Düşümde gördüğüm elâ gözleri
Uyandım omzunda şallara sordum.
Gözlerim gözüne nazar eyledi
Seni nazar bozan fallara sordum.
Geceler karanlık sabah olmuyor
Bülbül gülü için saçın yolmuyor
Gece inadında günü salmıyor
Seni baykuş konmuş dallara sordum,
Saatler gün oldu günlerim de ay
Aylar yıla döndü, yılları sen say
Varlığın mükafat yokluğunsa zây
Seni sensiz geçen yıllara sordum.
Aynalara baktım yüzünü gördüm
Dalda, sarmaşıkta saçını ördüm
Misk-i amber diye kokunu sürdüm
Seni şu düştüğüm hallara sordum.
Dinmiyor yangınım nereye gitsem
Nehirden,Irmaktan,çaydan mı içsem
Fırat'ı mı aşsam, umman mı geçsem
Seni tutmadığım sallara sordum.
Hayırdır inşallah bir rüya gördüm
Gördüğüm rüyayı hayıra yordum
Uyandım yastıga yüzümü sürdüm
Senim candan saran kollara sordum.
Rüyalarda seni anlattı dilim
Şiire,Mısraya nakşetti elim
Dize nin içine saklattı ilin
Seni dilsiz olan lâllara sordum
Şehirden şehire sorak dediler
Hesap ettim.bura ırak dediler
Bu sevda çekilmez bırak dediler
Seni ayrı koyan yollara sordum.
Bizi. ayrı koyan yollara sordum.
16 /06 / 2009
Soma gece 02.20
embed src='http://www.antoloji.com/siir/media/07/www_antoloji_com_1200707_890.MP3'
Seslendiren: Dursun ELMAS
******************DOST KALEMLERDEN****************
...................Gurbet yüreğimde sevda başımda
...................Gündüz hayalimde gece düşümde
...................Eridim kül oldum aşk ateşinde
...................Kerem'e Ferhat'a Mecnun'a döndüm
...................................................................Mehmet KINDAP /ÖRENKÖYLÜ
...................Bastığın topraklar kutsalım oldu
...................Sen gittin bu beden sarardı soldu
...................Figanımı dağlar kuşlarda duydu
...................Sazımda titreyen tellere sordum
..........................................................gayseri38 Mustafa TAŞKANAT
.....................Dedim son kez görem, o gül yüzünü
.....................Dediler, unuttu gitti sözünü
.....................Biraz önce gülden aldı özünü
.....................Seni..petek petek ballara sordum...
............................................................Aşık Doğani...Dodan YILDIZ
Şu yalan dünyada gönülden bezdim
Her düşten hayalden bir umut sezdim
Nergisi çiğdemi gülleri gezdim
Kovanda peteğe ballara sordum....
...............................................................Osman Öcal
Kayıt Tarihi : 16.6.2009 02:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dün gece rüyamda yari gördüm..hasbihal ettim.onu dinledim. sözünde yandım Elâ gözlerine baktım Gözünde yandım. İşte ilk defa o sabah çok mutlu uyandım.....
![İsmail Tıkıroğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/16/yollara-sordum-ela-gozlum.jpg)
“Her güzelde bir kusur var imiş amma, aşkın gözü kör göremez derler” diye bir şarkı vardı.
Bu şiirinde bazı kusurları var. Gelelim kusurları teker teker dökmeye. Zaten biz ayıpları açmayı çok severiz. Kusurları kapamayı ise bilmeyiz.:))
14’lük hece şiirlerinde güçlü kaleminiz koşma konusunda da aslında usta olduğunu belli ediyor. Ancak bazı kelimelerdeki ünlü türemeleri ve harf yutmaları ile bazı bentlerdeki kâfiye kusurlarını bir kenara bırakırsak... Şimdi gelelim şiire ve ilk önce kelimelerden başlayalım:
Şiirin ilk bendi xaxa ile başlamış. Koşmalara bu kâfiye şeması ile başlanabilir. İkinci bent 2. Mısrada “Bülbül gülü için saçın yolmuyor” dizesinde “saçın” kelimesi tek başına muhataba ikinci şahsa hitap eden bir kelimedir. Tabii burada “saçını” ile 3. Gaib şahsa hitap edilmesi gerektiğini biliyoruz. Buradaki “ı” harfi hece sorunu yüzünden düşürülmüştür. Bu bazı büyük şâirlerimizin yaptığı –bana göre- harf yutma olaylarındandır.
3. bent 3. Dizedeki “zây” kelimesinin sonundaki “i” harfi de düşmüş. Fakat bazı şivelerde “Zay oldu gitti” gibi son harfi yutularak söylendiğinden dolayı kişiler kelimenin aslının bu olduğunu sanırlar. Aslında burada vermek istediğiniz anlam da zaten: Telef olmak, kaybolmak, heder olmak, elden çıkmak mânâsındadır. O zaman buradaki bu kelime “zayi” olacak. Elan kullanmış olduğunuz kelime sonuna geldiği kelimelere “doğuran” anlamı katan Farsça bir sıfattır. Fitneza/y, nükteza/y vs. gibi.
4. Bent 4. Mısradaki “hallara” kelimesi de aslında “hallere”dir. Ancak diğer benlerdeki kavuştak olan mısralardaki uyaklar kalın vokallerle olduğu için burada da harflere tasarruf ederek ince vokalleri kalın yapmışsınız.
6. Bent 2. Mısrada “Gördüğüm rüyayı hayıra yordum” “hayıra kelimesinde yine hece gayretinden ünlü türemesi olmuş “Hayra” olması gerekirken “hay(ı)ra olmuş. Aynı ünlü türemesi “şehire” kelimesinde olmuş. Bu tür kelimeler ek aldıkları zaman aradaki ünlü düşer. Meselâ şehir, şehre; kahır, kahra; zehir, zehre vs. gibi...
7. dize 2. Mısradaki “Mısraya” kelimesi de imla yönünden yanlış yazılmış. Bu tür kelimeler araya kaynaştırma harfleri olmadan yazılırlar. Çünkü kelimenin aslındaki birinci “a” ayn olup sessizdir. Türkçe de iki sessiz harf yan yana gelmeyeceği için kaynaştırma harfleri burada kullanılmaz. Buna bazı kimseler itiraz edebilirler ancak TDK’ya göre de bu böyledir böyle olması da gerekir. Bunlara örnek verecek olursak. Tevazuya değil tevazua, mevzuya değil mevzua, camiye/camisi değil camie/camii vs. gibi
Diğerleri klavye hatası olduğu için düzeltirsiniz üstadım.
Şiirdeki kâfiye hatasına gelince: 2. Bentteki “olmuyor, yolmuyor, doğmuyor” kâfiyesinde “doğmuyor” da sadece mahreç benzerliği ve redif var kâfiye yok. Bu tür kelimelerde kâfiye köklerde aranır. Kelimelerin köklerine indiğimiz zaman “ol-muyor, yol-muyor, doğ-muyor”dur.
Yine 5. Bentteki 1. Mısra kâfiyesinde hata var Hocam. Yukarıdaki açıklamalar muvacehesinde “git-sem (t harfi ile) iç-sem, geçsem 8ç harfi ile) görüldüğü gibi ilk mısra ile diğer mısralar kâfiyeli değil. Son bent ilk mısrada geçen “şehire sorak” tümcesindeki “sorak” kelimesi de “soralım” olmazı lazım gelir. Ancak burada kelime yerel hâli ile istimal edilmiştir.
Şiirin muhtevasına gelince tek kelime ile elbette ki harika Hocam.:))
Her düşten hayalden bir umut sezdim
Nergisi çiğdemi gülleri gezdim
Kovanda peteğe ballara sordum ..........Osman Öcal
bir dörtlükle katılsak kabul olur her halde ismail bey. selam ve dua ile.
Elâ Gözlüm
Ela Gözlüm
Gel deyince naz edersin
Gece gündüz bekletirsin
Yar değil de el alemsin
Sanacaklar ela gözlüm
Çile çektim aşkınızdan
Ayrı kaldım bağrınızdan
Azad edin sevdanızdan
Öleceğim ela gözlüm
Böyle sevda hiç tatmadım
Gönlüm açtı doyamadım
Sensiz inan yaşamadım
Hasret kaldım ela gözlüm
M.Tamer ALTIPARMAK
Mehmet Tamer Altıparmak
TÜM YORUMLAR (27)