Beni olduğum gibi sev istemiştim.
Ama olmadı, sevmedin. Yüreğin aklına, aklın heveslerine, heveslerin korkularına yenildi. Yani sevemedin sana olduğu gibi gelen insanı.
Kendince haklı sebeplerin vardı muhakkak, ama artık hepsi önemsizdi.
Sanırım, olduğum kişi, olmamı istediğin kişiye hiç benzemedi. Oysa beni kafandaki gibi bir sevgili modeline benzetmek için çok uğraştın, lakin bütün uğraşlarına rağmen istediğin gibi birine benzemeyeceğim de aşikardı.
Çünkü insanın kendisi olamaması, yani başka biriymiş gibi davranması çok zordu. Aklını, kalbini, ruhunu değiştirmesi kendini bilen bir insan için çok zordu. Zaten bende iyi bir oyuncu değildim, bu yüzden değişemedim, bu yüzden istediğin gibi biri olamadım. Bu hayatta kendini değiştiremeyen nadir karakterlerden biri gibiydim, öyle yaşadım, neysem o oldum hep. Yani kafanda tasarladığın gibi bir insan olamazdım ben, zaten olamadım da hiçbir vakit.
Aslında benden böylesine ağır sahtekârlık ve yapmacıklık içeren birşey istemende bana yaptığın en büyük haksızlığındı.
Neyse işte!
Olmamı istediğin kişi olamadığım için kusura bakma.
Eğer beni kusurlarımla,
Eğer beni korkularımla,
Eğer beni saflığımla,
Eğer beni ben olarak; yani değerlerim, eksiklerim, doğrularım ve yanlışlarım ile kabul edemeyeceksen ve kendim olmayı sevdiğim için beni sevemeyeceksen bundan sonra hiç konuşma.
Dön arkanı ve git! Bir daha dönmemecesine git hem de...
İkimiz içinde, insanlık içinde böylesi daha iyi olacak.
Galiba en iyisi herkesin kendi yoluna gitmesi.
Zira, aşk çocuk oyuncağı değildi.
Zaten biz de çocuk değildik.
Aslında keşke hep çocuk olsaydık, çocuk kalsaydık ama kurallarını tanrının koyduğu ve bu kurallar doğrultusunda zamanda akmasını istediği fani bir düzen var ortada. O fani düzenin dışına çıkmak, ölüm haricinde yaratıcı istemedikçe pek mümkün değildi, hatta imkansızdı.
Neyse işte, bu fani düzende daima çocuk kalmak istememizin en önemli sebebi büyümenin kişioğlu için duygusal yönde oldukça acılı olması ve fiziksel olarak da çokça sancılı oluşu değil mi?
Tabi büyümenin yanında getirdiği "aşk-hüzün-sevgi-ayrılık" vs gibi gerçekler de cabası...
Kısacası bu fani düzende büyümek "insan olmak" değilmiş..Yani insan olmak için sevgi, saygı, merhamet gibi duygusal erdemlerde gerekliymiş.
Ve sevmek için insan olmanın tek başına yeterli olmadığını, her defasında beni kendi istek ve arzuların doğrultusunda değiştirmeye çalışarak bana sen öğrettin zaten.
Neyse işte! Artık yollarımızı bir daha hiç kesişmemecesine ayırma vakti geldi.
Elveda, olmamı istediğin kişi olamadığım insan. Elveda, kendisi olamayan insan. Beni bir gün anlayacaksın biliyorum. Umarım, o gün senin için çok geç olmaz. Zira hayat, bazı şeylere -sevmek gibi mesela- ve bazı kişilere -sen ve ben gibi mesela- geç kalmak için bile çok kısa. Ve bir süre birlikte yürüdüğümüz bu fani yolun ortasında bizim için ne kadar zor olsa da yollarımızı ayırma vakti şimdi. Sebepler ne kadar acı olsa da ve sonuçlar bizi çokça üzse de yollarımız ayrılıyor artık. Artık keskin bir yol ayrımına geldiğimiz için ve bundan sonra ikimiz de kendi yollarımıza gideceğimize göre sana son bir tavsiyem olacak. Lütfen, yürüyeceğin bu yeni yolda karşına çıkanları değiştirmeye çalışma. Sen olduğun gibi kalıp, seni sevenleri değiştirmek istedikçe bu hayatta hep yalnız kalacaksın, anla! Ve lütfen senin için sarfettiğim şu sözleri asla ama asla unutma!
"İnsan, birileri istediği için değişmez, bu birileri kim olursa olsun, insan başkalarına yaranmak, başkaları gibi olmak için değişmemeli. Zira değişmek insanın içinden gelmeli. Kendisi istemeli değişimi insan. Aksi zorbalık olur. Ve zorbalıkla gelen her değişim, insanı yolundan saptırır. İnsanın aklını ve gönlünü kör eder. Dolayısıyla insan hayatın gerçeklerini, insani değerlerini göremez, duyamaz ve anlayamaz hale gelir."
Hani ne demişti Mevlana:
"Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol."
Bu sözler her insan gibi seninde kulağına küpe olsun isterim. Ve bensiz yürüyeceğin önündeki bu yeni yolda sana başarılar dilerim.
Burhan Çay
09.04.2024
Kayıt Tarihi : 12.4.2024 08:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!