“YARABBİ, BANA EŞYANIN HAKİKATİNİ OLDUĞU GİBİ GÖSTER! ”…
Dedesi Maraş’lıymış, Erzincan’lı ninesi
Doğduğu gün terk etmiş bu yavruyu annesi
Masal bu ya; doğumla başlamış kara kader
Rahmetli anasından payına düşmüş keder
Yüzünü görmediği o anneyi özlemiş
Matemini yıllarca aynalardan gizlemiş
Zaman üvey anadan, kör babadan ibaret
Ah benim talihsizim teyzesine emanet
Bir gün yüzü görmeden büyümüş düşe kalka
Aklına yerleştirmiş “HOCA olmalı halka”
İlim yapmış EZHER’de fıkıha alim olmuş
Üniversitelerde büyük muallim olmuş
İbadet düşmanları çelme takmış düşüne
Öğretim üyesiyken son vermişler işine
Demiş üzülmek Ziyâ’n, hayırlıdır bu karar
Hacca niyetlenene olmalıyım mihmandar
Kâbe yolcularına yakın etmiş ırağı
Kendi de hacı olmuş vazifesi gereği
Şiire de başlamış candaki sıkıntıdan
Nasipleneyim demiş şöhrete akıntıdan
Kaleminden feyz (!) almış kafiye, vezin hece ….
Edebe ahkam kesmiş susmamış gündüz gece
Talebe okuturken ilim irfan yurdunda
Bizim hoca bir yandan baba olma derdinde
Çocukluk aşkı misal, evlenilecek kadın
Adı Nihâl miymiş ne, hem tertemiz bir hatun
Bir kere öpemeden tüp patlamış ilk gece
Bizim “Nihal”mevt olmuş, kaderiyse bilmece!
Sonra zamanı demiş sevdanın dilencisi
Yeniden uydurmalı bir hayal eğlencesi
Bu böyle olmayacak yeni bir yâr bulmalı
Duygu sömürmek için bahanemiz olmalı
Bu arada lazımdır millete bir soytarı
Çöpçatanlık için de gerekir kocakarı
Talip olmuş teyzesi çöpten yuva çatmaya
Edep erkan yoluyla namzeti çıtlatmaya
Bu kez adı Zuhal’miş çıtır mıtır bir güzel
Onun da bahtı kara, ömür defteri gazel
Söz, nişan planlanmış hemen yüzük takılmış
Beykoz taraflarından malikâne bakılmış
Hidiv Kasrında nikâh eşe dosta duyurun
Düğünümüz yemekli hânemize buyurun
Peygamber sünnetidir davetlere icabet
Biz de hazırlanırız, şenliğimiz var elbet
Dedim bir gün bu düğün olacak mı bakalım
Diğer yandan düşündüm hediye ne takalım
Aradan günler geçmiş masal içinde masal
Yuva kurmak çetindir, kimsede kalmamış hâl
Zavallı kadersizim, yaramamış heyecan
Gelin kız hastalanmış tehlikeye düşmüş can
Rahim kanseri imiş bahtı kara biçare
Aynı türk filmi gibi, yurt dışındaymış çare
Memleketi bırakıp İsviçre’ye uçmuşlar
Sanki hal lisanıyla hikâyeden kaçmışlar
Masal bu ya gelin kız; demiş umudunu kes
Bu dert bende bakidir yoluna gitsin herkes
Benim çocuğum olmaz, baba olmalısın sen
Sana evlat veremem derdime yanayım ben
Yine oyun oynamış hocama zalim felek
Şeş beklerken ömrüne tokat olmuş bu kelek
Ruh sağlığı bozulmuş patlamış sağa sola
Dosta ahbaba sarmış, bozulunca pusula
Merhaba diyen herkes terk etmiş yavaş yavaş
Hocamızın ruhunda ayyuka çıkmış savaş
Bir gün bakmış kimse yok yakında,uzağında
Kimse oyalanmıyor aklının tuzağında
İşte takken de düştü dıpdızlak kaldı kelin
Bir daha zor bulursun öyle cafcaflı gelin
Artık kâbus basmıştır terle Yusuf of terle,
El HEZER’mi FAŞ ettin son yazdığın eserle (!)
Demiş saati geldi atmalı bu libası
Kıvırtmakla anılır bizde yiğidin hası!
Nasılsa kandırmışım bu yüzümle herkesi
Bende daha surat çok kırmayalım hevesi
Sanal pencerelerde görünsek de biz adam
Sanki geçmişimizde olmadık mı hiç madam
Hem muska yapmalıyım, üfürükçü adımız
Hocalık kolay değil kesilmesin yâdımız
Sermaye de tükendi tüymeli ince ince
Kepaze olmayalım kredimiz bitince
Usul usul çekilmiş faş olduğu düvelden
Hocamızın huyu bu başka ne gelir elden
Yorumsuz keseceğim masalımı burada
Yorum hür vicdanlarda kalmayalım arada
Dinimde kaybetmezler bizim gibi hancılar
Zındıklardan hakirdir nasılsa yalancılar
En şöhretli mumları Yatsıya kadar yanar
Sürüye kurt girince YALANCIYA kim kanar
Onlar için fark etmez ne hanya ne de Konya
Münafıklar derdine yansınlar iki dünya
Eren ermiş murada kerevet bize kalsın
Gökten düştü üç elma, aklını seven alsın!
SON
değil …./. arkası yarın
YALANIN DA LİSANSLISI OLURMUYMUŞ DEMEYİN. YUKARIDA OKUDUĞUNUZ ŞİİRDE GEÇEN HERŞEYİN AMA HERŞEYİN bir anda SADECE SİZE ANLATILAN MUHTEŞEM YALANLAR OLDUĞUNU ÖĞRENDİNİZ.
NE DÜŞÜNÜRSÜNÜZ?
Kayıt Tarihi : 10.6.2009 12:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu eser şahsımızla alakalı olmayıp, önce islamiyete, vicdana, onura, şerefe, haysiyete, hakkaniyete doğru söze ve samimiyete kaldırılan kişiliksiz bir tokadın edebimizle iadesidir.
Bu münafık, küfürbaz cepheden gelebilecek ismiyle münhasır taarruz olasılığına karşı (ki gerçek yüzü belli olmayan maskelerde her surat ve kimlik mevcut ve meşrudur. Mazi de bilhassa acziyet içerisinde kadınlara, annelere DİNİ, İLMİ VE ŞİİRİ KULLANARAK hakaret leri bunun en sağlam kanıtıdır) dostlarının tüm uyarılarına karşı Kargülü; dininin hakkı için eserini yine her zamanki edebiyle kaleme almış, hizmet sayfasına eklemiştir.
Eser tamamiyle bize edilen rivayetlerin (yalanların) masalıdır. Arzu eden olursa kendini şiire, güzelliklere adamış insanlarla uğraşmaktan büyük keyif alan bir sahtekarın aslını, kadınlarla uğraşmayı şanına hazmettirmiş birinin gerçeğini özel mesajla açıklayabilirim. Değerli dostlar; bir abimizin dediği gibi; yapmış olduğu tüm kötülüklere, önce söylediği ve sonra yaladığı tüm hakaretlere rağmen bizim dostluğumuzada düşmanlığımıza da muhtaç bir kulun ibretlik özetini gönüllerinize sunuyorum.
Öyle bir masalki şizofren kimliği ile gün olup Ankara’ya ve gün olup Doğu’ya yazılan eserleri bile üzerine almış, büründükleri gereği kendini her türlü şiir kahramanı yerine koymuştur. Hatta yaptığımız yorumlardan bile kendisine kırıntı aramış, bulduğunu zannettiğinde de..... da boncuk bulmuşçasına sevinmiştir FUKARA! .
Bunun içinde kaybetmenin çaresizliği ile dini motiflerle kin ve nefretine peygamber hanımlarını, kitabımızın methettiği valideleri tüm edepsizliğiyle mevzu edebilen bu kişi kendi düştüğü çukurlara insanları düşürmek için elinden geleni ardına koymamıştır. Tüm kirleri kendisine döndüğü halde Allahın ikazını anlayamamış bu şahsiyet yoksunu, kendisini kara bir leke gören ve kurtulmak isteyen, yaka silken pek çok insanın karşısına ilmi ve dini kullanarak bambaşka kimliklerle, kılıklarla çıkmıştır.
Allah hepimizi çukurlaşmış, sözleri ile yaşantısı birbirine muhalefet içinde olan, yeri gelip eşini, yavrularını, aslını hatta annesini bile inkar etmekten imtina etmemiş kişilerden korusun. Düşmanımı bile…
