Yoksul Bir Adamın Öyküsü Şiiri - Naki Ay ...

Yoksul Bir Adamın Öyküsü

Yoksul bir adamım
Hayatım yavan ne yazabilirim ki size
Yoksulluğum nerede başlasın
Yem yeşil bir doğa içinde
Zenginim ben fakirliğimle korunur
Bu bakir doğa
Köylerimiz böyle değil miydi?
Şimdi hesler geldi
Görece biraz zengin olsak ne yazarım
İşte doğamız katledildi
Doğada bir hayvan insan olsa ne yazar
Bir ormancı baltasıyla ağaçları keser
İyi ki bir ormancı yine iyi bir ormancı
Ya ormancı okusa sanayisini kurup teknolojisiyle gelse
Bizde şehirde konforlu bir biçimde otursak
Çok şey yazar mıyız?
Villasında oturan bir yazar olur muyuz?
Oluruz ama o yazar o yoksul adam olmaz
Olsa olsa bir yazarın yazınsal kahramanı olur
Uygarlık güzel ama birde bu yüzü var
Bir insan olarak tükettiğimiz gıdamız
Doğaya gübre
Ama bir şehrin kanalizasyon atığı bir denizimizi boğar
Nehirlerimize bakamayız bile
Üstüne üstlük sanayi atıklarımız tüm doğayı boğar
Ve de bizim tükettiğimiz ürünlerin atıkları
Çöplerimiz doğadaki hayvanların kursağından geçmez
Öldürür.
Biz cennetten kovulduk
Kendi kendimizi biz kovduk
O yoksul adamın birçok çocuğu var şimdi.
İlk ikisi iki kolu
Biri milliyetçi öbürü yurtsever
Uygarlıkta büyüdü biri birine faşist dedi
Diğeri öbürüne anarşist dedi
Özünde doğamız gereği doğamıza iyiydi
Milletine tutunmakta yurduna sarılmakta güzeldi
Niye kötü düştüler
Biri milletine tutunurken maddi manevi doydu
Kaybetmek istemedi faşist oldu
Kendine komünist
Diğeri, hep diğeri kaldı.
O gelenek ve göreneklerinin dışına çıktı okudu
Okutulanamayanı başkaldırdı
Uygarlık istedi milletinin karşısına dikildi
Yurdunu kalkındırmak istedi
Uygarlığa karşı
Emperyalizme başkaldırı
Devletinin sermayesini eşit istedi milletine
Faşist kardeşi baktı arkasında milleti yok
Yurdunda devirdi kardeşini
O ne yapsın kaçtı gitti başka ülkenin yurtlarına
Yurduna hasret düştü
Geri döndü yurtseverlerin arkasında durdu
Ecnebi milletlerin insanlığında
Anarşist oldu.
Kol böyle kollu gücümüze karşı bir birini yumruklamak
Dönen uygarlığını dayattı
Dönmeyen muhafazakârlığını
Arada dinci palazlandı bir ayak
Öbür ayak rejimini savundu
Ayaklar tepişti ülkemiz darbeler geçirdi
Dininde reform isteyen bir dincide kaçtı dışarıya
İçerdeki dinciler yardım ve yataklık etti
Birlikte ülkeyi yönettiler
Ne oldu da neyi bölüşemediler
Yoksulluğu bölüşemediler
Yoksul adamı
Bölüştükleri varlık kalmayınca
Ve ayaklar bir birine senin ayakkabın fetöcü dedi
Ayakkabısızda olmaz ki şimdi
Eldivenler soğukta ve iş icabı giyilir
Ayakkabı her daim şart
Yoksulun ayakkabısı kara lastikti
Şimdi oldu iskarpin bir çift iskarpine karşılık
Bir çift takunyalı esir düştü ecnebiye
Köyünü terletmeye görsün bir yoksul
Adam.
Yoksul bir ülkenin kolunu ayaklarını çıkart
Bir ana baba bir karı koca
Nasıl baksın evlatlarına
Gelin sermayemizde birleşelim komünizmimizde
Kemalizm’de.
Kemalizm’in özü yurtta barış dünyada barış
Ekonomik anlamı
Yurtta ticaret dünyada ticaret
Zaten barış ticari barışımız değil mi?
Ama demokratik.
Faşist ve anarşist bölünmeden dindarlığımızı zafiyete uğratmadan
Yoksul ama çağdaş bireyler olarak.
Milliyetçilik ve yurtseverlik ancak çağdaşlıkta birdir.