Gece açık yatarız biz kapı, pencere.
Esince yel serin serin hoştur ama,
Dışarısı hırsız, hin, hain.
Ama tenezzül edip girmezler ki bizim eve,
Ah ne soğuk!
Üşürüz onların yerine de, hiç üşenmeden.
Kaldı ki ekmek istesinler, bölüşürüz bir lokmamızı bile seve seve.
Hiç mi hiç düşünmeden.
Ne yağmanın kenarından geçeriz, ne kopar gaspın gürültüsü.
Ne çöker soğukluğu cinayetin, ne tüter ihanetin izmariti ve ince tütsüsü.
Altın yaldızlı bir saat bıraktım bir ara merdivene, sırf görülsün diye.
Yok öyle yemez kimse, yemez.
Yemezler.
Arabamız eski model bizim, çürük kaporta, lastikleriyse yama üstüne yama.
Kavşakta yanınca kırmızı, çiçekçi yanaşmaz cama.
Abi çiçek alırmısın hediye.
Demez bir kere bile, demez.
Demezler.
İşte böyledir yoksulluk.
Kayıt Tarihi : 14.12.2021 23:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!