hani bazen ufak bi çanta yapıp alıp başımızı gitmek isteriz gitmek istediğimiz yer aslında hiç yoktur...
ve biz bunu bile bile alırız çantamızı ve bilinmezliğe doğru koyuluruz yola...
bineriz herhangi bi tren istanyonundan herhangi bi trenin herhangi bi saatine herhangiye doğru yola çıkarız
dayarız başımızı cama,dayıycak bi CAN olmadığından ve dalarız uzaklara...
belki eski mutlu günleri,Dostları,eski aşkları,ilginç geçen bi sınavı yada en mutsuz günümüz takılır kalır aklımıza
sonra küçük bi dağ köyünden geçtiğimizi farkedip kendimizi sorgulamaya başlarız
burada yaşasaydım daha mı mutlu olurdum hayatım daha mı güzel ve farklı olurdu ACABA deriz...
ACABA? ? ?
ve trenin herhangi bi durağında inmeye karar verirsiniz 2 yol ayrımı vardır artık
Şansımızı mı deniyeceğiz yoksa Kaderimize mi mahkum olarak kalacağız
hızlıca karar verip Şansımızı denemeyi seçeriz atılırız tozlu topraklı patikalara...
biraz kaygılı biraz heycanlı ama çoğunlukla kendi kararımızı kendimiz verdiğimiz için MUTLU...
ilerdeki küçük dağ köylerinde ki evlerin içindeki insanların ne yaptıklarını tahmin ederiz bi süre karşıan bakarak
kimisi kapıdaki kışa hazırlık yaparken kimisi okulun açılmasına az kaldığı için eksiklerine bakmakla meşkul
kimisi kışlık odun keserken kimi ev hanımlarıda biber kurutup salçalar reçeller yapmaya çalışıyorlar...
sonra hava kararır ve sanki ömrü hayatınızda bu kadar çok yıldız görmediğinizi fark edersiniz
ayı bu kadar ayan beyan görmediğinizide sanki gülümsüyorlardır size bize bu gece selamlıyor sanki bizi
HAYATA hoşgeldin şimdi yaşamaya hazır ol diyor sanki...
hayatta ki hayallerinizden vazgeçmeyin nerden biliyoruz ki yarın hayatımızın bugünden güzel olmayacağını...
Daima hayatınızın en güzel günlerini DÜŞLEMEKLE geçirmeye çalışın...!
Kayıt Tarihi : 1.5.2011 13:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!