YOKSULLUK ŞİİRLERİ

YOKSULLUK ŞİİRLERİ

Kadim Laçin

Yine taş atacaklar,
bu kez sapanlarıyla tıpkı filistin’li kardeşleri gibi..
Milyonlardı sürüldüler evlerinden, köylerinde, yurtlarında
Bombalandı dağları, taşları, köyleri ve abileri..
Deprem’de dahi aç bırakıldılar, evsiz ve yataksız çadırlara mahkum edildiler..
Yoksulluk yetmiyormuş gibi, deprem azmış gibi,
Bir de Irkçılıkla vurdular..
..

Devamını Oku
Yakup Sağlam

Çocuk gibi ağlattın
Bir kenara fırlattın
Beni elden ele sattın
Vay yoksaulluk seni seni

Düşmanlarımı kayırdın
Dostlarımdan ayırdın
..

Devamını Oku
Bülent Öz

Yazılmadı
Tohumlara yüklenen
Onca gerilim , onca yük
Veballer yazılmadı.

Ezbere yazılan yalnız düşler
İmkansızlara hızla gebe kaldı hep
..

Devamını Oku
Engin Yılmaz 2

Bozkır renginde cenazeler yükseliyor yoksul şehirlerden
Yeşil çarşafların himayesinde
Veda hiç bu kadar acımasız değildir
Veyahut sıradan…

Ana haber bültenlerindeki ağıtlardan ibaret gün doğumu,
Aynı lisanın farklı iki lehçesi…
..

Devamını Oku
Şebnem Bilge

Yağmur tutsağı kışları yaşıyor gözlerim
Çocuksu sevdalar demir atmış yüreğime
Sen uzak yakınlarda, uzaklar senden yakın
Sabırsız hüzünler bu kapıyı çalan şimdi
Günleri aydınlıksız kılmaya çalışan
Beklentisiz beklentilere dost olan
Kan tadında bir yoksulluk sarıyor içimi
..

Devamını Oku
Ünal Tarhan

Bulduk işte arananlar nelerdi
En gömüler şuralarda işte
Hüznün durağında
Sevgilerdi.

Yandık işte yangınlarında külün
Bir başıboş köpek yangın yerlerinde
..

Devamını Oku
Şaban Ertuğrul

Ne zaman durur anın penceresinde
Olmayan geceleri beklesin mehtap
Bir kuytu köşedeki zamanın gölgesinde
Güneşsiz günlerin yaktığı tûrap

Ruhsuz anlamsız hayallerin çocuğu
Titreyen anılarla ötelerin yolculuğu
..

Devamını Oku
Ulvi Ziya

Yoksulluk gönlümüzde soldurdu her çiçeği
Vakitsizce sarardı hârelenen binbir renk
Meşakkat unutturdu huzur denen gerçeği
Ne aşkımızda şevk var,ne meşkimizde âhenk...

Ebedî kölesiyiz sırlı bir saltanatın
Tedirgince geçirdik günlerini hayâtın
..

Devamını Oku
Ali Yegin

İstanbul'da aşk zamanı yoksulluk zamanlarına denk düşer
Bir serseri aşk bulur insanı sarhoş eder

Yağmalanmamış tarihi bir alan daha bulunur
Akşam haberlerinde bu şehri İstanbul bir kez daha kurtulur

Güneş bulutların ardında gizlenir
..

Devamını Oku
Bahattin Hamşioğlu

Bana derler niye surat edersin?
Felek aman vermez nasıl güleyim.
Yoksulluk kâbusu sırtımdan inmez,
Sızlatır yaremi nasıl güleyim?

Çok uğraştım çabaladım boşuna,
Sebep olanların gelsin başına,
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

Hamurabi yasalarını iyi kötü diye nitelersek, absürt davranırız. Bu yasalar, bu günkü uygarlığımıza deneyimse teminattırlar. Ancak bu yasalarda süreci takiple geçmişten günümüze olan sosyo toplumsa evrimi görüp dünden günümüze nasıl bir yaşantı sal ilişki içinde oluşun, gelişmelerini kaydeden düşüncelerimizi oluşturmak pek olasıdır.

Yasanın özünde keyfi dağılımı esas alan ön yargı meşruiyet ligi içindeki imgeyle mal vurgusunun güçlü olması, bir hata değildi. İnşanın seyrini göstermektedir. Ön ittifaklar, insanı yaratmış ve insan söylemi üzerinde etniğe karşın "etnik totem grupları eşitleyip ortaklaştırmıştı". Grup aitliği ve külte dek vurgu dışında karı koca mal, mülk gibi tekil sahiplik pek pek olası değildir.

Hamurabi yasalarında (köleci dönemde) insandan (ortaklaşmadan) bahsedilmez. Soylu, yoksul ve köleden bahisle adam, kadın, çocuk, evlat, kocası, karısı gibi iyelikti sözcüklere vurgu vardır. Yani ön ittifakların eşitliği olan "insan vurgusu"; mal mülk dağılımlı ortam içinde anılmaz olur.

1789 İnsan hakları ve yurttaşlık beyannamesiyle insan demenin vurgusuna yeniden dönülecektir. Mal sahipliğinin baskı basınç vurgusu, geri plâna düşmüş gibi görünecektir. Hiç değilse elinize insan gibi hukuki bir karine verilecektir. Yeni yükselen yıldızınız burjuva (para adamlığı) ve burjuva demokratik devrimi olacaktı.
..

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Aydin Dogan Medya Klüp Center Hotel Perokimya ve sayisiz cesit lüks gösteris mal mülk söhret servet takas türübün ticaret alip satanlar önde gidenin bilimumlar zincir sahipliligi olarak, pesinde sürükledigi kendi esbenzerlerine birebir örnek cazibe huy secere yol yöntem yordam polüm hüner ve marifet gösterip sergileyerek doyumsuz –kanaatsiz istahlari kiskirtip kabarttigi Ciner, Sahin, Karamehmet gibi ayni yolsuz yollar yolcusu ivir zivir vesairelere kapis kapis götürücü korsan kaptanligi amiralleyen Aydin Dogan; kendine kiyak sabit salonda tüm hal ve gidislerini kamufleyici KARIKATÜR boyattirmis giden günlerde Türkiye…..breh…breh..breh beeeeeeee!
Ayni günlerde Avrupa Birligi Türkiye temsilcileri, Türkiye`ye özellikle OSLO –HABUR BOP Esbaskanligi kafa kagitli DEVLET –Millet yagma ve yikim ihale tahvilini dayayip dösediklerinden beri, ihanette had hukuk hudut ar namus seref ölcü kiyas veya itibar tanimayacak derecede azip sapkinlasan FETHULMETAL kökenli PEKAKA temsilcisi HEDEPE`lilerin tutuklanisiyla iliskin MECLIS`i isgal etmekle kalmayip,özenle besleyip güttükleri tasmanin ucundaki pustlugun gercek mal sahibinin kim oldugunu aciktan aciga resmen ortaya koydu…
`Ne istediler de vermedik`parolali derin, dipsiz, ürkütücü, öldürücü, yikici, ezici,sarsici, üzücü, yipratici, yorucu sefil-gafil bir SIPARIS TASARONLUGUYDU nami deger BOP ESBASKANLIGI ve `bizden ne istedilerse fazlasiyla yapmamiza ragmen onlar hep söz verdiklerine yan cizip üstüne yattarak bize daima MADiK atti` diye resmen yenilis yikilisin resi beyanatini yapti YILDIRIM BiNALi; DOGAN HOLDING´in AYDIN pozuyla Türkiye`yi Karikatürcülük numarasindan süsleyip boyadigi NANiK günler ertesinde…
Yaklasik ayni günlerde DOLAR…..
Ve DOLAR´la yatip DOLAR`la kalkip DOLAR´la düsüp devrilip Dolar`la yiyen icen gezen duran yürüyen davranan düsünen haciz ve IFLAS isgaline teslim bütün nefes alisverisleri, artik catisma bölgelerinden kendini daha saglam TURUMP Yuro-amerika Kovboyculuguna toplayip götürmeye hesap kirip defter bozunca, `battik, bittik, eridik, dönmez davranamaz olduk ` deyip zaten varolan bagimlilik ve iflasin sinsi isbirlikci cigliklarini memur etti, Tüsiad namina boyanmis süslenmis JANSEN BASARAN TYSEN manken modelciligi…
KAPISI Merdivenlerine kadar kilitli TEKKE –TARIKATCILIGIN icerisi ülkenin bütün yagmalanmis yildirilmis yorulmus ezilmis yipranmis günü kayip gelecegi yokluk ve yoksulluk olan insan kalabaliklariyla doldurulmus; ve bütün iliskilerini kaderi kimeti pesin yazilmis programlar disinda sartlandirildigi tam tesekküllü BOZUK DÜZEN itaatliliginin disina cikma sansi olmayan olumsuzluk-güvensizliklerle yüklü iliskisizligin baglayip bagimli kildigi HAYATI KARARMISLIGA cirilciplak ham hayaller tutsakligi güdümüyle ölüp üzülüp yanip yikilip kül olurken..artik her önüne gelenin icindeki yikim zehrini cekingesiz döküp devirgigi alistirilarak kaniksattirilan Tüklük, Trkiye ve Atatürk düsmanigi capul-cullanisinda `suclusu Cumhuriyet ve Beyaz Türkler`dir ` diye baaar bar bagirdi durdu kendi etrafinda kudurup köpüren kin kusumundan, mevcut durum düzenegine koruyucu kollayici nitelikte militanlik eden AKiT-Vakit`ci Ahmet Keser figuran fedailigi..
ZARRAF….
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Her çocuk geleceği satın almıştır
hem de beş kuruş ödemeden
sadece ve sadece
yanağındaki gamzeleri ve gülücükleri ile
belki bilmeden belki de bile bile...

Karşına masallardaki lamba cini çıkmasa da
..

Devamını Oku
Derya Aslan

Geceye ağıt yaktı bilge ana
Önce göğe yükseltti tınısını
Sonra sardı tüm yürekleri
Gözlere kara bulutlar çöktü
Yaş aktı gökten
Buza döndü gece
Ahhh...
..

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yana yile `BURJUVA MÜSLÜMANLIGI özendirip yetistirmisiz meger `diyen dillerle kendini ele verip, kimdir nedir necidir sorup sorgulamalarinin bütün dolgunlugunu cevaplayip karsilayan bültenciligin ölcüp bicip tartan karsiligina ilani anons yaparak kendini koyan, TÜRKIYE CUMHURIYETiYLE HESAPLASTIK akil fikir zikir mantik zihin bopcusu Besir Atalay…
Yönettigi cikar ortakliklarinin kurumsallasmis aldatilmisligi temelinde herkese dokunup ancak kendi felaket yagma yikim isgal tesisatciliginin esas yapan yönendiren vebali üstüne fisle payi toz kondurmadiginin her birini ziyanla zararla iflasla kandirilmislikla hezimetle hüsranla darmaduman ettikten sonra her ganimet ortagini `ne istediniz de vermedik ` bogulmus daralmis bunalmisligiyla RAKiP DÜSMAN ilan etmenin ` Dindar Toplum` yetistirecegim iddasindan evrilip kivrilarak her bir özentisi Türklük, Türkiy Cumhuriyeti ve Atatürk karsirligi BOP TURFANDACILIGINDAN olup bitecek olmasi öngörülen BURJUVA MÜSLÜMANCILIGI besleyip büyütmüs olmak herhangi kisi keyfiyetine mahsus zarari iyani kendi capina kendinden menkul bir gaf degil, bile örülü örgütlenmis olan küresel militanciligin hem asal öznesi hem de sogun sömürü isgal yikim yagma kümelesmesine dahil yerli yedek ve yerel isbirlikciligin ilimli uyumu münasip ve müsait faili belli figuranciligiydi..
Hergün hayati karartilarak umutsuzlugun caresizligin tükenmisligin yenilmis yitmis yipranmis yoksunlasmis hincahinc kalabaliklastikca kalabaliklasan insanlik yikim yiginagina hic olmadik ve hic görülmedik ikramiyeler yagdiracagi vaaz yahut vaadiyle biranda ve birdenbire emeksiz zahmetsiz kendiliginden dökülüp gelecek olan kumar kurraciligini yedirip yutkundurup, kamcilanmis kudurtulmus üretimsiz bilgisiz egitimsiz beceriksiz hazirkondu tür ve tip numunesinde kendini yilgin yorgun bezgin bikkin cöl cöp corak bunak tembel harap veranlarda kendinden kovulmuslugun terkinde bulan gedikli güdümlü her kisi, dürtülerle yönetilip yönlendirildigi biranda ve birdenbire inanilmasi güc saltanatin servetin gücün gösterisin sahibi olacagina uyusmus azmis avunmus afyonlu haliyle, sorunlarina kat be kat daha cok sorun katan zibil zivanasina dönüsür.
Tam da bu ugrunda hicbir insani degerle yorulmaksizin dengeleri akilsiz hesapsiz kitapsiz hukuksuz bilgisiz beceriksiz fikirsiz düsüncesiz kültürsüz dayanismasiz ilgisiz duyarsiz tutarsiz sorgusuz sorumsuzluga bozulmuslugun ihtiyac beklenti yetersizlik zaafiyet zaruret eksik gedik noktsinda her türlü haram haydut yikim kiyim kisilik ve karakter bozuklugunu konuslanmis karsiliksiz kupon ve ikramiye dagiticilarinin avina oltasina düserek, inancini özünü iliskisini itibarini heran herdurum cikar keyfiyetine sirtina giyilmis forma gibi cikarip degistirebilen kaypakligin teslim tesis ve teminati altindadir.
Damgasini mührünü Yuro –Amerikan kurgu kurulumundan alip toplumunun üretimsiz tüketici ithalat isgaliyle küresel kusatmalar esiri olmasi ugrunda özenle saraylandirilip servetlendirilen BOP ESBASKANLIGI halen böyle bir hükümranligin avanta avansiyla irade ve iktidar sahipliligi yapmaktadir.
Yerinden yurdundan gelecegi belirsizlige sökülüp kavlatilarak kendi savrulusunun hayati heten kararmisligina amansizca püskürüp hucumlayan Türkiye kirsalindan yarim yamalak kentlesmis merkezlere göc sürgünlügü, sürgünlügünde toplayip biriktirdigi bilgisizligini körlügünü caresizligini yoksullugunu sefilligini üzüntüsünü egitimsizligini darmadaginikligini üstüne yikilip ISGAL ETTIGi kanun ve kayit disi yagma yerleskesciligine yamanip yapisirken, ülkeyi emeksiz zahmetsiz Kücük Amerika ham hayalciligine tedarik etme derdine düsmüs ve kendi cikarindan baska hicbirseyi umursamamaya calisanlarin en acimasiz göz yumuculugu ve ihmaliyle devletsizligi dayanip dösendiler…
Menderes ikliminde booool bol Amerikan cinsi twis tantanalarla hüküm giyip cürüm isleyen bu carpik ve bozuk yapilasma…
..

Devamını Oku
Fahri Işık

Kendime’mi yansam bilemiyorum
Sana harcadığım ömrümemi..?
Elde deyilki, seviyordum canımdan öte
Bir omuzumda yoksulluk vardı
Ő ksüzlük diyerinde daha kötüsü
Yoksulluk türkülerini söyledim
Varlıklı sokaklarda çocuklara
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Topraklarımızın yüzde üçü Avrupa'da da olsa,
Ben doğuluyum kardeşim; Asya'lıyım...
Bununla da gururluyum; bizler Asya'lı ülkeler,
Yoksuluz belki,Avrupa ve Amerika'dan,
Ama dünya ya çok şeyler kattık,
En az Avrupa ve Amerika kadar...

..

Devamını Oku
Fethi Yıldız

Dünya döndükçe yıllarım ağlıyor
Dehşeti anlatmakta aciz dilim
Kopuyor kıyamet, mahşer ağlıyor
Küfür donanması kusuyor ölüm

Ölüme sefer eyler bölük bölük
Toprağı sular kanlar oluk oluk
..

Devamını Oku
Hüseyin Salman

YOKSULLUK SÖZ DİNLEMİYOR

Aklıma gelince çocukluğum,
İçimi derin bir sızı kaplar…
Omuzlarıma binen bir yüktü yoksulluğum,
Masallarda kaldı tozlu raflar…
Fakirlik ayıp mıydı? O Dokuz nüfusa,
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

Karanlıktaki gelişmeler patlayışla, aydınlığı verir. Aydınlıkta nicelim veren kimi olayları ana babaların gece buluşması türünden, karanlığa gizlenirler. Bu nedenle karanlıkta görülemeyen şeyler, arazıyla aydınlıkta da aranabilir.

Zıtlar, birbirine dönüşlü osilasyon yapan salınımlarıyla vardırlar. Kutup olmayı, birbirine göre birbiriyle devinmeyi ve dinamikliği temsil ederler. Zıtlar elektrikte artı eksi yük oluşla kutuptur. Homojen olanla; heterojen olanlar, birbirine zıt yapılar ve kendi içlerinde aynı şeyin zıttı oluşla davranmasının üst üste olan eşzamanlılığıdırlar. Bu da varlığın, olayın, olgu ve durumun; düşüncelerin tekil ve çoğul oluşudur.

Zıt yapılar birbirine bir baskı ve basınç oluşla çekim ve akış olma alanıdırlar. Ya da elektrik ve hava akımındaki gibi birbirine yüksek, alacak basınç oluş gibi davranırlar. Hem bir arada aynı şeydirler. Hem ayrı ayrı emekler var bulunuşu gibi çekim ve akış alanı kaynağıdırlar.

Totemi yapılar, totem mesleği ile bu kabil aynı türden ve ayrı türden zıt yapıdırlar. Kültürel biyolojik zıt yapılardır.
..

Devamını Oku