Yol çok uzun, karanlık ve soğuktu. Adımlarımı nereye attığımı bilemeden yürüyordum, etrafımı saran sessizlik bazen boğuyor, bazen de huzur veriyordu. Kendi içimde kaybolmuştum, ama aklıma tek bir şey geliyordu: sen.
Gözlerini düşünüyordum, bir memleket akşamında hafifçe parlayan ışıklar gibi. Oysa yolumu seçmiştim, o yol sendin; sen benim çoban yıldızımdın. Kendi karanlığımda, kendi düşlerimin içinde üşürken arıyordum seni. Işığın olmalıydı, bulmalıydın beni.
Adını unutturmaya çalıştım ama nafile. Beynimin her köşesine kazınmıştı, kalbim her atışında seni çağırıyordu. Susturamıyordum düşüncelerimi, susturamıyordum kalbimin isyanını. Karanlıkta yalnız bırakma beni, dedim kendi kendime, ama sesim bile yoktu.
Gel, ses ol, diye fısıldadım. Çünkü bu gönül, sadece sen için delirmişti. Herkesi unutsam da hayalimde bir tek sen vardın. Gecemde sen, gündüzümde sen… ve bir türlü kaybolmayan bir iz gibi, her an içimde sen.
Kayıt Tarihi : 29.5.2025 11:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!