Karanlığın içinden
Bir dua gibi yükselen bu dağ
Kutlu bir dağdır
Gecelerinde türküler söylenir
Bin yılları aşıp gelen
Kadınlardan bir yaş boşanır
Erkeklerde vakitsiz ölümlerin
Hüznünü çoğaltarak
Bu kutlu dağ bizim Oğul dağımız
Uğultusuyla çağırır
Sevdalı bir toprak gibi
Umut açan yüreklere
Giden oğulların hüznünü
Yalnız annelerdir söyleyenler
Dönmeyen oğulların türküsünü
Annelerin gözlerinin ışığı Oğul
Sevgilerin en temizinin cennetinde büyüdü
Bir insanı sever gibi sevdi
Sevgileri yaşatmayı
İnandı sevgiyle yaşamaya
Kışın ilk soğuklarını getiren bir gecede
Bilmeden sevgilerin en korkuncuyla
Vurulacağını
Aşkla yaşayan bir yuva
Aşkla yaşanan bir ömür düşleyerek
Bir alıcı kuş gibi dağlardan
İniyordu ovaya
İniyordu dağlardan
Bir sevda türküsü olmaya
Babam İbrahim sevdasında
Işıksız mavisiz bir gecedir bu
Bir oğul diler bir oğul
İnsanda can olup akan toprak
Hazır oğulların en hüzünlüsünü vermeye
Sıcacıktı toprak
Kadınlar eski ve nurlu dişleriyle
Beni toprağı parçalayarak çıkardılar
O kadınlar ki ışığa sevdalıydılar
Bütün yolları yürümek
Bütün yollarda bulmak seni
Sezildin seslenildin ışığın karnından
Yatağıma indin gençtin güzeldin
Elbet sevilecektin açıldı gözlerin
Çalkalandı durdu içlerinde
İki deniz
Öyle bela öyle mavi
Asırları düşleyerek yenmiştim ben
Lâkin kalmamıştı gücüm
Sor iste söyleyeyim
Ta Âdem’den beri
Filizlenir bende öykün
İşte bu sevdadır beni mahveden
Karıncanın ağzında gelir
Bin yıllık düşten
İhanetçi el koynunda can verir
Bu bitimsiz gelişten
Bütün yollarda bulmak
Bütün yollarda yitirmek seni
Toprak anadan doğmak doğmak defalarca
Her ömrümde yeniden sevmek seni
Yürünen onca yoldan sonra kalbim
İnsansız bir ev gibi soğudu
Delice bir fikir aktı damarlarımda
Bütün yollar yürünse ne olur
Uğrunda ölümü yenemedikten sonra
Benim payıma düşen mutluluktan
Sevdaya örülmüş yıkılası duvarlarıdır insanlığın
Birer yıldız olmalıydık seninle
Alacakaranlığında gecenin
Yıldızlar sınırsız ve duvarsızdılar
Bir oğul matemindeyken dünya
Yakup’u gözlerinden tutuşturdular
Çekip alsam topraktan baharı
Çiçeklerde arayıp bulsam seni
Yine yenik düşer miydik duvarlara
Yine bir dağ başında yitirir miydim yolumu
Nicedir yüreğim hasretinle vurur
İçimde çoğalan bir hayattır gözlerin
Kanımda ciğerinin mührü durur
Çürüyen et ve kemiktir ancak
Sevdan ile ses olur açarım
Bir gün
Işıltılı bir deniz gibi gülen
Gözlerini özledim
Diyebilmek için tutunurum hayata
Daha nasıl dağıtayım leşimi
Nasıl karışayım sana
Ne yana dönsem nafile
Gece canımdan geçer
Sen ışık ol aç gözlerini
Pervane kısmı ışığın içinden geçer
İSKENDER YILMAZ
Kayıt Tarihi : 20.6.2019 04:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!