içimizin ovalarında
ve üşüdükçe sarıldığım sendin
kuytularında mürekkep zamanlar
yeni bir gün
başlangıcıdır ancak geçmişin........
senin aksinle geçiyor zaman
hangi dilimde parçalıyorsam tenimi
gökyüzüm
ol dedi ve oldum
ağla dedi hem oldum, hem doldum.......
ben henüz doğmadım
incinen melek saflarından
bütün bir dünyanın hıçkırığı bundandır
Gözlerim ufukta saklanan bir uluma
Sarıldıkça uzaklaşan bir duyumsama
Sonra sesin
Sesindir beni yorgun mevsimlerden uyandıran
Avuçlarımda parmak izlerinin buğusu
Ve ateşe atılan bedenim
Kent yağdıkça üstüme.....
Kirli bir sıkılganlıkla giriştiğim yolculuklar
Ve beni benden uzaklaştıran zamanlaşan hız
Bavulumdaki tükeniş ve eski resimlerle.....
gördüm gözlerimin ağladığı gibi
ağladığını harflerin
her sözcükte ölü bir deniz çalkalanır
nasıl bırakırsa ağaç gövdesini rüzğara
uzanıyorum en dip kuytuluğa.......
belleği yoran çığlıklar
anlamını sayıklamalardan alır........
sayıklamalar gün gelince
başka zamanlarda
solumaya duyarlı dönüşümdür.......
Bu sayfanın açılmaması sırf bize özel bir uygulama mı, yoksa herkes için geçerli bir arıza mı söz konusu?