Yoksullar Nasıl Ölür - Garib Çoban

Yoksullar Nasıl Ölür? - Garib Çoban

Ve yanınızdaki birine nasıl geri dön dersiniz?
Kontrolün ikiliğindedir insan kendisiyle.
Kontrolünüz altında olan düşünceler, eylemler ve kararlar ile olmayan dış olaylar.
Diğer insanların görüşleri, sonuçlar arasında ayrım yapmalısınız.
Kontrol edebildiklerimize odaklanmak bizi değiştiremeyeceğimiz şeylerle ilgili endişe ve stresten kurtarır.
Ölüm alanınızın ötesinde ne olduğu konusunda endişelenmeyi bırakın.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Geri dönmek istedim.
Çünkü geri dönersem az önce bıraktığım sıcaklığı bulabileceğimi düşünüyordum.
Ama yürüdükten sonra soğuğun benden, kendi kanımdan geldiğini fark ettim.
Burası dünya, kontrol edemediğiniz şeylere kendinizi kaptırmayın, yapabildiklerinize odaklanın.
Hayatın sana nazik davranmasını bekleme!..
Ama sefaletin ortasında birazcık bile güzellik bulabilirsen, bir şey kazanmışsın demektir.
Zihinlerimize bulaşıyor, bedenlerimizi yıpratıyor.
Ve ruhlarımızın bağlantısını kesiyorlar dünyaperest yaşayanlar.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Dost mu, onlardan haberdar olun.
Anlaşamadığımız diğerlerini terk etmek istiyoruz.
İptal kültürü diyaloğu engelleyen gürültüdür.
Biz buna bugün dünyalık putların kapanış döngüleri diyoruz.
Ama belki de sevgili şairimiz bunu daha iyi ifade etmiştir.
Yüreğimde karşılıksız sevgi, elimde teheccüt vakti dua, putlar dalgalarına karşı dalıyorum.
Sen de, sen uykudasın.
Başkaları olmak için bir alan şems vakti.
Kendimize farklı b/akmak, v/ar olmaya devam etmek için.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Mutluyum!..
Bu soğuk ne kadar saf savrulan kar taneleri, gece ne kadar saf.
Ben kendim buz gibi bir hava dalgası değil miyim?.
Çünkü hayat bir mücadeledir ve her adım fethedilmelidir.
Sloganımız şu olmalı!..
Karşılıksız sevmekten vazgeçmeyin, cesur olun.
Ve şansın izin verdiği yerde ilerleyin.
Sadakatin, ne kanı, ne lenfi, ne de eti vardır.
Bu kısa dünyadan aşağı doğru kay o solgunluğa doğru.
Sadece soğuk ol.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Sizi sizden putlarla ayıranları değil, karşılıksız sevgiyle birleştirenleri arayın.
Dinlemek vazgeçmek anlamına gelmez.
İfade özgürlüğü çığlık atarak değil.
Sessizlik içinde ölür.
Masalarda oturuyoruz ve eve gelip kanepelere oturuyoruz.
Konfor canlılığın sessiz düşmanıdır.
Sevmek, değer vermektir.
Değer vermeden değer görmenin, değersiz gördüklerinizi sevmenin mümkün olduğunu söyleyen adam.
Üretmeden tüketerek zengin olmanın mümkün olduğunu, kağıt paranın altın kadar değerli olduğunu söyleyen adamdır.
Ayağa kalkın, esneyin, manzarayı değiştirin.
Sadece yürümek bile olsa egzersiz yapın.
Hareket etmeyen bir vücut, ölen bir vücuttur.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Her yerde olan fakirlik açlık ya da açıklık değildir.
Fakirlik para ve altına sahip olamama da değildir.
Fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur.
Fakirlik, kağıt imha makinasında, gazete parçalayan bir bıçaktır.
Fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış muz kabuğudur.
Fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir.
Fakirlik düşünmeden geçirilen bir gecedir.
Aklınızdan, iradenizden ve özsaygınızdan vazgeçmeyin.
Başkalarının sizin adınıza karar vermesine izin vermeyin.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Sosyal ağlarda daha fazla vakit geçirmek için hayallerimizi değiştiriyoruz.
Ekranlara vermek için hayallerimizden zaman çalıyoruz.
Dünyalık putlarla değil severek, sarılarak uyumanız gerekiyor, bu bir gerçek.
Uyumadan önce bir şeyler izlemeniz gerekiyorsa, onun yerine okuyun.
Yaşayan bir zombi olmayın ve uyuyun.
Gönlüm, tozlu kütüphanelerde ve arnavut kaldırımlı sokaklarda gezinerek unutulmuş sayfalarda sihir ve sessiz anlarda şiirler buldu.
Acele eden bir dünyada, durgunluğun güzelliğini, eski kitapların fısıltısını ve basit bir hayatın zarafetini seçti sevgi.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Karşılıksız sevgi gönül kütüphanenin sayfalarının arasında sırlar fısıldıyor aşkla.
Ve soğuk kahvenin kokusu gönderilmemiş sevgiliye.
Güzide mektupların mürekkebiyle birlikte kalıyor, bir bardak demli çay ve vefa.
Dışarıda, yağmur gözlerin gotik pencerelerine vuruyor.
İçeride ise titrek mum ışığı unutulmuş dizeleri yeniden canlandırıyor şairin şiirleri.
İnsan kendini okudukça gönül evinin kütüphanesini tanıdıkça.
Evden hiç çıkmak zorunda kalmıyorum.
İnsan kendi başına bir amaçtır.
Başkalarının amaçlarına ulaşma aracı değil.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Paraya ve statüye çok fazla odaklanıyoruz.
Karşılıksız sevgiye, sağlığa, aileye ve topluma yeterince odaklanmıyoruz.
Başarı bir sayı oyununa dönüştü.
Başarının sizin için ne anlama geldiğini yeniden tanımlayın.
Maddi hedeflerinizi duygusal ihtiyaçlarınızla dengeleyin.
Sıkılmamıza izin vermeyiz.
Can sıkıntısı kötü alışkanlıkların yanı sıra fikirlerin de kaynağıdır.
Ne kadar geriye bakabilirseniz, o kadar ileriyi görme olasılığınız artar.
Zaten anlatması en zor şey, apaçık ortada duran ama herkesin görmemeyi seçtiği şeydir.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Eski kitapların kokusu ve mum ışığının parıltısı arasında hayat usulca uğulduyor.
Mürekkep lekeli parmaklar, pencereye vuran yağmur.
Ve bilginin romantizminde sonsuza dek kaybolmuş bir ruh şiir yazıyor.
Aşkın şems vakti kıskandığı bir karaktermiş gibi yaşayın.
Kendinize teheccüt vakti mektuplar yazın.
Doğayı, insanı, hayvanları inceleyin.
Hiçbir sebep yokken seni seviyorum kelimesini sayfalarca yazın.
Aynadaki Benin’i öğrenin.
Ve en önemlisi karşılıksız sevginin trajik güzelliğini sevin.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Gürültüyü kapatın, hayal gücünü açın.
Tüm kesinti sürelerinin üretken olması gerekmez.
Can sıkıntısı yeniliğin başlangıcıdır.
Duygularımızı yiyecek ve ilaçlarla uyuştururuz.
Acıya sağırsanız, neşeye de sağır olursunuz.
Hissettiklerinizle yüzleşin, onu bastırmayın.
Nefes alın, kar taneleri gibi aşka koşun.
Hayat hissedilir, kaçılmaz.
Kendinden kaçamazsın.
Dünyalık putlar ve akıl zıttır.
Ahlak, sevgisizliğin başladığı yerde biter.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Bizi sürekli yorgun olmaya itiyorlar.
Sistem bizi fiziksel ve zihinsel olarak yorulmaya itiyor.
Durmadan yapmak ve üretmek gerektiğini düşündürüyorlar.
Dinlenme işin bir parçasıdır, zıttı değil.
Yön hızdan daha önemlidir.
Başkalarını fethetmektense kendini fethetmek daha iyidir.
Eğlenmenin yaşamaktan daha önemli olduğuna karar veririz.
Bir kişinin, bir başkasının haklarının ihlalini gerektiren herhangi bir varsayılan hakkı, bir hak değildir ve olamaz.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Hayat ekranda değil, anda yaşanır
Burada ve şimdi olmalısınız
Her seferinde tek bir şey yapın ve onu iyi yapın.
Dikkatinizi dağıtacak şeyler değil deneyimler arayın.
Hayat beğenilerle değil anlarla ölçülür.
Egzersiz yapmıyoruz.
Karşılıksız sevgi yok eder.
Öz saygı!..
Saygı duyulabilecek bir benin var olmasına izin vermez.
Hareketsiz yaşam tarzı bizim hapishanemizdir.
Merdivenleri çıkın, daha çok yürüyün.
Fiziksel aktivite isteğe bağlı değildir.
Bu çok önemlidir.
Kötü düşünce diye bir şey yoktur.
Tek bir şey vardır.
Düşünmeyi reddetmek.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Hareketi bir ceza değil alışkanlık haline getirin.
Vücudunuz paslanmak için değil.
Hareket etmek için tasarlanmıştır.
Gerçek yemek yemiyoruz.
Yediğimiz şeyiz, taklitlerini tüketiyoruz.
Yemeğiniz nereden geliyor?..
Tüm malzemeleri telaffuz edebilir misiniz?..
Daha doğal, daha az işlenmiş.
Gerçeğin bir etikete ihtiyacı yoktur.
Sevginin doğası put biriktirmez reklam yapmaz.
Gerçek, karşılıksız seven varlıkların doğasında saklıdır.
Onu keşfetmek ise aklın görevidir.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Gerçeğe karşılıksız sevgiyle bağlılık, güzel ahlakın alametifarikasıdır.
Bir kişinin düşünme sorumluluğunu üstlenmesinden daha büyük, daha asil ve daha kahramanca bir bağlılık biçimi yoktur.
İnsanlar haberleri bilgi edinmek için izliyorlar.
Oysa gerçekte bizi kızdırmak ve korkutmak için teşvik ediliyorlar.
7/24 haber döngüsüyle bağlantınızı kesin.
Bilgi güçtür ama korku felç eder.
Dünyalık putlarla sürekli bağlıyız.
Ölüm var ölüm ama kendimizden kopukuz.
Bağlantı, bağlantı anlamına gelmez.
Yüz yüze görüşmelere zaman ayırın.
Kendinizi daha çok, cep telefonunuzu daha az dinleyin.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

En iyi bağlantı Wi-Fi'nin kapalı olduğu zamandır.
Kendinizle barışık olmak, başkalarıyla barışık olmaya başlamanın en emin yoludur.
Peki onu tekrar nasıl bulacağım?..
Bu varlıkların yaratılışı semboliktir, zayıf olan, kötülük.
Ve bilinçsizlikle hareket eden, fiziki.
Ve ruhsal olarak beslenen, yer altı dünyasının efendileri.
Belki de bilinçsizliği yönetenler bunlar mıdır?..
Şüphesiz ki kaosu ve yıkımı yaratanlar onlardır.
Hedeflerinize ulaşmak için kendinizi sıkışmış ve enerjisiz mi hissediyorsunuz?..
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Sevgi varsa mutlaka bir yol bulunur.
Kapıları açacağız, kışları aşacağız.
Ve mutlu olacağız.
Çünkü el ele yürüdüğümüzde zamanın bir önemi kalmıyor açıkçası.
Evet, mutlu olabileceğimizi söyleyeceğim gözlerine b/akarak.
Her geçen gün bedeninizi ve zihninizi dönüştürme fırsatını kaybedersiniz.
Beni büyüleyen şey bu!..
Karşılıksız sevgi gibi bir metin zamanın geçmesine tesadüfen dayanamaz.
Devam ediyor
Çünkü insanlığımızdaki temel bir şeyle rezonansa giriyor.
İlahi olanla, doğayla ve en derin köklerimizle olan bağlantı.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Zamanın, ona sahip olduğumuzu sandığımız sırada.
İkinci sınıf insanın şaşmaz işareti nedir bilir misiniz?..
Başkasının karşılıksız sevgi başarısı karşısında putlarına taparak sevgiyi reddeden bozulmasıdır.
Bir kabir başında ellerimizin arasından kayıp gittiğini hatırlatıyor.
Elbette, belki de acele etmemek en iyisiydi.
Ama başka seçeneğimiz var mıydı?
Bu güzel ve derin aşk ilanının ne güzel bir sonu.
Ama bu benim için yeterli değil.
Hayatın ötesinde, bir maidesin.
Sana ölümle söylemek istiyorum.
Aşkın ötesinde, sana seni unutarak anlatmak istiyorum.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

İnsanın gönül sayfalarında sevginin hangi kadim gerçekleri saklı bilmez.
Ve yasak bilgileri sakladığını düşünüyorsunuz?..
Fikrinizi bana bildirin!..
Büyük sorular sorun yarına.
Hala yankı uyandıran derin sorular bırakıyor insan insana.
Gerçeği görmezden gelebilirsiniz.
Ancak gerçeği görmezden gelmenin sonuçlarını görmezden gelemezsiniz.
İnsana dair neden hikayeleri bu kadar yoğun bir şekilde, dünyaya taptırarak silmeye çalıştılar?..
Yaratılış ve yıkım döngüleri gerçekte neyi simgeliyor?.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Yolsuzluğun yardımlarla ödüllendirildiğini.
Ve dürüstlüğün kişisel bir fedakarlık haline geldiğini anladığınızda.
Yanılma korkusu olmadan toplumunuzun mahkum olduğunu kabul edebileceksiniz.
Zaman bizi hem birleşmiş hem de yıkılmış olarak bulsun.
Dünyalık putlara ruhunu satmak dünyadaki en kolay şeydir.
Aşk sonsuzdur, bu sebeple sonuçsuzdur.
Ne zaman başladığı bilinmediği gibi ne zaman biteceği de bilinmez.
İstemeden girersin, isteyerek çıkamazsın.
Asla eski halin olamazsın.
Aşıklar evlenemez!.
Leyla-Mecnun’dan karı-koca olmaz.
Başlar ama hemen biter.
Çünkü aşk sözleşme değildir.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.

Hiçbir şeyden pişman değilim.
Kaçırdığım şeyler oldu.
Ama hiçbir soru sormuyorum.
Çünkü onları olduğu gibi sevdim.
Hatta boşluk anlarını, hatta cevapsız olanları bile.
Ve onları sevdiğim, hayatımdaki cevapsız olan şey.
Karşılıksız sevmek yerine, herkesin hayatının her saatinde yaptığı şey budur.
Soru bana kimin izin vereceği değil.
Ben hiç bir şeyin simgesi olmak istemiyorum.
Ben yalnızca benim.
İnsan yalnızca insandır, putlar biriktirerek kimliğinizi abartmayın.
Kendine değer vermeyen kişi, hiçbir şeye ve hiç kimseye değer veremez.
Beni durduracak karşılıksız sevmek, olan odur.
Allah Teâlâ bizi kendisinden, utanmak duygusuyla rızıklandırsın.
(Y.ed - Bir Lokma, Bir Hırka Albümü)