az gidip uz giderken gönül boyu düz giderken
buldum kendimi köhnemiş bir kır kahvesinde
adsız şehirler uzağında dağ/dağıstan bilinmezde
oturduğum tahta masa üç bacak sandalyede
durabilmek eğlendirdi düşmeden tam dengede
gülmelerime ortak yoktu çimen ağaç uçuşan kuşlar haricinde
kimsecikler sormadılar yolculuk nire diye
özgürlüğünde hasretlerin paylaştım hikayemi
yazmadan çizmeden sözcüklerin üzerine silgi değdirmeden
şarkı gibi dilimden döküldü tüm cümlecikler
doktorum bir ağaçtı ismini bilmediğim
uzanıp yeşilliğe gözlerim tepesinden yönelen yaprağında
nasılda nazlı nazlı iniyor usulca savruluşlarla
son durağı göğsüm oldu hafif bir dokunuşla
ellerim baş altımda seyrettim önce onu
hele bir nefes alsın dinlerim sonrasında
gelişini gördüm dedi uzaklardan arar gibi
son resminde hayalinde ben vardım biliyordum
içinden geçenleri söylemesen de duydum
adı bende saklı bir ağaç arıyordun
ben se o vakitler henüz yeşilimi yaşıyordum
etekleri uçuşuyorken üzerindeki elbisenin
bir gemi güvertesinde rüzgarlara kapılmış sen dans ediyordun
dallarımla sana ben eşlik ediyordum
bulmuştun taa o zaman aradığın adsızlığı
kaptırmış gidiyordun bir hayal aleminde
dudağında şarkılar papaz karası şarabın elindeki kadehte
verdiğin sözler dün gibi hatırımda
işte şimdi burdayım hem de göğsün ortasında
kalp atışın hızlandı ne bu heyecan
söze hacet kalmadı anladım bakışından
haydi kalk gidelim avucunda ben
yolda anlatırsın artık gerisini sen
baktım ayaklarıma kaldırıp başımı hafifce
kim giydirmişti babetleri duymadan ayağıma hem hangi vakitte
hangi el uzanmıştı geçmişten o yeşil şifon elbiseme
koyulmuştuk yola kuşlar kanat çırparken seviçle çevremizde
güldüm yankılı kahkahayla denizler gözlerimde
sustum sonra durulup bürünüp hayretlere
kapayıp gözlerimi soramadım bile yolculuk nire...
*kiraz çiçeği*
Gönül Ersin
Kayıt Tarihi : 13.3.2009 02:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
arayış içinde sığınınca hayallere bazen bir ses duyulur dipte derinlerde hele o zaman sana tam vaktidir dediğinde görülür ne rüyalar gün bozumu ayıkkende...
sustum sonra durulup bürünüp hayretlere
kapayıp gözlerimi soramadım bile yolculuk nire...
...
şiiriniz
bir yel gibi sabahın bir güzel yolculuğuna taşıdı beni,
insan yaşamları gibi, sevda gibi, aşk gibi...
...
yürekten ve güzeldi
sevgi ile kalınız..
kızıl çocuk...
**Yolculuk nire? ...
az gidip uz giderken gönül boyu düz giderken
buldum kendimi köhnemiş bir kır kahvesinde
adsız şehirler uzağında dağ/dağıstan bilinmezde
oturduğum tahta masa üç bacak sandalyede
durabilmek eğlendirdi düşmeden tam dengede
gülmelerime ortak yoktu çimen ağaç uçuşan kuşlar haricinde
kimsecikler sormadılar yolculuk nire diye
özgürlüğünde hasretlerin paylaştım hikayemi
yazmadan çizmeden sözcüklerin üzerine silgi değdirmeden
şarkı gibi dilimden döküldü tüm cümlecikler
doktorum bir ağaçtı ismini bilmediğim
uzanıp yeşilliğe gözlerim tepesinden yönelen yaprağında
nasılda nazlı nazlı iniyor usulca savruluşlarla
son durağı göğsüm oldu hafif bir dokunuşla
ellerim baş altımda seyrettim önce onu
hele bir nefes alsın dinlerim sonrasında
gelişini gördüm dedi uzaklardan arar gibi
son resminde hayalinde ben vardım biliyordum
içinden geçenleri söylemesen de duydum
adı bende saklı bir ağaç arıyordun
ben se o vakitler henüz yeşilimi yaşıyordum
etekleri uçuşuyorken üzerindeki elbisenin
bir gemi güvertesinde rüzgarlara kapılmış sen dans ediyordun
dallarımla sana ben eşlik ediyordum
bulmuştun taa o zaman aradığın adsızlığı
kaptırmış gidiyordun bir hayal aleminde
dudağında şarkılar papaz karası şarabın elindeki kadehte
verdiğin sözler dün gibi hatırımda
işte şimdi burdayım hem de göğsün ortasında
kalp atışın hızlandı ne bu heyecan
söze hacet kalmadı anladım bakışından
haydi kalk gidelim avucunda ben
yolda anlatırsın artık gerisini sen
baktım ayaklarıma kaldırıp başımı hafifce
kim giydirmişti babetleri duymadan ayağıma hem hangi vakitte
hangi el uzanmıştı geçmişten o yeşil şifon elbiseme
koyulmuştuk yola kuşlar kanat çırparken seviçle çevremizde
güldüm yankılı kahkahayla denizler gözlerimde
sustum sonra durulup bürünüp hayretlere
kapayıp gözlerimi soramadım bile yolculuk nire...
*kiraz çiçeği*
Gönül Ersin Gürsu
Gönül Ersin Gürsu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
--------------------
Bu şiirin hikayesi:
arayış içinde sığınınca hayallere
bazen bir ses duyulur dipte derinlerde
hele o zaman sana tam vaktidir dediğinde
görülür ne rüyalar gün bozumu ayıkkende...
HARİKA DİYORUM KUTLARIM ŞAİİR DOSTUM.TAM PUAN ŞİİR BAHÇENE
işte şimdi burdayım hem de göğsün ortasında
kalp atışın hızlandı ne bu heyecan
söze hacet kalmadı anladım bakışından
haydi kalk gidelim avucunda ben
yolda anlatırsın artık gerisini sen
müthiş keyif aldım
zevkle ..
sevgiler
kibar tavasav
TÜM YORUMLAR (13)