Yoruldum,
ümitsiz bir sevdaya bel bağlamaktan
her sabaha bir umutla uyanmaktan
senin umursamazlığını günün ilk ışığı gibi hissetmekten.
Çok şey istemedim aslında.
Küçücük bir ilgi, bir "günaydın"
bir sabah elini uzatacak kadar basitti.
Ama elin uzanmadı; hep ben uzandım sana.
Bekledikçe içimde büyüdün,
ama hiç bir zaman bana ait olmadın.
Pencerem aynı, şehir aynı, ellerim bomboş
Yüreğim senin yokluğunla ağırlaştı
Her kapı çaldığında değil,
sadece senin kapımı hiç çalmayışında tükendim.
Geceleri senin bilmediğin anılarla doldurdum Sessizlik içinde kendi sesimle konuştum.
Sevdim seni, sessizce ve utanarak
gölgende yürüdüm, adın dudaklarımda durdu.
Verdim; verdikçe de eksildim.
Umutlarım çoğaldıkça yalnızlığım daha bir derinleşti.
Bazen soruyorum: neden ben?
Cevap yok, sadece senin suskunluğun.
O suskunluktan bir şiir doğdu,
adını koymadım; sana sakladım.
Yoruldum, kendimi kandırmaktan
olmayan bir sevdaya tutunmaktan
varlığını hayalimde yaşatmaktan.
Sabahlar artık ağır, gülüşlerim gecikmeli.
Sevgi alışkanlık gibi: bırakmak sancılı
unutmak bir ihanet gibi geliyor.
Kalbim ihanete dayanamaz; öylece bekliyorum
açılmamış bir mektup gibi, kenarda.
Belki bir gün dönersin, belki de dönmezsin
ben o ihtimal için yüzlerce gün yitirdim.
İçimde bir yer hâlâ senden söz ediyor
ama o yer ne umut ne huzur, sadece yorgunluk.
Yoruldum sevilmeden sevmekten
her gün yeniden kendimi kurmaktan.
Gecenin sessizliğinde nefesimle konuşmaktan
Yoruldum...
Silezya
Silezya ŞiirleriKayıt Tarihi : 25.9.2025 07:16:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!