Nedâmetin eşiği her iki cânibim
Sözlerimse fukara, ellerimde kâtibim
Ben ki yoldan gelmişim, ne yüdüğü belirsiz
Ve belki de dönerim, hiç bilmeden habersiz
İşte budur kâbusum, budur korkulu rüyam
Safiyete müftekir gözü yaşlı hür mayam
Onun indinde kabul görsem kâfidir bana
Ya görmesem görmesem yanarım yana yana
Ve işte mesele, tecelliler odağı
Ve mesele ki hem vesveseler odağı
Ve budur mübteda, budur makâm-ı vusul
Bir gâye ki ebedi, boş bırakırsan dul
Ben dâhi çok âcizim bu mücella çehrede
O olmasa kim bilir kevn-i halim nerede
Sana olmasam dâhi hakkıyla müstehak
Ya! O azîz indine eyle beni ilhâk
Bu figanlar yükselir gönlümde perde perde
Acep kâzip mi yoksa hakka yakın bir yerde
Bir çınara vardım ki yükseliyor durmadan
Alt dalları çok ince, üst dalları kocaman
Büyükçe bir gövdesi, sonsuz gibi kökleri
Çıkılması zor gibi, hiç çıkmadan ileri
Ve sen ey âciz yolcu bu azim çınara
Bu yollardan geçilmez uzat elini yâra
Ve geçilmez geçilmez illa onunla vara
Bir yolcu yükeselerek sonsuz mâverâlara
Ahmet DARTAR
14.11.2008
İSTANBUL
Ahmet DartarKayıt Tarihi : 7.1.2010 22:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!