Eskiden uyuduğumda sabah olurdu
Şimdi yokluğuna açıyorum yüreğimi,
Hiç bir günün aydınlığı ışıtmıyor
Bende ki bu koyu karanlığı...
Giderken, sadece seni yitirmiş olmayı dilerdim
Yok öyle olmadı, hiç bir şey tam kalmadı
Yarımlarla doldu avuçlarım
Kalan hiçbir şey sana sunulmadı
Sanırım benim de hiç olmadı
Buruk, ezik, bükük, çarık ve çürük
öyle kaldım bu umutsuzluğun içinde
üzerine basılıp ezilmiş bir teneke kutu gibi
Alıp ellerine dostlar, arkadaşlar
Düzeltiriz sandılar
Bedenime bir yığın kesik açtılar
Ellerinden sonra, yabancı ellerle dokunanlar
Uzun zaman oldu, hiç konuşmadım yokluğunla
Susarsam kanamaz sandım
Acılar dilime hiç bulaşmaz sandım,
Henüz bitmiş değil
Uzayıp giden cümleler
Yokluğun tek yönlü yolculuğunda
Henüz kazınmış değil
Senden kalan giz
Ruhumun iç duvarına
ve hiç bir güzelliğin iz değil
Aldatılmışlığın acımsı tadından sonra
Dilimde, damağımda...
Oysa rüzğarlar çizerdim
Gözlerine, siyah sürmeli
Konuk ederdin yüzünde
Bazen sıcak bir poyrazı
Bazende en hoyrat kasırgaları
ve her göz kırpışında
Sallanırdı şehrimin tüm dalları
Şimdi kopyalayıp yapıştırmak vardı ya..
Hissettiğim yoksunlukları, boşlukları
Yani ne varsa bıraktığın,
Acılı ve sancılı çığlıkları
Kopyalayıp yapıştırmak vardı
Yüreğimden yüreğine
Yaşanan tüm pişmanlıkları
Tanrı da takip edip,
Ayak izlerini
Çekip gitmiş olmalı
İkinize de yetişemedim hiç
Dön diyemese de dilim
Ne iş ki, duyan da olmadı
Hep yanıtsız kaldı iç sesim,
Yokluğunla kardeş olup
Sonsuz boşluğun duvarlarında
Yankılandı
Yıllardır iç çekişlerim
Hiç bir son bulamıyorum işte
O nedensiz bitişe
O anlamsız gidişe
Neden olarak sunduğun neden
Bir kaç yıl bile sürmeden
Duydum ki yitivermiş, bitivermiş
Yalan olur üzgünüm desem
Kaç bin kez kendime de sordum
Nasıl bitti neydi sebebi, neden
Bu olmamalıydı üstün tutulan
Hiç yılmadan, hiç bıkmadan
Henüz ve hala
Biriktirmekte olduğum değerden
Böyle bitmiyor
İçimden kaybolup gitmiyor
Soluyor güneş tenimde,
Soluyor ışıltılı ve renkli
Ne varsa bedenimde
Nefessiz kalıyor tüm duyular
Can veriyor duygular
Bir tek sensizliğin yüzünde
Çirkin bir gülümseme
Ne yapsam da o hiç ölmüyor
Ne yana çevirsem de başımı,
Göz göze yiz
O bana hiç sırtını dönmüyor
Hiç bir şey bırakmıyor, ellerime
Yerleşip sıralansa da kelimeler
Binlerce kez dilime
İşte bu son desem de
Tutup ensesinden, ayrılığın yüzüne
Bir daha tükürsem de
Çare değil ki
Hep yeni bir yara
Hiç bir şey derman olmuyor gönlüme
İzledim seni bir süre
Bir yabancı rolüyle
İşte sen
Saçma sapan bir hayat içinde
Kimseyi kandırmıyor artık
Bolca sığınıp, tükettiğin yalanlar
En kötüsü, artık kendini bile
Çekip gittiğinde
Takıldı hayallerim, peşine
Topladın hepsini, avucunda
Ne varsa geriye kalan aslın'da
Gerçek ve yalan olan
...
Öyle sanıyordum o sıralar
ama anladım ki sonradan
Öylesine soğuk esti ki,
rüzgar aramız dan
Donma ma ramak kalaydı,
bende an
Avuçlarım da, hiç bir adresin
Sana ulaştıramayacağı,
mektuplar la kala kaldım
Ha! birde bolca zaman.
Saim ERGÜL 12.10.2015
Saim ErgülKayıt Tarihi : 8.4.2016 22:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sana ulaştıramayacağı,
mektuplar la kala kaldım.....
___Evet dedim ya en çok yarım kalandır hatırlanan.. güzel bir yürek sesiydi satırlarda dolaşan yüreğinize emeğinize sağlık efendim sağlıcakla kalın
TÜM YORUMLAR (3)