Bir söz atmış ortaya,dinde cahil bir kişi!
Düşmüş onun peşine, hak zanneden bin kişi!
Der-hatır Müslüman! Ne diyordu o kişi?
Kabir denen durakta, bitirmişti gidişi(!)
Hakikatte o mezar; insan için bir durak!
Yani ebed yolunda, kullar için bir uğrak!
Ora yolun ortası, sonu değil ey beşer!
Mü’min bir cennet, kafirlere bab-ı şer!
Çünkü kabir ahrete, geçiş için bir kapı;
Asla değil son durak, baki değil o yapı!
Yolun sonu uhra’dır! Ve de sağken görünmez!
Görünen bir giriştir, elbet ona son denmez!
Görür onu sadece; izn-i Hakla Nebiler!
Ve bazen de ikramla, görür sonu veliler!
Tüm halklara o bilgi; son nefeste verilir!
Sonra perde kapanır ve defterler dürülür!
Sekerata yatmadan, olmaz avam muttali!
Kim diyorsa ben gördüm; ya kaziptir ya deli!
Şayet mümkün olsaydı, herkeslere o ihsan;
Zorla iman ederdi, elbette ki, tüm ins, can!
Sırr-ı teklif elbette, münafidir şu işe!
Zorla ayar yapılmaz, sınavlarda gidişe!
Madem öyle at dilden, gayr-i ilmi zanları!
Ukba için harcayıp, sonsuz eyle anları!
Ne diyorsa kitapta; o dur işin doğrusu!
Kaale alma sen kat’a, kitap bilmez bir us’u!
Dürbünle de baksalar; göremezler bil sonu!
O manasız şiiri, etme asla hiç konu!
Mühim olan sonların, hayırlara tebdili!
En hayırlı son için; Hakka hadim et dili!
Yalvaralım Allah’a; cennet olsun sonumuz!
Bu en güzel duayla, hitam bulsun konumuz!
Abdullah Toroslu
12.12.2012-İzmir
Kayıt Tarihi : 12.12.2012 16:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!