Yol Ayrımları Şiiri - Adnan Durmaz

Adnan Durmaz
490

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Yol Ayrımları

Yol Ayrımları

bazen buruk bir hüzün yalar gülümseyişi
söğüdün yaprağını sarartan bir rüzgâr eser görülmez
bir an bin ömür boyu uzar-bir susuş bin zından taşır içinde
bazen kovsan da gitmeyen bir köpeğin yalvarışları vardır bakışlarda
bazen kendi parçana tanımadık gözlerle bakarsın
senin değil miydi bu kol
tutmadın mı şu parmaklarla yârinin memelerini
saçlarını okşamadın mı?
o dudaklar sana ait değil miydi,?
bak acı bir ciddiyetle büzülmüş
yarin yüzünde açan gül hani
sanki bir kez bile açılmamış bu ağız
bir bıçakla kesmişler aralarını
kapanmaya çalışan bir yara şimdi
onları sen öpmedin mi
hani dostundu-yandaşındı-yoldaşındı o
az sonra kaybolur uzaklaşan silueti
bu yar senin değil miydi-kalbinden daha yakın
bazen kendi parçana tanımadık gözlerle bakarsın böyle
yabancısın artık
iki damla yaş dökülür
bütün kavgalardan arınmış
günahsız
insanı ikiye böler yol ayrımları

insanı ikiye böler yol ayrımları.
bir parçan bir yana diğer parçan öbürüne gider.
kanar ikisi de.
en azından sen bilirsin kanadığını
şimdi nereye gideceksin.
yeniden başlamalar kanla büyür derinlerinde
ağzında kurumuş denizlerin tadı
dilin çöl kesilir kuş uçmaz kervan geçmez
yanarsın
insanın yurdu insansa
kolay mı
bir başka yerde açmak yeniden ilkbaharı
kanarsın

öfkeyle bağırmalarla gelir çoğu kez
içindeki acıyı bastırmak istercesine
hani nasıl yaratmışsan güzelliklerle yârini bir zaman yeniden
şimdi soy giydirdiğin melek giysilerini üzerinden
suçla ki
unutsun kalbin
oysa zaman hangi zaman unutulur
bahçeden kulak kesilen güller
başını uzatmış akasya
sahipsiz kalacak olan terlikler nasıl da mahzun
zaman hangi zaman
yer çimen değil beton
gök mavi değil sarı
binlerce suçun sahipsiz kaldığı
bir deli arasattır yol ayrımları
ağlarsın

mağrur bir uçurum büyür en ince yerinden kırılan yüreğin ortasında
dipsiz kuyular açılır bir zaman sevgiyle sarılmış kulların arasında
tam da oradadır aşılmaz kaf dağları
havada bir elektrik rüzgarı
bir şimşek çakabilir habersiz
yangınlar ortasında ölümcül bir üşüme
zaman mı soytarı - devran mı haşarı
yürek teslim olmuş kalmış öylece yenik
bekler az sonra inecek yıldırımları
kapanmaz çukurlar açar yürekte
kapanmaz bir daha
ansızın çıkıverir yol ayrımları

neylesen gelir ayrılık, neylesen gelir akşam
neyleşen ıslatır yağmur- demini alır çay
bardakta kalakalır şarap kan keser
acıdır bağrına hicran düşer
kalakalır boşlukta el
aşkın şebnemi dökülür bakışlardan
bir taze yara saklanır da gülüşte
soğur okşaması mucize parmaklar
neylesen gelir güz yaprak yaprağa hışım
ama bilmezsin ölüm ne demdir
bütün şarkılar ayrılık
yere düşer al karanfil
alır götürür bilinmeze
sonakalır havada yel
bir daha duymayacaksın kokusunu
bir gündüz düşü mü yanılsama mı yoksa
bir çılgın karabasan yol ayrımları

ansızın iki damla yaş dökülür
bütün kavgalardan arınmış
günahsız
insanı ikiye böler yol ayrımları
bırak
kalbin
bir kez daha
paramparça olsun varsın

Adnan Durmaz

Not:Bu şiir Eylül 2006 da yazdığım YOL AYRIMLARI başlıklı düzyazı denemesinin içinden doğdu,aynı zamanda o yazının kucağında oturmaya da devam ediyor

Adnan Durmaz
Kayıt Tarihi : 5.9.2006 23:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adnan Durmaz