Bir seher vakti düştüm yollara
Yolum düştü bir garip kasabaya
Pek mahzun bakışlıydı insanları
Hüzün kokuyordu sokakları
Birden usulca bir yağmur başladı
Sonra serin bir rüzgar yüzümü okşadı
Adım adım dolaşırken sokakları
İçimde hissettim nice duyguları
Kapılıp da bu beldenin havasına
Son verdim içimdeki fırtınalara
Neler yaşamıştı kim bilir insanları
Dili olsa da anlatsaydı duvarları
Bir tarih yazılmıştı belki burada
Unutulup kalmıştı bir kenarda
Buruk bir duygu kapladı birden içimi
Derken Bir meydanda buldum kendimi
Ortada sessiz taş bir anıt
Sanki duygularıma canlı bir kanıt
okudum üstündeki dizeleri helecanla
Erdim artık bu beldenin sırrına
‘’Yolcu bil ki bu beldenin insanları
Bozulmasın diye ülkemin sınırları
Hainlere şehit verdi nice evlatlarını’’
Altında uzun isim isim bir liste
O an anladım ki bu mahzunluk neye
İnsan dayanabilir mi böyle bir kedere
Layık olabilmek için ülkesine
Nice gençleri ulaşmış şehitlik mertebesine
Selam durdum bu beldenin insanlarına
Şeref duyarak bastım topraklarına
Bir ülke ki şehit dolu dört bir yanı
Şehitlerin kanıyla çizilmiş sınırları
Dalgalandırabilmek için özgürce bayrağını
İnsan gerekirse kanını akıtmalı
Ve yaşarken bu günü huzurla
Dünü asla unutmamalı...
Kayıt Tarihi : 30.9.2004 17:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdem Yalçın](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/09/30/yolcu-60.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)