Kahvaltı tabaklarını silip süpürdükten sonra
Kalkıyorum masadan…
Ben dönmeden önce son kullanma tarihi geçecek
Bir paket nebati yağ kalmış dolaptan atılacak
Sular akmasın
Terliklerim oracıkta hareketsiz
Bomboş kalsın ev
Duvarlar beklesin ıssızlığı diyorum aklım sıra
Kasenin içindeki karabiberlerin
Bayram nedeniyle çektirdiğim kahvenin ne olacağını
Düşünürken çalıyor kapı
Birden irkiliyorum.
Kapıcı dikiliyor karşıma aralık aidatı için.
Ben burada olmayacağım,desem
Hakkını helal etmeyeceğinden korkuyorum
Sanki hiç başka derdim yok benim.
Neler neler düşünmüyor ki insan
Yolculuğa çıkma saati yaklaşırken.
Döndüğümde kaç kişinin göçmüş olacağını örneğin
Sokak köpeklerinin çoğalıp çoğalmadığını
Yoksul akşamlarını
Tansiyon ve şeker ölçüm aletlerimi
Traş takımımı ilaçlarımı adres defterimi en ilkin
Toplayıp tıkıştırıyorum çantama.
Onca gidecek varken tutturmuşsun bu diş kesmez çürük ayvaları
Sığdıramıyorum hiçbir yere diyerek ağlıyorsun.
Derdin başka senin.
Çöplere karışıp da gitmelerine kıyamıyorsun.
Niçin sustuğumu biliyorsun ama
Ahizeyi son kez kaldırıp da konuşmak niyetinde değilsin hiç
Öksüz kalan yakamozlar gibi
Beş bucuğa kadar…
Kendi üzerime kapanıp da ağlamak istiyorum
Nasıl olsa
Ayrılık da bizim kavuşmak da bizim
Hoşça kal sevdiceğim...
Kayıt Tarihi : 4.11.2012 10:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beş bucuğa kadar…
Kendi üzerime kapanıp da ağlamak istiyorum
Güzel bir şiir
TÜM YORUMLAR (33)