Bir Mezar taşına mı yaslamışım sırtımı
Değişir bir gün diye hep bekledim bahtımı
Kalemimden simsiyah akıp giden heceler
Tüketti artık beni bu sonsuz bilmeceler
Ne zaman yağmur yağsa hatırlarım nafile
Her durakta yalnızdım, her yolcukta bile
Duvarlardan bir yanıt bekledim, alamadım
Duvarlar gibi böyle hep suskun kalamadım
Yaş mı aldım yıllardan, zaman beni mi çaldı
Bir başka âlem için bilmem kaç nefes kaldı
Gönlümde son bulurken yolcuğu evrenin
Yanmasını beklerim kalbimdeki devrenin
Bir yolcuk, içinde herkesin kaybolduğu
Bir yolculuk kendinde, başkasını bulduğu
Çekip aldı içine ve döndürdü yıllarca
Değirmenler misali öğüttü parça parça
Buğday tanesi gibi un ufak olana dek
Bu garip serüvenim yazık ki bitmeyecek
En sonunda ruhumu sökerek bedenimden
Sonsuzluğun içine alacak beni benden
Düşlerimi savuran sert bir rüzgar esecek
Her arzumu bilenmiş bıçak gibi kesecek
Ve sürgünüm bitecek, o zaman güleceğim
Artık yalnız değilim diye sevineceğim
Sonra ne bir hatıra, ne bir acı kalacak
Ne varsa şu kalbimde ben'le toprak olacak
Bu içinden geçtiğim yolculuğun sonunda
Bir başka yolculuğa çıkacağım yakında
Kayıt Tarihi : 10.11.2024 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!