Nedamet Narında Kul Yaralanır

Ayrılık ateşi düşünce cana
Boğaz düğümlenir dil yaralanır
Hasret mızrap olur vurur sazına
Pençe yorgun düşer tel yaralanır

Esmez oldu bağda nesimi bahar
Hüznün sinesinde mevsim sonbahar
Umutsuz bekleyiş mahşere kadar
Bülbül sitem eder gül yaralanır

Sürgünlerin ferman vakti zamansız
Gönül yangınının harı amansız
Hicranın vurgunu tüter dumansız
Ateş sitem eder kül yaralanır

Kervan ağır adım bekleyen hancı
Uğrar mı bilinmez birkaç yabancı
Yâre mahçupluğun yetmez utancı
Menzile varmayan yol yaralanır

Iskalanan hayat maksattan uzak
Takılan çelmeler şeytani tuzak
Bir fani dünya ki akıbet mutlak
Nedamet narında kul yaralanır