gökyüzü renginde yağan yağmurdu
içimde yürür gibi yürüyen
bulutların üzerinde
penceremde
pırıl pırıl
rüzgarda ses havada koku
şah damarım kadar yakın
içi sıcak dışı soğuk billurdan bir su
gözlerimin içinden derin derin akıyordu
oysa ne anılar saklıyordu
en keskin acılardan
en kesif hüzünlerden
kimi buhran,kimi muamma,kimi derbeder
ölümsüz aşklardan
kimi güzeller güzeli, kimi çöl kızı leyla
kimi öylesine mecnun,kimi çılgın aşık kays
uzun uzun yanan ey ateşin alevi
ey vuslatın hazzı
ey vaat edilmiş duygular
ey kalbe esen meltem
tenleri yakan ey kutlu ışık
zihne serpilen onca yıl onca zamandan
silinen bendim
hafızamda yer etmiş unutulmaz olmuşlardan
her yanda sükut
ağlar gibi ta uzakta yalnız
ağlar gibi gözyaşsız, çığlıksız
her yanda sessizlik
zemheride bir kızıl duman gibi cansız
gökyüzü bir buzlu cam gibi kızıl kızıl
sonrası ruhumda ağlama isteği uyandıran
yüreğime oturmuş bir demir yük kadar ağır
küçükten hisler
fısıltılı sesler
yoksul evlerin saçakları uyuştuğu vakitlerde
yavaş yavaş ıslanan gözlerimdi
evlerin içinden siyah paltolu adamlar
odalardan siyah entarili kadınlar geçiyordu
tıpkı gecenin siyah renginde geçen yıllar gibi
tıpkı sokağın şeklinde hikayeler gibi
tren geçiyordu yanıbaşımdan
kalbimin içinden
eskiden kalma bir dram geçiyordu ruhumun semasından
bir tesadüf eseri
iniyordu lacivert günahlar şehrin üstüne
mor hayallerden
eflatun düşlerden
bir takvim yaprağı kadar çıplak
içine çiy düşmüş karakış güneşi kadar sıcak
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 31.7.2019 23:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!