Damarlarından ihanet damlıyordu,
İnsan suretli canavarların…
Yüreği yoktu,
Sevmeyi bilmezdi o…
Unutmuştu yaşamayı,
Yaşatmaksa imkansızdı O’nu…
Kimsesiz, bir sokak ortasındayım…
Yapayalnız ve kuytu gecede… yürüyorum…
Bağrım yanıyor, hüzün doluyum…
Kimsesiz sokak ortasında… yürüyorum…
Ayak sesimi yalnız ben duyuyorum…
Kavuşmak ümidiyle,
Hep sana koştuk…
Açtık yüreğimizin kapısını,
Ardına kadar…
Seni aradık yıllar boyu.
Tam da bulduk!
Buhranlar Anaforunda (Ben…)
Çağlayanlar gibi aktım da geldim
Tozu dumanı önüme kattım da geldim
Hicranla geçen bu hayatın son deminde;
Gel!
Pörsümüş ruhumuza,
Yeniden diriliş hayyet.
Heyhat!
Senin yolunda bükülmeyen başlara
Oğul (Oğluma)
Sana hasret sana yılgın
Kavuşuruz elbet bir gün
Gitme oğul bu diyardan
Gitme no’lur buralardan
Aşk…
Bir titreme;
Usul usul titretir adamı…
Aşk bir titreme;
Leyla’da buldurur aslolanı…
Aşk bir titreme;
Çocukluğumu Bıraktığım Şehir
Ah Erzurum!
Çocukluğumu bıraktığım şehir…
Aşk yakar da yıkar seni,
Hüzün sarar tüm bedenini…
Aç yüreğinin paslı kilidini,
Aşk yakar da yıkar seni…
Binmişsin hüzün trenine,
Bir isyandır
Ruhumda ızdırabını çektiğim
Hayal deryasında
Ölüm gerçeğini mırıldanıp
Sundum isyankar ruhuma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!