dünya kadar büyük masanın etrafında toplanmıştık, çok kalabalıktık
her birimiz sanki ev sahibiydik, ama daha önce hiç karşılaşmamıştık
yabancı yüzlerin yalancı baharıydı, dudağımızda açan gülümsemeler
okunamayan alın yazılarının, kendi kalemimizle yeniden yazılmasıydık.
zamanın aydınlığı gösterdiği zamanda ve aynı masa başında
birbirinden farklı böyle nasıl olur ki, güneşe bakış açılarımız
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
yine anlam doluydu ve yine çok çok güzeldi.
hayranlıkla okudum yine.tebrikler ve de saygılar...HŞT
Biz bir masanın başında güneşle aşka doğarken,
Öldürmeye çalıştılar…
Bilmezler ki aşk ölmez, karanlığa hapsedilmez.
Gülen yüzüyle ısıtmışken içimizi…
Bu şiir bir defa okumakla anlaşılacak, özümsenecek türden değil. Daha daha okuyacağız, şimdilik kalemden dökülenler…
Yüreğinize sağlık sayın Çeştepe, saygımla
Şir değişik yorumlara kapı aralayabilmektir, okuyuyucusunu değişken düşüncelere sevkedebilmektir, düşündürmektir. Cevat Bey bunu şiirlerinde fazlası ile yapıyor. Teprikler.
dolap beygirlerinde kuyruk değildik ama bir kuyruklu yıldız gibiydik
*********************************************************************
Diğer mısraların yüreği sanki
eskilerin buyurduğu gibi
UKDE-İ HAYATİYESİ..
Tebrik ve teşekkürlerimle
Saygılar..
Bedri Tahir Adaklı
Sayın Çeştepe' nin şiirini birkaç kez okudum. Her defasında, şiirin ayrı bir yerinde takıldım, düşündüm. Bu kadar okuma ile şiiri tam anlamadığımı, belki başka okumalarla daha iyi anlayacağımı hissettim. Bu biraz da, dizelerin arasına, arkasına saklanan şeyleri merak etmenin, şiirdeki deyiş güzelliğini ihmal ettirmesinden kaynaklandı herhalde. Saygı ve selamlarımla kutluyor ve izninizle tam puanla antolojime alıyorum efendim.
Yörüngede aşk hareketleri
dünya kadar büyük masanın etrafında toplanmıştık, çok kalabalıktık
her birimiz sanki ev sahibiydik, ama daha önce hiç karşılaşmamıştık
yabancı yüzlerin yalancı baharıydı, dudağımızda açan gülümsemeler
okunamayan alın yazılarının, kendi kalemimizle yeniden yazılmasıydık.
zamanın aydınlığı gösterdiği zamanda ve aynı masa başında
birbirinden farklı böyle nasıl olur ki, güneşe bakış açılarımız
sanki kimimiz bir ormanda saklıyız ya da dalgaların arasında
ama gene de bir yol bulup karşılaşıyor ya, bakışlarımız arada.
/aşk dediğin güneşle doğar, hangi düşünce ikliminde olursa olsun/
.
.
mücadelelerde alnımıza yazdıklarımızı oynuyorduk, ne çok ölüyorduk
her ölümle fidan yürekli kız ve erkekler oluyor, yeniden doğuyorduk
ama tırnağımızın ucundaki meridyenleri, kan ile keserken paraleller
ya bir daha göz göze gelmezse gözler, işte en çok bundan korkuyorduk.
zamanın karanlığı gösterdiği zamanda, biz aynı masa başında
şaşarken birbirine ne çok benziyor diye, çizgisi silinen yüzlere
biliriz kainatta bir şey olmaz seslere, güneş kaybolmuş olsa da
ben seni en çok sesinden tanırım, haydi bana bir şeyler fısılda.
/ama güneş batınca batmaz aşk, yeter ki söyleyecek bir sözü olsun/
.
.
dolap beygirlerinde kuyruk değildik ama bir kuyruklu yıldız gibiydik
bütün açıların kesişme noktasında ve dünyanın tam merkezindeydik
ağacımızın dallarına asıldığında, devridaimlerde topladığımız dilekler
biz ertelenmiş ölümlerle yeni bir dansın, sevgili ve kavgalı melodisiydik.
zamanın tükendiği zamanda ve artık bizim olmadığımız masada
çoktan asılmıştık duvarlarına, bize benzeyen ve benzemeyenlerin
her yaşamın yani sevdiğim, sesi özgür bir kopyası saklıdır mutlaka
yörüngenin ahengi de budur, bir fısıltıyla kıpırdanmaların dışında.
/sus… dinle bak, duyuyor musun... /
Cevat Çeştepe
Sustum dinliyorum kainattaki titresimleri, canli cansiz her seyin yüce Mevlâ'yi ask terennümleri ile tesbihata daldigini his ediyorum... Tebrikler yüreginize... Bu güzel eseri.
Güldeste siir grubumda paylasiyorum....
Maalesef bir masa etrafında bizleri düşman ettiler umarım dediğiniz gibi gözler birbiri ile anlaşır ve aynı dili konuştuğumuzu anlarız.Kaleminize sağlık Mesut Özbek
Aşk dediğin güneşte doğar hangi iklimde olursa olsun,
ama, güneş batınca batmaz aşk, yeter ki söyleyecek bir sözü olsun, sus, dinle, bak, duyuyor musun ?
Şiiri, alışolmış ve binlerce kez söylenmiş sözcüklerin dışına taşıyıp,en çok yaşanmış duyguları dahi,ifadeye kattığı gizemle
felsefeleştiren usta kalem,
şiirlerinize, ulaşabildiğimiz kadarıyla teşekkür ve saygı sunuyorum sadece, yorum beni ve çoğumuzy aşıyor çümki...
saygımla, sevgimle
Ünal Beşkese
İnsan,sevince ve sevilince güzelleşir dünya.Sevgiler değişmez asla,dünya binbir şekle girse de.yeter ki,insanın sevgiye dair söyleyecek sözü olsun.
aşk dediğin güneşle doğar, hangi düşünce ikliminde olursa olsun
ama güneş batınca batmaz aşk, yeter ki söyleyecek bir sözü olsun
Hiç yorulmadan okunacak değerde güzel bir şiirdi.Yüreğinizi kutluyorum üstat.10 puan,ant.
Bu şiirde de muhterem Usta; bu denli bildik kelimelere bunca yeni ifadeler, anlamlar yüklemiş ki, hayran olmamak elden gelmiyor.Kutluyor, yenilerini hasretle bekliyorum.Sevgi ve sağlık dileklerimle...Enver Özçağlayan
Bu şiir ile ilgili 79 tane yorum bulunmakta