serçeleri göç ettirir yollarımızın ayrılığı
rakseder pamuk ipliğine bağlı ardına kara perde çekilmiş gökyüzünün deli çalkantısı sokaklar sana suskun
ben noktasız harf sen harfsiz nokta
köy yolu ıssızlığı bol yıldızlı sevişmenin kokusu adınla
ay esir akşamlara nasılsa olsun gelsin sensizliğin karanlık oynaşısı damarlarımda can bulsun ey yar
varlığından geçtim yokluğuna adadım çoraklaşmış çılgınlık güncemi
bıraktım öpüşmeyi üşümek umudun taç yaprağı
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman