YOKSULLUK ŞİİRLERİ

YOKSULLUK ŞİİRLERİ

Ulvi Ziya

Her âile târihinde kaybolmuş nesiller olur...
Kimi yoksulluk içinde yaşayıp,yok yere ölür...
Çizgisinden çıkmayan sürünüp gider mezâra dek,
Tâlihini hor görenin başına ağlar örülür...
Kimi anadan/babadan küs gelir dünyâ yüzüne,
Bozuk genlerden olmuştur,türlü dertleri görülür...
Şansını kendi yaratıp,kaderiyle oynar kimi;
..

Devamını Oku
Mustafa Yazka

Ayrılık bir şarem oldu bizlere,
Boyun bükmek azmı öksüzlere,
Yoksulluk sürükler derhizlere,
Ömür kısa geliyor günlere,
İftira kolay gelir dillere.

Bedende yer olmasa kinlere,
..

Devamını Oku
Bahri Yıldırım

Dağlara taşlara savrulsa külüm
‘’Şu dünyada üç nesneden korkarım
Bir ayrılık,bir yoksulluk bir ölüm’’ ***
Şu dünyada üç nesneden korkarım
-
Ayrılık acısı düşse yüreğe
Hüzünler bulaşır güzel ereğe
..

Devamını Oku
Ahmet Yozgat

1/:
Bereketli bir gündü
Biz üç arkadaştık
Çıktık kararlı ve ivecen
Dünyayı çevreleyen dağların yamacına
Oturduk bir taş başına
Salih, Cemalettin bir de ben
..

Devamını Oku
Kazim Özdemir

Fakirlik, yoksulluk
Alabildiğine boldur
Şu insanların sevgisi
Getir gönlüme doldur
Fakirlik bahçesinde acı acı ötme
Başı dertli bülbül
Öylesine boşuna uçup gitme
..

Devamını Oku
Gülçin Tutkan

Gülpembe'den İnsafsız'a.....

Sessizliğin melodisini bestelemek zor gelmiyor
Sensizliğin başladığı yolda ilerlemekten....

ne gözyaşı,ne sitem, ne de nefret
ardında kalan hislerim...
..

Devamını Oku
İlknur Köknar

dur...aklını bırak, usulca yaklaş bana
ağlama...dökülmesin korkun dudağına
ver...yoksulluk elbisen altından olmasın
dokunma...nefis çiçeği var saçlarında

bak...karşında nasıl işveli duruyor
elindeki kadehi...el perçem koyuyor
..

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Sasirip hic de hayrete düsecek zirnik dirhem payi kadar yeni olusup gelisen sey yok bunun burasinda, her PIYASA SÜRÜMÜ Serbest Rekabetci Yeni Dünya Esaret Düzeni labaratuarlarindan özel yontulmus yülenmis BOP TURFANDASI karakter ve kisilik bozuklulugunun üstüne yapilip yüklenip yazilmis proje programlarini yerine getirmede kusur islemeyen tek tip ve Otomatik Sistem kararlaridir, Almanya`nin Parlemento görünümlü Bop Lokomotif tezgahindan Türkiye`ye yönelik ERMENI SOYKIRIM fermanini okuyup üfleyisi…
Hata payi sifir kin kasit maksat güdüm ve ardniyetlilikle aldigi karar ve yürüttügü bütün yagma yikim soygun sömürü tehdit ablukas kusatma isgal taciz tecavüz kararliliginin ANAYASAL temelinde Hitler Formatli Cia- Mossad arka plan fitilleyicisi ve foncusu bulunan Bop Lokomotifi Almanya….
Bütün Yuro-Amerikan Bop cografyalari karargah karakterliliginde oldugu gibi hic fire vermeksizin hata payi sifir kendinde olmayan Özgürlük Baris Cevre Doga Demokrasi Insan Haklari Esitlik Insanlik Güven Özgüven ….gibi degerleri düzenini kafasina göre kurdugu dünyayi bozup insanligi ölüm zulüm kul ve kölesi kilma yolunda tüketip harcamanin kilitlenmis kodlanmis KATLiAM tahrip kaliplari olarak yedirip yutturup sürüp savutturan Almanya…
Yönettigi karargah merkezli toplumun bütün izleyen gözleyen düsünen davranan gören duyan bilen sezen hisseden akil -vicdan damarlarini ve idrak irade yollarini BILD derin devlet Medya Marketiyle toplumsal algiyi ilgiyi iletisimi olabilecegin en MANKAFA noktasina sicilleyip afyonlayip sakin ederek…
Sanatin siyasetin müzigin modanin mimarinin müzenin egitimin ulasimin ekonominin carsinin pazarin bilimin teknolojinin tatilin gezmenin tozmanin eglencenin okumanin yazmanin nerde kimi nicin nasil diliyorsa itirazssiz cekingesiz dürtüp dokundugu bütün toplumsal kalabaliklari firesiz ve hata payi sifir topyekun tam bir uyuzlasmis uyusmus itaatkarlikle soygunun bagnazligin sömürünün kinin yagmanin nefretin ayrimciligin düsmanligin dangalakligin esitsizligin bencilligin hukuksuzlugun elemani aleti ve unsuru noktasina cekip ceviren BOP LOKOMOTiFi Almanya….
Yillar yili tüm dünyanin yeralti ve yerüstü hammadde ve insan kaynaklarini diledikleri gibi isgal edip Özgürlük Esitlik Baris palavra paravanlari altinda savas silah sefalet terör bölünme parcalanma mal ve malzemeleri sattip sömrdügüne eszamanli olarak (Osmanli yikimi Yüzyillarindan beri) hastadir tespit teshisi koydugu Türkiye` ye BIRLiGE GiRME avuntu raporlarini igfal edip recetelediginin yanisirasina, kendi deneyimlerinden edindigi kimi nerde nici nasil cekip cevirmek dilerse herkesin her akilsiz ilgisiz sorgusuz dürtüye aninda biat ve itaat ettigi uyup uyuzlasan TOPLUMSAL tepkisizligik kalabaliklarini yedirdi yutturdu.
Gündüz gözüyle, tam kadro Amerikan Siyonizm ve Avrupa karsitlari olduklari halde sabahtan aksama kadar `demokrasi benim inmeyi diledigim yere kadar varmami saglayacak olan tramvaydir ` bagirip diyegelenlerin özel Israil tüzeli cesaret Madolyonundan siyasi cirakligini en kaliteli Bop Esbaskanlik iktidarina ustalastirip Türkiye iktidarliligina yargiyi yasamayi yürütmeyi tekelleyen zirveye yerlesip tavan yaparak, gelmis gecmis bütün zamanlarin kirilmis rekoruydu, Kenan Cuntasiyla beraber Özaldan sonra günden güne sivil hayatin bütün heryerini kodlayip kusatan DERVIS KEMAL MAKAMLI ve Ciller Tansu GÜMRÜK BIRLIKLEMELi, sabahtan aksama kadar Demikrasi ve insan Haklari`na KÜRT –ERMENi ACILIMIYLA ortak övgüler yükleyip yagdiran havai fisek cildirmisligi böyle bir esaretin ürünüydü….
..

Devamını Oku
Ali Tekmil

Günümüz şiirinde önemsizi önemli gösterme, gerçeğin üstünü örtme ya da alalayıp sahte bir gerçek olarak sunma varyasyonları çokça yapılıyor. Sanatta ve özelde de şiirde yapılan bu varyete girişimlerinin çok da dayanaksız ve temelsiz olduğunu düşünemiyorum ben. Yani müdahale oldukça bilinçli ve sistematik.

İnsanın tarihinde değerlerin alabildiğine değersizleşerek yerlerde süründüğü dönemler olmuştur. Topyekûn ' şeyleşme ' den etkilenmeyen ve zamanın, toplumun ve tarihin ortasında kocaman bir direk gibi duran bir kazık da vardır elbet: Egemen erk'in kendini ve dünyayı, alabildiğine kendine benzeterek yeniden üretme düzeneği. Bu,kendi gerçekliği çürümüş, çoğunluk için her gün yeni felâketler ve yıkımlar doğuran bir ağır gerçeklik ise hele, yıkılış ve geleceksizlik de bir zorunluluksa elbette yapılan işin uzmanlık katsayısı da o denli yüksek olacaktır. Bugün ' yeni ortaçağın ' teorisyenleri iyi bilirler ki; bu dizge içinde bunalımdan çıkışın olanağı yoktur. Krizin bu denli uzun sürmesinin ve her kıpırdayışta daha da derinleşmesinin başka bir açıklaması olabilir mi? Bu dizge kendini ancak ' tarihin bittiği- F. Fukuyama ' alalamasıyla varedebilir. Ama nereye kadar? Kendi teorisyeninin ağzından özür dileyene kadar! Anlaşılmayacak bir şey yok: Konu sahibinin sesi'nin bile örtemeyeceği denli ağırdır, yaygındır.

Ancak hiçbir dizge insan öznenin toplumsal değiştirme kararlılığı olmadan sona ermemiştir. Böylece de, dolaylı olarak ' özne ' ve ' toplumsal ' kavramlarının öneminin ortaya çıktığını söylemiş oluyoruz.İşte zamanın can alıcı konusu budur: Özne, gerçek özne olmaktan nasıl vazgeçirilir; hele de toplumsal özne olmaktan...Postmodern dayatmaların da, yapısalcı ve yapı sökümcü vb. yeni gericilik manipülasyonlarının da hedefi budur: İnsanı tarihsel özne olmaktan uzaklaştırmak. Son yıllarda toplumsal'ın, toplumcu gerçekçiliğin sanattan ve özelde de şiirden kovulmasının nedeni budur. Toplumda her geçen gün yeni yoksullar ortaya çıkmakta; yoksulluk kemiğe dayanmakta ancak, ne gariptir ki, bu maddi durumun estetik ve sanatsal anlatımı ' doğasına uygun ' davranamamaktadır. Sanat ve şiir dünyasına baktığınızda mutlu insan, rahat ve sorunsuz toplum resminden başka bir resim görülememektedir. Müdahale her yerdedir ve sağlamdır:Tarihsel zor, böyle olmasını gerektirmektedir.

Bir de ilk bakışta hiç görünmeyen bir başka gerçek var ki, başlı başına yaralayıcı... Otosansür, ya da oto kontrol gerçeği... Bilinçli ya da zorlayıcı koşulların etkisiyle yapılan, ya da genel ' havaya ' uymak için ayak uydurulan kötü hal ve gidiş... Hele de bazı çok keskin teorik ve poetik değerlendirmelerle yapılanları var ki; sanırım en çok da bunlar zenginleştirmektedir 'manipülatif müzeyi.'
..

Devamını Oku
Mehmet Tosun

seni özler oldum yine
herzamankinden
belki biraz yoksunluk
biraz da yoksulluk

hala kokun içimde
emsalsiz dokunuşun kalbimde
..

Devamını Oku
Recep Akıl

Sabır, acı, yoksulluk, haksızlık, vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, direnç ve dayanıklılık, anlamlarına gelir.

Ahlâki bir kavram olarak ise, başa gelen musibetlerden dolayı Allah’tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak, nefse ağır gelen, hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve ahiret yararını düşünerek ruhi dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunmakta olan sükûnet ve dayanma gücü demektir.

Sabır kavramı Kuran’da pek çok yerde geçmektedir.

Bakara suresi 153. ayeti kerimede Cenab-ı Rabbül Alemin (c.c.) kullarına “Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir,” tavsiyesinde bulunmuş ve diğer ahlâki faziletler için de sabrın temel alınmasını istemiştir.
..

Devamını Oku
Düzgün Taşkıran

Alninda akan
boncuk boncuk ter,
örste yaratigin deger,
seni tanimam der..

Bes on sermayeder,
kanini hergün emer..
..

Devamını Oku
Fethi Yıldız

Şu dünyada bir köşede
Ağlıyorum sessiz sessiz
Hasretim dosta eşede
Ağlıyorum sessiz sessiz

Yâd ellerde bir kimsesiz
Çile yüklü sine, sensiz
..

Devamını Oku
Mevlüde Demir

Ekmeğimi bölüp versem, ben kimseye yaranamam
Ağlarım çok yanarım ben,fakir fukara görünce


Saftır kalbim yapar yine,iyilikten yorulmadı
Darbe üstüne darbe yer ve halada durulmadı
Bu dünya kanunu değil,kötülüğe kurulmadı
..

Devamını Oku
Birsen Akpınar

"Gönlümün aynasını hanginiz çaldı?
Ona her baktığımda
Ne zenginlikler görürdüm oysa
Artık yalnızca siz varsınız karşımda
Halbuki ne güzeldiniz o aynada
Şimdi gördüklerim...
Yoksulluk bu olsa gerek
..

Devamını Oku
Atila Işık

12 YAŞINDA İNTİHAR EDEN MARIANNET AMPER İÇİN

“Yeni ayakkabılar,
bir çanta ve annemle babama iş isterdim” yazmış, Mariannet Amper
intihar etmeden önce

Gizli kanatlarıyla meleklere benzeyen
..

Devamını Oku
Sefer Kutlu

Günaydın cemil cümle Müslümana
Üzerinizden rahmet eksilmesin
Nasıl kavuşursa sürgün sılaya
Ailece cennette birleştirsin

Yoksulluk derdi itmesin yalana
Dünyalık telâşesi dinde dinsin
..

Devamını Oku
Nedim Demirbaş

ah çağıltı
nefes alan
yoksulluk

harp bitti
devinmede
soluksuz sesler
..

Devamını Oku
Teoman Özgün

İslam dünyasında,
İşsizlik,
Yoksulluk,
Rüşvet,
Milli geliri hortumlama,
Sanat ve edebiyatın
Özel kitleye hitap etmesi,
..

Devamını Oku
Nail Gökçe

Hep Kahır

ekmeğimize kalleşliği katmışlar
gençliğimizi üç kuruşa satmışlar
sonra fırlatıp sokağa atmışlar;
çalışsak ne, çalışmasak ne, hep kahır

..

Devamını Oku