İncecik bileklerinden damlayan terli andı vakit
Aşk soluksuz kavrayışların dilaltındaki pastildi
Soğuktu utangaçlığın, yalancı masaldı aklındaki
Üşümüş bir yaprak gibiydi gövdendeki diri laleler
Eskimiş vapurlar geçiyordu kasvetli bakışlarından
İlticaydı dudaklarımız birbirine, gıcırtılı bir yatakta
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Eskimiş yılların mor hüznünü emdim teninden
Şahlandı sürgün yargıların kabarmış utkuları
Denizlerin dalgasıydı tutku, tuz dilimizi yaktı
Helal sevişmelerin ıslak yastıklarında an aşktı ...
Şair helal sevişmenin formülünü bulmuş gibi.ki doğru bir tespit.kanımca da, aynı yastıkta can vermeli sevgililer...
Asil yakarıların duruşmalarından söz satıra aktı
Köz oldu alev, umarsız çığlıklarımız şafağa sarktı
Bir yudum hazdık birbirimizde, yaşlarımız kurudu
Ezbersiz yongalar yanıyordu göğsümüzün narında
Hücremdeki birikmiş utkular karanlığında sır oldu
severek okudum.kaleminize sağlık
Harika bir eserdi.Kutlarım.
Güzeldi okumak sevda çoğalarak büyümüş aşkı su gibi sızdırmış içinden akıtarak.Saygılar.
Beğeni ile okudum,yüreğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta