Ver elini ver gardaşım ver haydi
Duman bürüdü dağları gör haydi
Bu yoksulluk bak bizlere ne etti
Akrabalarım memleketi terk etti
Aş için aştılar koca karlı dağları
Bakanı yok ya talan oldu bağları
..
Her satırı sana yol alan şiir'lerimin en ıssız kestirmelerinde ciğerlerimi parça parça ederek keskinleşen soluğumla; her nefeste yaralanan o sefil hayatımın en anlamlı imgesidir gülüşün...
/Senin hiç hesretini bilmediğin gülüşün /
Sen bilmezdin. Gök yüzü avuçlarıma sığardı.
Arz-ı bahtsızlığıma tesir etmeyen dualarımdan yoksulluk kanardı. Geceler sana yol alan şiir'lerle uzayıp, bende sabahlayan hasretinin demli uykusuzluğuyla son bulurdu...
..
Farkındamısın;
İster şair, ister yazar, ister aşık, ister her kim,
Yoksulluk edebiyatı yapanlardan dur uzak.
Zenginlik edebiyatı yapanlardan da.
Mutsuz yaşama, küsme yaşama.
Bahşedilen Yaşam sa,
zenginliklerin en büyüğü.
..
Yoksulluk solladı gamı, kederi,
Kurban bile kesemedik bu bayram.
Ne bayram gezmesi, nede ziyaret,
Sıkıntıyla geldi geçti bu bayram.
Mercimek çorbasına şükürler ettik,
..
Şimdi derin uykulardasınızdır
Kömür sobasından çıkan aydınlık
yaprak yaprak vurmuştur yüzünüze
koyun koyuna yatmıştır yürekleriniz
doğduğunuz günün masumluğu
yüzünüzün astarı olmuştur.
Şimdi derin uykulardasınızdır
..
Mutsuzum bu diyarlarda,yanlızım..
Çünkü,sevdiğim biri yok beni sevecek..
Ne yoksulluk görmüş bu sokaklarda..
Yanlız geceme,yanımda eşlik edecek...
Zamanı zaman yapan hırçın dünyada..
Keşke olsa, beni de gönülden sevecek..
..
Yaban el ırak koydu benden sevdiklerimi
Kimsesizlik yakıyor yakıyor ciğerimi
Yoksulluk çaresizlik yıkar ümitlerimi
Vahşi bir vampir gibi kanımı içti gurbet
Sıla hasretinden ahh! günlerdir uykusuzum
Kafese haps edilmiş kuş gibi huzursuzum
..
Yokluk yoksulluk ve düşman sarmışken ülkemin dört bir yanını
Terkedilemezdi bu asil ,kutsal vatan zalimin zulmüne
Gayrı imkansız diye bir şey yoktu umursanmadı düşmanın çokluğu
Ya istiklal ya ölümdü Mustafa Kemal Atatürkün buyurduğu
Girmemişti tarihler boyu bu millet kimsenin buyruğuna
El uzatılamazdı namusuna vatanının çakıl taşınaTerkedilemezdi
..
Yardıma muhtaç insanlara
Uzanan elleri övüyorlar
Karanlık ışıkta yapılanlara
Uzanan dillere sövüyorlar
Muhtaçlara yardım ediyoruz diye
Gurur duyup övünüyorlar
..
Dost aradım yıllarca gönülden sıcak
Bencillikten yoksun, menfaatten uzak
Çıkar hesabı olmayan, dost olacak
Dost aradım gönülden hatır soracak
Tatlı dil güler yüz ile yanına varacak.
..
Buram buram kan kokuyor her yanı
Şehitlerimin mekanı
Öksüzler yiğitler diyarı Anadolu
Kurumamış yetimlerimin gözyaşları
Ürkekliğe alışmış ümit var bakışları
Sanki yenik düşmüş düşmana
Esir almış yoksulluk onları
..
Hece sonuçları..
1 NUMARALI ŞİİR
RIZIK
Felek beni karşısında çürüttü
..
Yoksulluk; insana ateşten gömlek,
Düğündür, bayramdır yanında ölmek.
Yoksulluk; insana eğdirir mağrur başını,
Gelen giden vurur acı taşını.
Selam keser: Kardeş komşu, ahbap;
..
sen sessizce köşende ağla çocuk
insanlar ne bilsin, öksüzlük nedir
sokaklar karanlık odalar soğuk
insanlar ne bilsin yoksulluk nedir..
sen ağladıkça onlar unut derler
insanlar ne bilsin vefa nedir
..
Bir perde çekmişler gözüme dünya diye
Görmez olmuşum ne faili ne gerçeği
Bir perde çekmişler gözüme dünya diye
Oyuncağı aldım unuttum ebeveyni
Güneş bu mu? Karanlıkta bir mum yakmışlar,
İki yok arasına yoksulluk takmışlar
..
Orada mısın?
Hayır yoksun
Belki de varsın ama sesin yok
Yokluğun sessizlik
Yokluğun sensizlik
Ama alışırım ite kaka saklanmalara
Alışırım varlık içinde yokluğuna
..
Yoksulluk ve yoksunluk aynı şeyler değil. Yoksulluk giderilebilir birşey ama yoksunluk ebedi olabilir...!
Aynaya baktığımda yüzümde korkunç bir olgunluk, sonsuz bir durgunluk, anlamlı bir bakış görüyorum artık. Ne kadar çok biriktirmişim meğer... Çok eskiden yılda bir kaç kez boşaltırdım tavanaralarımda kalanları, biriken tozlanan örümcek ağı bağlayan duygularımı... Şimdi hissizim... Morfin yutmuş gibi... Halsizim...
Geçenlerde hiç tanımadığım ve beni ilk kez gören biri 'gözlerinizde korkunç acılar var gibi, bakışlarınız insanda tuhaf bir korku duygusu yaşatıyor' dedi... Gidip aynaya baktım... Oysa saklıyorum içimdekileri sanmıştım... Sizin mesleğiniz nedir diye sordum, psikoloji okudum ve danışmanım dedi... Artık yüzümde ve gözlerimde durağan bir acı kalmış, görüyorum onu kendime her baktığımda...
Dünya böyle bir yer, hepimiz aynı yollardan geçiyoruz fakat o yol herbirimizde farklı izler bırakıyor... Hepimiz aynı filmi izliyoruz fakat film hepimizde başka hisler uyandırıyor... Hepimiz insanız ama parmak izlerimizin olduğu gibi, duygularımız, hislerimiz, düşüncelerimiz bambaşka... Bütün kahverengi gözlüleri nasıl katagorize edebilirsiniz hepimizin gözleri başka bakar evrene...! Nasıl diyebilirsiniz gözleriniz başka renk ayrışın ve yeryüzünün bütün kahvegözleri birleşin? Olabilir mi?
..
Dünyaya geldim geleli
Hayat acısı çektim
Hayat yüce dağ gibi
Üstüne üstüne gelince
Yaralı kuş gibi inlersin
Senin için yüreğimi yastık ettim
..
Bir dünya kuruldu dostluk üstüne
Kötüler ittiler boşluk üstüne
Medeniler güler açlık üstüne
Aradım bulamadım beni anlayan
Bir yanda yoksulluk bir yanda zulüm
Bu savaş yoksula bir ölüm kalım
..
Donuk ve iri gözlerine nazire yaparcasına
Gülümsüyordu çarparcasına yüreğinden,
Fışkıran kanı gölgesine alan şahdamarın
Kalın girdap oluşturmakta yola doğru
İnceden süzülerek aktığı kaldırımdan…
Kaderimdir benim dediğin yoksulluk
..