bir ses geliyor kulağıma uyanıyorum. ayak sesleri başka ayak seslerine karışıyor. bir ses,başka bir sese. derken kargaşa başlıyor,bir o yana bir bu yana...
sabahın en erken saatlerinde ellerimi ve yüzümü üşüten bir hava karşılıyor beni.ağaçların arasında yapraklar topluyorum.dallar sallanıyor hafifçe.dağların ardından ve dalların arasından inceden gözümü alan bir ışıkla doğuyor güneş.ilginç olan ise diğer tarafta ayın yavaşça gözden kaybolması oluyor. ve yorucu bir yolculuk başlıyor. zaman çabuk geçiyor,söylentiler,söylenceler ve adımlar çabuk ilerliyor.derken hava yavaş yavaş kararmaya başlıyor.dağlarda evlerin ışıkları yayılıyor,uzak.tıpkı istanbul'un titreşimli ışık oyunları gibi.
eller yorgun,ayaklar yorgun,gözler yorgun ama zihnim hep seninle.seni bedenime sığdırdım,seni yüreğime sığdırdım.sen nereye gidersen ben oraya.
başımı yastığa koyduğumda ilk gözlerine bakıyorum.gözlerin bende ve yüzünde ki o ince gülümseme... başımı yastığa koyduğumda gözlerimi kapattığım yerde.bir yorgun oluyorum bir durgun.bir suskun oluyorum bir coşuyorum.başımı yastığa koyduğumda,yüreğine sığınıyorum...
..
her aşk bir yolculuk
iç(deniz)imize
her fotoğraf bir umut
istanbul...
yolculukların bittiği yer
ya umutlar biterse?
..
Hayat bir otobüs yolculuğu gibidir..
Kimileri biner
kimileri iner..
Ve o gün geldiğinde
sende inersin..
Önemli olan kazasız belasız
Allahın emrine uygun bir şekilde yolculuk yapmaktır..
..
Düş önüme ayrılık gidiyoruz buralardan
Vakit yol alma vaktidir topla herşeyi
Anılarını topla umutlarını al yanına
Uzaklara yolculuk bırakma hiçbirşeyi
Belki Paris belki Madrid belkide istanbul
Bu şehir dar geldi bana artık başka yer bul.
..
Dünya mı küçülüyor yoksa ben mi büyüyorum.
Başımda bir fırtınalı ateş. önümde belli belirsiz bir yol
durmak bilmeyen yolculuk, beklemeyen zaman.
uçak mı kaçıyor çocukluğum mu bilemedim.
Bekle diyebilir miyim pilota?
henüz oyuncaklarımı toplayamadım da.
böyle demek çok mu masumca?
..
Ben hiç sıkılmadan düğümlerinle
beni kendine bağlamanı
seni beklerken öğrendim
seni beklerken tattım ben olmanın dayanılmaz hazzını Konuşabildim kendimle hayalini gösteren penceremde Hem de kulaklarım hiç kızarmadan!
Seni düşünürken yok ettim zaman-mekan ilişkimi
..
Bir insan gecmisinden simdisinden yada geleceginden gelen ve bir o kadar derine gomdugu bir insanin evliligini neden engellemek ister diye dusunuyorum. Kac gundur dusundukce cogaliyorum, cogladikca cosuyorum, costukca bu coskuyu durdurmak istiyorum,durdurdugumda da kendimi bulamiyorum.. Dusunuyorum gunlerdir bunun nedenini ve bir o kadar nedensizce istememi, anlayamiyorum.. Goruyorum belkide gecmisten kopmamak istemememin son demi. Demlenme dedikleri de bu olsa gerek rakinin sadakatiyle. Bencilce duygularin butunlestig,i butunlugunde bir o kadar sessizlestigi icimizde. Ah desem gitme, git desem bir o kadar aci sanki. Kopuyorum..Yazmak, yazdikca cogalmak istiyorum. Cogaldikca bosaliyorum sanki. Hatirliyorum da ne guseldi. Ne korkuyordum senden seni kaybetmekten bir o kadar da seninle olmaktan. Sana evlenme desem bu sofistike dunyamda sana gitme desem durur musun acaba. Neden bu bencilligim,neden bu karmasam bilemiyorum. Kendimle her bas basa kaldigim anda, bir o kadar anlamsizlasiyorum. Yazdikca azalicak saniyorum bu arzu, gitme. Ama olmuyor iste hayatin istedigimiz gibi olmadigi seklinde. Olmuyor, azalmiyor. Kelimeler akiyor beynimden, akan sular gibi seller oluyor olusuyor dusuncelerimde. Dusuncelerim yine odaklaniyor ayni cumleye. Evlenme. Sanki bir misyon gibi ustlendim bunu kendime.Gecmisten simdiden ve gelecekten O kadar kisi beni bulurken ben durdum durdum, kendimi aradigim bu karmasada,icime yaptigim bu yolculukta seni buldum. Belki de bu sana bir yardim eli, belkide cozumleyemedigim bir ben icin bir adim kendime. Gitme. Git ama gitme, bana bu kadar yakin ama uzakken gitme. Keske ile baslayan bir cumlem yok senin icin hersey yasandi ama yasanamadi dizildi bogazimiza en lezzetli yemek tarifinin son satirinin kopmus oldugu tarif kitabinda. Belki bu bir isaret, cozumlenemeyen bir tercih, belkide bu allahin bir oyunu sen ve ben bilinmezliginde. Oyun demisken aklima geldi, seninleyken ve sensizkende hep ayni oyunu oynamismiydik. Evet belkide bu bir oyun. Giden gider kalan saglar bizim midir gercekten ne dersin? Giden gitti de kalanlar mi kaldi bedenimizde sozcuklerimizde. Hayir hayat sanstir birazda,neresinden bakarsan bak bu bulmacada, sans birazda biz degilmiyiz ve kendimiz yaratmiyor muyuz sansimizla bogulmus hayatlari. O gun Slm dedigim anda biz seninle ne yapicaz dedin ya,ne kadar komik ki ben bir hayalperesttim ve ne kadar komik ki sanki sende biraz oylesin. Hayatim karisik dedin ah bide bana sor be guselim ne zaman cozuldu bu dugum hic gormedim. Bir seyleri degistirmek, dokunmak ve buyulemek icin buldum seni biliyorum ama ne, ne icin ciktim bu kadar karmasik hikayeler arasindan, neden bu yolculuk ice ve o kadar kisi den gectimde sende niye durdum bilmiyorum. Gecmis gelecegin aynasidir derler ama bir seni neden buldugumu bulamadim bu isigin yansiyamadigi puslu ve bir o kadarda gunesin coskuyla parildadigi dunyamda.Bir de kendimi bulamadim aynalarin arkasinda. Git gitme giderken gidenleride al gotur gittigin yere. Ama biliyorum bilmesemde bilmek istiyorum bulucam nedenini bu bencilligimin ve hayatina neden tekrar girmek istedigimin. Git ama giderken gitmek istedigin yone gidemeyenleri de al gotur ve git nedensizce..Git ama Gitme. Iste tam bir sofistike.Seninle..
..
bilmek nereden geldiğini
ve nereye gittiğini bilmemek midir
gerçek yolculuk
bitmemiş olana doğru
ben ve biz olmayanda
kendi normalliğini yaratmalı her insan
..
Yedi renk bir demet, billur damlalar
Körkuyu odamda camları sarar
Düşlerime bağdaş kuran çocukluk
Kirli bir aynada saçını tarar
Sobamın neşesi çam kozalağı
Masal içre masal ana kucağı
..
Ney çalsa ve uyusam.
Bitse bu kanayan yokluk.İçimdeki tüm kuşlar sussa...
Yağmur akşamlarında dilimde hiç bulamayacağım bir sevgili adı.Zülüflerinde rüzgar dolaşırdı,ben üşürdüm.Ve elleri yüzüme vuran kardan beyaz.
şimdi eski liman üzerinde gemiler ağlıyor.
Bende bir sokak köpeği yalnızlığı; düşüyorum sokak sokak.
Yorulduğum bu şehirde penceremden sabah kuşları firar ediyor.Anladım...gözlerinsiz bulamayacağım yönümü.
Sen ne zaman sevişsen başkasıyla ben ölüyorum sevgili.Bitmeyecek bir yolculuk başlıyor soğuk tren raylarından.Zehr-i nikotin değil sadece kesen bu nefesi biliyorum.Ve ne zaman bulsam rüyalarımda yüzünü,kayboluyorsun çıkmaz bir sokakta.
..
Çocuk gülüşlerinin ardında saklıdır düşler ülkesinin son hazineleri. “Açıl susam açıl! ” diyen Ali Baba ve Kırk Haramiler’in sihrine kapıl da tüm ganimetleri al ve git artık!
Mavi yolculuğa çıkan “Umut Gemisi”nin Nuh tufanına yakalanmasını istemiyorsan rotanı Ümit Burnu’na çevir ve hayallerim hatırına git artık!
Elişi kâğıtlarından kedi merdiveni yapan anılarımın, devler ülkesinde mahsur kalmaması uğruna ardına bakmadan git artık!
En dipsiz mutsuzlukların karanlığından tan vaktinin neşesine hicret etmek üzere buruk hayal kırıklıklarını terk ederek git artık!
Uzak diyarların gizemine kapıl da farklı ufuklardaki güneşin doğumunu izlemek için karanlıklardan sıyrıl ve git artık!
Yakınların huzursuz saatlerinden uzakların huzurlu iklimine yolculuk yapmak isteyen düşlerinin esans arayışlarına kulak ver ve git artık!
Hani insan her şeyden bıkıp usanır ve uzaklaşmak ister ya dar zamanlardan, özgür anların albenisine kapılarak. İşte o an “gitme” zamanıdır, hüznünü sisler bulvarında bırak ve git artık!
..
Sustum senden sonra konuşamıyorum....
Eller anlamaz beni susmak en güzeli...
Yola düşer gözlerim sustuğum vakit...
Gece olur sana gelirim sen uyurken sevgilim...
Bir yolculuk başlar senle gittiğin yere....
Gölgem olur sensizliğe çalan tüm saatler...
..
Kısa bir yolculuk sanmıştım suya
Mavili taşlarda yasak bekledim.
Ne kadar da zordu her yüze bakmak.
Evet kendimi, ben sana çağırdım.
Çılgın bir yağmurdu iki kişilik,
Çok çamlar devirdik sarhoş olmadık.
..
Ne derdime deva bir kardeş,
Ne yoluma revan bir dost,
Ne de kalbime yolcu bir sevgili göremedim su kahpe şeritte. Yeryüzüne bir kardeşlik reformu,
Gokyuzune kalıcı bi yolculuk lart.
Valizimi toprağa,
biletimi gökyuzune kesin.
Elveda!
..
Bir gün...
Varlığını bile bilmediğin biri yola çıkar...
Bezm-i elestte yapılmıştır sözleşme...
ve Kâlû belâdan başlamıştır yolculuk...
Gelir seni...
Kazaya da…
Kadere de...
..
‘ŞİİR, ‘Irmak olup tersine akmaktır, bir yolunu bulamadığı anlarda yaşama. Ezgiyle tatlanan, ağıtla harmanlanan, düş ile mayalanan ve aşk ile destanlaşan o söz yağmurunda kimi ılık zerrecikler gibi, kimi de dilimizdeki en ağdalı sözler gibi hedefine koşan bir mermi, muhatabını arayan bir şarapnel parçası gibi süzülür anlamlı bir boşlukta’…
ŞAİR; ‘Düşle evreni birleştiren, bütün boşlukları sözcüklerle donatabilen ve yüreğindeki coşkuyu aya, güneşe, havaya, suya ve tüm kâinata dökebilen elçidir. Şair Yunus’un yolunda, Mevlana’nın otağında ve Karacaoğlan’ın aşk ile çağlayan sazındadır, sözündedir ve özündedir. Şair yaşamla ölümü birleştiren, aşk ile hüznü seviştiren ölümsüz bir serüvencidir’
(Selahattin Yetgin)
O zengin motifli şiir tonlarına vurgu, kurgu ve anlam yüklemek için onu kaleme alan yüreğin de duyguyla yoğrulmuş olması önceliklidir. Dehalık bir anlamda onun yörüngesinde yürümekle olgunlaşır, mevsimlerle birlikte ruh kazanır, sonunda da rengârenk sözcüklerin egemenliğiyle hem dilimizin, hem rengimizin konuşma ve anlatı sanatı olur.
Bülent Özcan’ı anlatırken şiire anlam yükleyen bir düş halkası olarak betimlemekle yola çıkabilirsiniz. O şiirin kilometrelerini başarıyla ardında bırakmış, kendine has anlatı dehasıyla koşmuş, hiçbir molayı kendine dinlenmek için şiar edinmemiş ender şairlerden. O her dilde yazabildiği argümanlarla kimi çok uzak bir gezegene gökkuşağı asar, kimi yıldız alacalı mevsimlere sözcük yağmuruyla ağar, kimi de kendini ve insanı anlatan o özgür sesiyle şiirin asırlık bentlerini yurdumun geniş coğrafyasına salar..
..
- Düzeni yok etmek kolay da bağımlılığını yok etmek zor.
- Nazım´ın dediği gibi "hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak", sistem bizimle kafa bulmaya devam edecektir.
- Siyasi(leşen) diyanetten doğru, dinli(leşen) yargıdan adalet çıkmaz.
- Bir kez olsun beni anlamaya çalışsaydın seninleyken sensiz olduğumu da anlardın.
- Belirledikleri hedefe varmak için demokrasiyi araç olarak kullananlara karşı çok fazla demokrat olmak densizliktir.
- Kimi yoksulluktan kurtulmak için dua eder; kimi yoksullaştırarak zenginleşir; şükreder.
- Birilerine göre "çapulcular"ın talepleri saldırıdır; karsıtların saldırısı iknadır.
..
17.ULUSLARARASI HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI
Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları Türkiye’nin ve Türk Dünyasının en uzun soluklu, en kapsamlı ve ‘en’leriyle bu milletin genlerine en uyumlu bir edebi organizasyon!
Her şeyin ilki veya başlangıcı anlamlıdır. Orada, bir faaliyetin kökleri vardır. Köklerin üzerine bir gövde üzerine dal ve budak salışı vardır. Bu fikrin manevi mimarı tabii ki, Şener Bulut kardeşimiz… Biz ona ve arkadaşlarına, bu davanın ‘vefalı, fedakâr, çilekeş dostları…’ diyoruz.
..
Darende’den düştük yola
Günpınar da verdik mola
Yeniköyden endik, ovaya
Ceyhan’ın doğuşu büyüler mola
Elbistan İl olmayı haketmiş
Gönlü geçmez bu sevdadan
..
Bir otobüse bindim gidiyorum
Yolculuk nereye,onu da bilmiyorum
Şoförün adına hayat demişler vakt-i zamanında
Dikkatli olmaya çalışsa da yolculuk esnasında
Yinede hoşumuza gitmeyen sürprizler oluyor yolda..
Kimi zaman,
..